KENDİNİ SORGULAMAK…

Sami Kesmen

         Muhasebe; bireyin kendisiyle yüzleşmesi demektir. Akıllı ve iradeli olarak yaratılan insanoğlu; hayatını her gün ve her an gözden geçirmek zorundadır. Akşama çıktığında sabaha, sabaha çıktığında akşama çıkma ihtimali olup/olmadığı belli olmayan insanın; gece ve gündüzünü, sabah ve akşamını gözden geçirerek, kontrol altında tutması gerekmektedir. Hata ve kusurlarıyla, yanlış ve doğrularıyla, eksik ve fazlalarıyla günün her anında dinamik bir aktivite içinde olan insanın; elbette ki her yaptığı doğru olmayabilmektedir. Beşer olan insanı; bir çok dünyevi kaygı, menfaat ve çıkar etkilemektedir. İnsan bazen bunların esiri olduğu gibi bazen de insanın eseri olan güzellikler hayata yansımış olur. Geçmişinden ders çıkarmayan insanın gelecekteki hayatı da hatalarla dolu olacaktır. Geçmişin muhasebesini yapmak, özeleştiridir ve kendine güveni olan insanların yaptığı güzel bir duyarlılıktır. Muhasebesini yapan insan geleceğe güvenle bakar, daha da önemlisi kendisine de güven duyar.
         Beşer olan insanın, kul olduğunun farkında olması; muhasebesini yaptığı hatalarıyla anlaşılacaktır. Yapılan yanlışlardan vazgeçebilmek için; yanlış olan eylemlerin bilinmesi gerekmektedir. Yanlışını bilmeyen ve kabullenmeyen insanın doğru yapma refleksi de gittikçe azalacaktır. Bu nedenle muhasebe yapmak çok önemlidir. Yapılan yanlışlarda ısrarcı olmak, yapılanın yanlışlığını anlamamaktan geçmektedir. Zira kişi, çoğu kere yaptığının yanlış olduğunu bilmemektedir. Bu nedenle insanın yanlış amellerde ve eylemlerde ısrarcı olduğu görülmektedir. Kötü eylemler insanın gönül dünyasını da kirletmektedir. Muhasebe yapmak; kötü ameller ve eylemlerin ruh dünyasında kalıcı izler bırakmasının da önüne geçecektir. İnsanoğlunun kendisini hatasız görmesi; nefsine hoş gelmektedir. Bu hoşluk zamanla da kişinin ruh dünyasının bozulmasına, daha sonra da kendisini ilahlaştıracak kadar egoist olmasına neden olacaktır. Şımarıklık, büyüklük taslamak, başkalarını küçük görmek gibi kişinin nefsini ilahlaştırmaya konu olan fiillerin; günlük, aylık ve ömürlük muhasebelerin yapılmamasından kaynaklandığı müşahede edilmektedir. Casiye suresi 23.ayette Yüce Allah; “Nefsinin arzusunu ilah edinen kimseyi gördün mü ?” uyarısıyla; muhasebe yapmayanların şeytanın yolunu takip ederek kendilerini ilahlaştırdıklarını bildirmektedir.
         Nemrut, Firavun, Karun gibi Kur’anın anlatımlarına konu olmuş zalimler ve hainler; nefislerini ilah edinenlerdir. “Ben sizin ilahınız değil miyim ?” diye, etrafında olanlara karşı ilahlığının tescilini yaptıran bu hainler; bir gün bile geçmişin ve kendi varlıklarının muhasebesini yapamamışlardır. “Hesap günü gelmeden kendinizi hesaba çekin” Kur’an uyarısı; insanoğlunun kendi muhasebesini yapmak zorunda olduğunu anlatmaktadır. Güzel ve güvenli bir gelecek için; insanoğlunun mutlaka kendini muhasebe etmesi gerekmektedir. Muhasebe yaparak kendi yanlışlığını görecek olan insan, geleceği için; kendisi, ailesi ve inandığı değerler adına doğru adımlar atacaktır. İbadetler de, insanın kendisini muhasebe etmesinin ayrı bir vesilesini içermektedir. Namaz, oruç, zekat ve hac gibi temel ibadetler insana; kendini ve Rabbını, iyiliklerini ve hatalarını hatırlatır. Namazla günlük muhasebe, oruçla yıllık muhasebe, zekatla mali muhasebe, hac ile ömürlük muhasebe yapılmak suretiyle; hata ve kusurların düzeltilmesi ve hayatın doğru şekilde düzenlenmesi sağlanmış olur. Cennetlik kul olabilmek için yapılacak en önemli işlem kişinin kendisiyle “Yüzleşmesi”dir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.