İnşaat sektörünün bel kemiği olan keresteciler, Türkiye'de uygulanan dalgalı kur politikası yüzünden zor günler geçiriyor. Plastik penlerin çıkmasından sonra daralan kereste sektörü buda yetmezmiş gibi son bir ay içerisinde aşırı değerlenen dolar karşısında tükenme noktasına geldi. Küresel krizden en az etkilenen ülkelerden biri Türkiye söylemleri bir tarafa, özsermayesinin üstünde risk alarak iş yapan firmaların yüzde 80'i şu anda batmış ya da batıyor durumda. Samsun'da bulunan sektörler içerisinde ise, gerek yeterli teşvik ortamının sağlanmamış olması gerekse işkesiminin yeterli açılımları yapmayarak yeniliklerden faydalanamaması, Samsun sanayisini dipsiz bir uçurumun kenarına doğru itiyor. Siyasi kanadın Karadeniz'in incisi olarak gösterdiği fakat beklenen desteğin bir türlü gerçekleşmediği Samsun, böyle giderse işsizler ordusuna sahip bir kent olarak son hızla yol alıyor.
NEDEN AHŞAP MALZEME ?
Ahşap insanlığın kullandığı en eski ve mükemmel yapı malzemesi olarak karşımıza çıkıyor. Anadolu'da binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan ve günümüze dek varlıklarını sürdüren yüzlerce yıllık ahşap evlerin olduğunu biliyoruz. Ahşap; yaşayan, doğal, nefes alan yapısı ile insan doğasına en yakın malzeme. Ayrıca Üstün ısı ve nem yalıtımı özellikleri ile ahşap yapılar, içinde yaşanılacak en sağlıklı ortamı sunmaktalar.
PLASTİK PEN KERESTEYİ BİTİRDİ
Hızla büyüyen plastik pencere pazarı, keresteciliği krizin eşiğine getirdi. Ayrıca Türkiye'nin önde gelen şirketlerinin de yatırım yaptığı plastik pencere pazarı karşısında daha fazla dayanamayan sektör dibe vuruyor. Üç kuşaktan bu yana kereste ticaretiyle uğraşan Remzi Hocaoğlu, " Plastik ürünlerden önce ev ve işyerlerine malzeme yetiştirmekte güçlük çeken keresteciler bir bir kepenk indiriyor. Üretimdeki düşüş sebebiyle işsiz kalanların sayısı her geçen gün artarken, faal durumdaki fabrikalar da işçi çıkararak ayakta kalmaya çalışıyor. Ahşap artık insanlar için lüks malzeme oldu. Üretimdeki düşüşte yeni binaların tamamına yakınında plastik kapı ve pencerelerin tercih edilmesi etkili" diyerek sektörün durumunu gözler önüne serdi.
SEKTÖRÜN İPLERİ RUSYA'NIN ELİNDE
Soğuk savaşın bitmesinin ardından dünyaya kapılarını açan Rusya, Türk kereste sektörüne hızlı bir giriş yaptı. Şu anda sektör tamamen Rusya'ya bağlı durumda. "1993 yılında sektörün iplerini Rusya'ya kaptırdık" diyen Mustafa Baş, 1978'den beri kerestecilikle uğraşıyor. Köy marangozluğundan başlayan serüven şu anda büyük bir kereste fabrikasıyla devam ediyor. Baş, Rusya'dan getirilen ithal kerestenin kaliteli yumuşak ve ucuz olması sebebiyle tercih edildiğini belirterek, Türkiye'nin orman ürünleri bakımından yetersiz olduğunu ifade etti. Baş, şunları söylüyor: "Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu yıllarda yüzde 36'sı orman olan ülkemiz, şu anda yüzde 9'luk bir orman alanına sahip. Buda bizi tamamen dışa bağımlı hale getiriyor" diyerek çarpıcı bir tespit yaptı.
DOLARIN OYNAKLIĞI SEKTÖRÜ VURDU
Orman ürünlerinde kendine yetemeyen Türkiye, sektörün baş aktörü Rusya'dan yaptığı ithalatla doların aşırı değer kazanmasıyla tamamen bitme noktasına geldi. "Piyasalarda genel bir durgunluk var" diyerek söze başlayan Durmuş Yılmaz, 40 yıldan bu yana sektörün içinde. Yılmaz, "Kurun hareketli olması bazılarına olumlu bazılarına olumsuz etki yaptı. Yerli mala yeterince talep olmadığı ve Sibirya Çamı'nın kalitesini tutmadığı için Rusya'ya bağlıyız. Şu anda sabah akşam kur değiştiği için fiyat istikrarsızlığı var. Ayrıca üreticilerin büyük kısmı daha az maliyetli ve yapımı kolay olduğu için Amerikan kapı işine geçince ahşap doğrama işi yapanlar sürece ayak uyduramadıklarından zarar etti. Bu duruma acilen çözüm gerekli, yoksa birçok firma için gelecek pek parlak görühmüyor."