Çok takva bir insan olmadığımı her zaman yazmama rağmen istikbale matuf bazı öngörülerimi görenler şaşırdığında onlara diyorum ki Arkadaşlar ben Allah dostu olduğumdan bu tür işleri önceden biliyorum arkadaşlar bunun üzerine bu olsa olsa kehanet olur diyorlar. Bu konuda kararı beni tanıyan arkadaşlarıma bırakıyorum Keramet de deseler kehanet de deseler ben razıyım. Zaman zaman odama çağırıp kahve falıma baktırdığımı da bilmenizde yarar var.
Bugünkü kehanetimizği veya keramet izharlarımı Salı günü yapılan Hazine operasyonuna ayırdım. Zira yaklaşık bir yıl önce bu konudaki kerametlerimi bu sütunlarda yazmış olmama rağmen bazı arkadaşlarımız inanmamıştı ama olay kapıya dayandığında hepsi hak vermeye başladı. Şundan emin olun ki yazdığımız hiç bir yazı ve haber elimizde belgesi olmaksızın yapılmaz. Ayrıca olayları tahlil ederken arka planda olup biteni çok iyi bildiğim için sonuçta olabilecekleri çok iyi tahmin edebiliyorum.
Operasyonla ilgili daha önce yazdığım yazıları bir çoğunuz okumuşsunuzdur. Burada olması muhtemel olan en önemli nokta olayın bir çete operasyonu olduğudur. Çetenin bir ayağında Milli Emlak Müdürü, bir ayağında Vahap Çelik, diğer bir ayağında ise bürokratlar ve iş adamları olduğunu düşünmekteyim. Neden çete derseniz olay çok ciddi bir olay ve kapsamlı bir kamu malını talan etme olayı söz konusu. Bu olayların başında Büyükşehir Belediye yetkilileri olmasına rağmen onlarla ilgili İçişleri Bakanlığı'ndan soruşturma yetkisi alınmadığından şimdilik iddianamede olmayabilirler. Ama sonuçta olmazsa olmaz noktasında işin en önemli sanıkları arasında olacaklarına kesin gözüyle bakıyorum.
Çete lideri olarak milli emlak müdürü veya Vahap Çelik gözükeceğini düşünmekteyim, çetenin içerisinde İlkadım Belediye yetkilerinden bazıları, Atakum Belediyesinden bir arkadaş ve bazı iş adamlarının olacağını düşünüyorum. Açılacak iddianamenin Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi kapsamına girme olasılığı çok yüksek zira olayda çete iddiası ağırlık kazandığından konu çete davasına dönüşme ihtimali çok yüksek.
Peki olay sadece bu boyutta mı kalır derseniz elbette ki hayır burada Büyükşehir Belediye Meclisi, Encümeni ve Başkanı bu işten yargılanmak zorunda kalacakları kesin gibi bir şey. Olay TCK'nın çete suçu işlemek, çete yöneticisi veya üyesi olmak ve yönetmek, ihaleye fesat karıştırmak, görevi kötüye kullanmak ve imar yasasına muhalefet kapsamında değerlendirilmesi büyük bir olasılık. Aslında bana kalsa bu işte çete reisi benim koğuş arkadaşım Kayıkçıbaşıdır yoksa Vahap Çelik'in kafasının o kadar şeytanlığa çalışacağını düşünmüyorum.
Bu işin içerisinde enteresan olan ne var biliyor musunuz Vahap Çelik'le ilgili yapılan fiziki takipte şehirdeki çok üst düzey bazı bürokrat ve gazetecilerin Vahap Çelik tarafından davet edildikleri bir hafta sonu toplantısına daha sonra yine çok üst düzeyde bir kamu görevlisinin uyarması sonucu gitmekten vazgeçtikleri hatta bir tanesinin makam şoförü gittikten sonra diğerlerinin haberdar edilmesi sonucu amirin gitmekten vaz geçtiği tespit edilmiş durumda olduğunu da bilmenizde yarar var. İnsanları yasal olmayan yollardan dinleten bazı görevliler bu işleri bilmediğimizi zanediyorlarsa yanılıyorlar. En büyük güç bilgi ise bu şehirde bizden daha fazla bilgiye sahip başka birisi olmadığını da bilmenizi isterim. Kalın sağlıcakla