Bugün 23 Nisan diye başlayacaktım yazıma. Ağır koşullarda çalıştırılanlardan bahsedecektim, şiddete sömürüye maruz kalanları anlatacaktım. Küçük yaşta çalışmak zorunda kalanları da...
Arka sokaklardan, tinerci çocuklardan da söz açacaktım. Ama kalpler gibi kafalar da bir demek ki, sevgili kardeşim Miraç Öztürk, muhabirliğinin tüm profesyonelliğini göstermiş, benden önce davranmış, basmış deklanşöre, klavyenin tuşlarına...
Gurur duymakla imrenmek arasındaki duygularla, eksiği var mı diye bir arama yapmak istedim. İnternet dünyasının meşhur arama motorlarından biri olan "google"yi tıkladım.
Genelde google arama motoru dünyada önemli bir gün olduğunda harflerinde o günü çağrıştıran ya da anan simgeler ve çizgiler kullanır. Yılbaşı ise google'nin g'sinde Noel baba şapkası olur, l'sine kar yağar mesela... Futbol karşılaşmaları varsa 'oo'lar top olur...
Arama yapmak istediğim şeyi unutup hayallere daldım 'google' yazısının başında...
Bugün 23 Nisan'dı. Bugün bizim ülkemiz için en önemli gündü. Ulusal bir bağımsızlık mücadelesinin simgesiydi. Emperyalizme karşı verilmiş bir savaşın zaferiydi.
Bu zaferin geleceğe, çocuklara armağan edilmesi, geleceği atalarımızdan miras değil, çocuklarımızdan emanet alışımızın simgesiydi...
Bu gün, engin bir hoşgörü ile, tek bir milletin değil, tüm dünya milletlerinin çocuklarına armağan edilmiş bir bayramdı. Bu bayramda keşke Miraç'ın haberinde kaynak olarak gösterilen UNİCEF olmasaydı da, "23 Nisan Uluslararası Çocuk Fonu" olsaydı. Keşke böyle bir Fon kurabilseydik...
Atatürk'ün armağanını sırmalar içinde saklayıp, altın tepsiler içinde Dünyaya sunabilseydik...
Türk denilince akla '23 Nisan Uluslararası Çocuk Fonu' gelseydi... 'Türkler misafirperverdir'in yanına 'çocuklara çok önem verirler'i ekletebilseydik...
Yıllar önce TRT'nin 23 Nisanlarındaki "...çok sayıda kardeş ülke çocuğu ile kutlanan 23 Nisan şenlikleri..." diye başlayan haberleri, bugünkü çocuklar için de bizim için ifade ettiği anlamları ifade etseydi...
Keşke Dünya milletleri, bugün Türkiye'de bir "Çocuk Bayramı" kutlandığını bilselerdi. Keşke 'google'nin harfleri bugün çizgi roman kahramanları ile zıplasaydı. Keşke arama motorlarına "Çocuk Bayramı" yazıldığında, yerli yabancı tüm sitelerde, en az, 'sevgililer günü' yazılınca çıkan kadar bilgi çıkabilseydi...
Keşke bugün Ansiklopedilere "Türklerin bağımsızlık mücadelelerini kazandıkları bir dizi savaştan sonra, egemenlik ve bağımsızlık kavramlarını tüm dünya çocuklarına armağan ettiği gündür" diye geçseydi...
Keşke bugün, gittikçe küreselleşen ve birbirine benzeyen dünyada, "Çocuk Bayramı"nı kutlayarak bize benzemiş ve sınırları ortadan, çocuklara duyulan sevgi ile kaldırılmış dünya insanları olsaydı...
Ve bir keşkemiz daha var ki kelimenin geçmiş zamana yönelik hayal kırıklıklarından ziyade gelecek hakkındaki umutlarımızı yeşertmemizi ve bunun için çabalamamızı sağlaması açısından oldukça önemli. Çocukken kurduğumuz hayaller ve gerçekleştirmek isteyip de yapamadıklarımız...
Şu anda bizim çocuklarımız aynı güzel, saf ve temiz hayalleri kuruyorlar. Onların da gelecekte keşke dememesi için...
Keşke yapabilseydik!.. Ya da umarız yapabiliriz!