KAYINÇOM BENİ MAHÇUP ETMEYECEK
Ilık bir ilkbahar gününde layt yazı yazmak ümidiyle karşınızda bulunmaktayım, neden layt yazı derseniz son günlerde gergin konuları gündeme almak zorunda kaldığımdan sizleri bir hayli yorduğumun farkında olduğumdan bugün sizleri biraz rahatlatmak istiyorum. Rahatlatmak deyince havadan sudan, geyik muhabbeti yapacak olmadığımı da bilmenizde yarar var. Peki ne yazacaksın derseniz biraz siyaset, biraz bürokrasi, biraz da arka plan hesaplarını konuşacağız. Bu arada unutmadan söyleyeyim WEB TV miz ile ilgili çalışmalarımız son noktaya geldi stüdyosu, kameraları, yurt dışından alınması gereken sörvir ve personelimiz tamam, çok yakın bir zaman içerisinde deneme yayına geçeceğiz, bilahare reklamlarımızı yaptıktan sonra normal yayın hayatımıza başlayacağız.
Öncelikle dünkü Ladik'te yaşanan olaylara bir nebze olsun değinmek istiyorum, yaşanan olaylar tam bir fecaat. Bir gazetenin yaptığı haberleri veya ortaya attığı iddialarla ilgili gereğini yapma işi yasal mercilerindir, dün bir meslektaşımın yazdığı gibi siyasetçilerin üç beş kuruş para verip kontrol altına aldıkları bazı gazetecilerin durumdan vazife çıkartıp bazı saçma sapan işler yapmaya kalkmalarının sonuçları da ortada. Belediye Başkanı bu işe alet olmadığı için kendisini tebrik ve takdir ediyorum, ona yakışanı yapmıştır, birilerinin provokasyonuna alet olmamıştır.
Dün Ladik'te çok kötü şeyler olabilirdi, zira mitingvari bir toplantı yapma gereği duyanlar kamu personelini de kullanarak insanları Ladik meydanında toplamaları çok yanlış sonuçlar doğurabileceği açıkça ortada olmasına rağmen böyle bir olayı önlemekle görevli olan mülki amirlerin bu işi özellikle organize etmeleri akıllara ziyan bir durum. İlçe müftülüğünün tüm imamlara çektiği mesaj ortada, imamlar Kaymakamlığın önünde toplantıya çağırılıyor, nedeni ise belli değil, yoksa Ladik'e bir devlet büyüğümü geldi de bizim haberimiz yok.
Olay dün gece yarısı bize intikal edince arkadaşlar hiç dokunmayalım onlar bu basın açıklamasını yapsınlar ardından biz gereğini yapalım dediler ancak; ben kamu görevlilerine zarar gelmemesi için manşeti değiştirip, manşete imamlara çekilen mesajın haber yapılmasını istedim, bu sayede memur arkadaşların zarar görmelerine engel olmak istedim. Neticede yaptığımız haber sonunda kaymakamlıkta yapılacak olan toplantı ve basın açıklaması iptal edildi. Ancak Ak Parti ilçe Başkanı, kadın kollarını da devreye sokarak milleti bir araya toplayıp bir açıklama yapmaya kalkınca ortalık çok felaket bir biçimde karıştı.
Nihayet basın açıklaması yarım bırakılarak toplantı dağıldı, peki orada birilerinin burnu dahi kanamış olsaydı hesabını kim verecekti, toplumun asayişinden sorumlu insanların toplumu ayağa kaldırmaya kalkmaları ne kadar doğru bir harekettir, siz takdir edin. Zaten gazeteci olarak katılan sadece malum gazete ile birde onlarla birlikte hareket eden yerel kanal başka bir Allah kulu katılmadı, birde Ak partiye ve Başbakan'a küfreden bir derginin sahibi katılmış onunla ilgili önümüzdeki günlerde gerekli haberleri yapınca kimlerin kimlerle iş birliği yaptığını rahatlıkla göreceksiniz.
Asıl konumuza giremeden nerede ise yazı bitti, asıl konumuz kayınçomun adaylığı ile ilgili konu idi, kayınçom önceki gece ekibiyle birlikte Mado'da çay içtikten sonra biraz esintilenmiş, aldığım bilgilere göre kendisine aday olması için büyük bir taban baskısı varmış!.... Kayınçom da bu baskıya kayıtsız kalmayacağına göre tabanın sesine kulak verip aday olacak demektir. Nasıl olsa bizde zatı şahanelerine kayıtsız şartsız her türlü desteği vereceğimize göre!..... sorun yok demektir. Ben Osman Çetinkaya'nın yerinde olsam kongreye gitmeden koltuğu kayınçoma terk ederdim ama tercih kendisinin.
Kayınçomun A planı bu. Birde B planı var. Nedir B planı derseniz Osman Çetinkaya'nın yanını boşaltıp, tüm yakın adamlarını oraya koymak. Bakalım bu konuda ne kadar başarılı olacak ama kayınçom merak etmesin o bizim siyasi liderimiz ne derse kayıtsız şartsız uyarız, yeter ki o üzülmesin, onu üzersem eve gidemem, yürü be kayınço biz arkandayız!..... Mutlu pazarlar.