Geçen hafta TBMM"de yaşanan olaylar ve sonrası gelişmeler yazılı /görsel basın aracılığı ile Aziz milletimizin sağduyusuna havale edildiği kanısındayım.
Olay birden ortaya çıkmadı.Olayın önceden planlandığı anlaşılıyor. Erken seçim sath-ı mahalline girildiği İktidar/Muhalefet hesaplaşmasının birinci raundu gibi geliyor bana.
AKP "li vekillerin ezberlerinin bozulduğu aşikar.Bir Parti"nin uzunca bir iktidar döneminde yıprandığı ,yorulduğu , motivasyon eksikliğinin artık gaz vermekle halledilemeyeceği ifade ediliyor.Bunlar samimi itiraflardır.
Kolay değil ; 8 yıl iktidar olacaksın,Yürütme ve Yasama erkinin hakimi Padişah yerine konulacaksın , her yapılan iyi ,güzel eserleri sahipleneceksin ,tutarsız ,ilkesiz, gündelik avam siyaseti nin sebep olduğu sorunları dile getiren Muhalefet kral çıplak deyince beceriksizliği,Yönetimdeki açziyeti başkalarına fatura edeceksin.
Yok öyle yağma !.
Bugüne kadar Mağduriyet,Sürekli gerilim ve derinleşen çatışma stratejisi uygulandı , psikolojik savaş yöntemleri işe yaradı .Görsel ve yazılı Medya destekli Siyasi Vesayetin eski cazibesini ve popülerliğini yitirmekte olduğu ,sessiz çoğunluğun suspus olmadığı yaşanan olaylardan anlaşılmaktadır.İnsanımız bu vesayetin baskısından kurtulmak istiyor.
Mahşeri vicdan kavga noktasına gelinceye kadar sanılanın aksine gözden kaçan önemli olguları algılıyor.İçinde biriktirdiği öfkeyi azar azar dışa vuruyor..İktidarın siyaseti tıkadığının farkında ,Tek Adam sultasından çözüm üretilmediğini anlıyor.
Tarafsız olarak analiz edelim.Mesela,Dış ilişkilerimizde Komşularımızla sıfır soruna aklı başında kimler hayır diyebilir?
Ancak ,İmralı Canisi K.Irak"ta , Suriye"de oturup Ülkemizi kan gölüne çevirirken bu komşularısorunlu saymakla hata mı ettik ?Sovyet Rusya"nın tarihi ve ezeli Emperyal emellerini unuttuk mu?1990 yılında Bulgar mezalimi ne ,Belene İşkence Kampında yaşananlara ,aldırma da geç git mi deseydik?Yunanistan"ın Kardak densizliğine ,Batı Trakya"da -bir müftünün seçimine bile tahammülü olmayan- ırkçı baskıları sineye mi çekseydik?.1974 yılıKıbrıs Barış Harekatının sebep ve sonuçlarını yaşı 30/35 olanlar bilemeyebilir ..Katliamları , Papaz Makarios" u, Çete başı Grivas"ı ,ENOSİS İdealini ,Samson Darbesi"ni ,1961"deki Stratejik ortağımızın Başkanı Johanson "un meşhur Mektubunu bugünkü Ver kurtulcu lar bilemez.
Biraz insafla düşünelim.Yunan"la dost olabiliyoruz (!).Peki ,Adalarının silahsızlandırılması , Fır hattı,AB üyeliğimize karşı şantajları, kıyı kara sularının 12 mile çıkarılması gibi sorunlarımızı nasıl sıfırlıyoruz ?
Gelelim Ermenistan"a Nerden geldik sıfır soruna ? Kapının açılması ,Soykırımdan vazgeçilmesi,1921 Kars Anlaşması ile belirlenen sınırların kabulü,İşgalci askerin Karabağ "den geri çekilmesi,Ermeni Anayasa"sındaki yazılı toprak taleplerinden vaz geçilmesi .karşılığında gelindiyse amenna ! Protokol" un gerekleri yerine getirildi mi?Yok .Ermenistan Anayasa Mahkemesi yukarıdaki sorunların geçerliliğini ve kalıcılığını verdiği kararla kızarmayan yüzlere tokat gibi vurdu.
Keşke ,EMASYA Protokolu na gösterilen haklı reaksiyon,Ermeni Protokolu na da gösterilseydi !.Yazık ki olmadı !Bir başka acı olay.
Keşke , 2003 yılında Süleymaniye"de Çuval hadisesi yaşanmasaydı.O olayın ABD"li Paşası Türkiye"ye geldi ,haberiniz var mı?Kamuoyundan gizlendi.
Sn. İlker Paşamız GATA" daki densizlik kadar milli onurumuzu rencide eden bu hadise üzerine Keşke yaşanmasaydı ! sözünü duyanınız var mı? Olsa ne yazar! bu söz ,olası bir erken seçimde prim yapar mı?
Dedik ya ,İktidarın ezberi bozuldu.Kıbrıs sorunu çıkmaza gidiyor.Nisan"da Cumhurbaşkanlığı seçimi var.Sn.M.Ali Talat"ın durumu sallantıda, ambargo kalkmadı ,ya kaybederse
Irak cephesi karışık.2011 "de ABD askerini Irak"tan çekecek ,takvim işliyor.ABD Başkanı B.Obama"nın Meclis ev ödevleri yarım kaldı kalacak.Sözgelişi ,Azınlıklar meselesi , Heybeliada Ruhban Okulu, Ekümenlik meselesi..Buna bir de Alevi açılımı,Süryani ve diğer Romanlar sorunu eklemlenirse iş temelli çıkmaza girecek.Bu konularda sıkıntı yaşanıyor. Demokratik açılım Kürt sorunu adıyla tescillendi.İmralı yol Haritalı Çalıştay çözümleri tamam ;ama ,halk yutmuyor.Kardeşlik,Birlik/Beraberlik ,Huzur gibi sihirli sözcükler , projenin dış kaynaklı olduğunu gizlemeye yetmiyor.
Yeni Sivil Anayasa hazırlıkları ,Referandum çalışmaları tam gaz giderken ,Suikastler ,Darbe (Balyoz )planları ile altı doldurulurken İMF ,İşsizlik,yoksulluk ve yolsuzluklar ,Sendikaların direnişi ,Tekel İşçilerinin 4/C mahkumiyetini kabul etmemeleri Hükümeti silkeliyor. Bu olumsuzluklar AKP"nin oy kaybına sebebiyet veriyor.O yüzden eski defterler karıştırılıyor Asker üzerinden,Türban üzerinden ,İmam Hatip ve Katsayı üzerinden siyasi rant alışkanlıkları gündeme taşınıyor.Muhalefete kayacak oyların önünün kesilmesi yolu/yöntemi aranıyor.
Dün böyleydi,bugün de böyle,yarın da böyle olacak!!!
Geçmişte İtilaf ve Hürriyet Partisi"nin İttihat ve Terakki Partisi"ne Demokrat Partisi"nin Cumhuriyet Halk Partisi"ne AKP"nin de CHP ve MHP"ye Din üzerinden hücum edilmesi bu zihniyetin tipik özelliğidir.milliyetçiliğe ,kendileri gibi düşünmeyen ,konuşmayan, yaşamayan, giyinmeyen , herkese düşmandır.(Bkn.Turgut Özakman ,Diriliş/Çanakkale 1915 sh.570.)
Halbuki ,kimin daha dine yatkın,kimin din/inanç hortumcusu ,kimin İslam"ın ve Müslüman"ın sırtından geçindiği oy verenlere göre değil ,bu kutsalları kullanarak Halk dalkavukluğu yapanları tarihimizde ,siyasetimizde aynı resimde görüyoruz.
Ne oldu?Domuz Gribi Aşı Kampanyası fiyasko ile bitti..Fakir fukaranın ,yetimin parasını Uluslararası dolandırıcılara çarptırdık.Hırçınlık bundan Süpermarketlerde eczane reyonu açılacaktı Fasa fiso..Özel hastanelerde muayene katkı payı alınıyor.Sağlıkta Devrim, cebellezi çevrim oldu.Açılım dersen Yıkıma gidiyor..Bunun yanında Dokunulmazlık TBMM "de 850 Dosya hazır duruyor.Tekel satışında yolsuzluk iddiaları dururken,işin içinde PKK parmağı aranıyor..İki yıldır kamuoyunu meşgul eden Darbe iddiaları artık paranoyaya dönüştü.Fazla ilgi uyandırmıyor,aksine , kuşku uyandırıyor.
Herkesin dinlendiği bir ortamda Sn B.Arınç" Manisa"da iken ABD"den gelen bir telefon ihbarıyla suikast haberi TV dizisine benzetiliyor.
Ne yazık ,AKP "li bakan ve vekiller her gittikleri yerde Muhalefeti , Bürokrasiyi,Yüksek Yargıyı hedef gösteriyor..Suçlamalar, mazeretler ,hedef isimler kaybedilen oyları geri kazanmaya yetmeyecek gibi görünüyor.
Bu yaşananlara söylenecek söz ,Keşke olmasaydı (!) demek yetmez.Bizi 8 yıldır Yönetenlerin ; artık yaptıkları hatalara : yok sözüm çarpıtıldı..yok yanlış anlaşıldım..yok öyle değil böyle ,benimle mezara kadar gidecek gibi özürlü bahanelere sığınamazlar. Sıkça terbiye /adap dersi verenlerin canım isterse özür dilerim gibi kendinden menkul ifadeler yakışık almıyor.Asıl olan özrü/hatayı doğuracak eylem ve söylemlerden kaçınmaktır.