Kıbrıs'ın kurtuluşu deyince Ecevit akla gelir. Her 20 temmuz Kıbrıs'a yapılan "Barış Harekatı"nın yıldönümüdür, kutluyoruz. Kıbrıs'taki Türk ve Yunan halklarına bundan sonra da barış ve huzur getirmesini diliyoruz.
Uluslararası antlaşmalar çerçevesinde Ada'nın iki halkı, Cumhurbaşkanı Yunan, yardımcısı Türk, "Kıbrıs Cumhuriyeti" adı altında yaşıyordu. 1963' den başlayarak Türk'leri istemeyen ve Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak sevdasında olan Rum faşistler, Türk'lere rahat yüzü göstermediler. Cumhurbaşkanı Makaryos birşey yapmamakta ve garantör ülke İngiltere duymazdan gelmekteydi. Nihayet Türk lider Fazıl Küçük'ün ve Ulusal meclis başkanı Rauf denktaş'ın talebiyle adaya 1964 de Rumları korkutmak için savaş uçakları yollandı. Çetelere yönelik bazı bombalamalar yapılırken açılan ateş sonucu bir jetimiz düştü ve pilotu Yzb.Cengiz Topel paraşütle atladığı alanda yaralı olarak yakalandı Rum hastanesinde kurtarılamayarak şehit oldu. Yine rahat durmayan Rumlar kurdukları Albay Sampson liderliğindeki "EOKA" faşist örgütü Türk yerleşim ve köylerine saldırılar düzenlemeye ve katliamlar yapmaya başladılar. Bu katliamlar 1967 yılında ilerleyerek 1974 yılına gelindiğinde dünyaya çağrıda bulunan ve garantör devlet İngiltere ile görüşmeler yapan Başbakan Bülent Ecevit bir sonuç alamadı. Bu arada Kıbrıs'ta Makaryos'a hükümet darbesi gerçekleştiren "EOKA" bardağı taşıran damla oldu. ABD'nin ikazlarına rağmen TBMM.nde gizli alınan karar uyarınca müdahale kararı alındı. Akdenizde bulunan ABD filosunun ve dünyanın ruhu bile duymadan Dışişleri bakanı Rahmetli Turan Güneş'in Cenevre'den verdiği o ünlü; "Kızım tatile çıkabilir" parolasıyla Türk Ordusu karadan, denizden ve havadan sabahın erken saatlerinde Girne kıyılarından Kıbrıs'a çıktı. Emperyalizmin oyunlarını bozan Halkçı Ecevit dünyaya şöyle sesleniyordu:" Biz yalnız Kıbrıs'a değil aynı zamanda Yunanistan'a da Demokrasi getirmek için adaya çıktık." demiştir. Gerçekten de öyle olmuş ve darbeci Sampson devrildi, yerine Klerides getirildi. Geçici bir barış anlaşmasıyla ada fiilen ikiye bölündü. Türk tarafının iddiası ile yaşananlardan sonra Türk ve Rum halkı tek devlet ve tek hükümet adı altında, yaşamını birlikte sürdüremeyeceğini öne sürüldü. Nihatet 15 kasım 1983 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu. Bu duruma Yunanistan derhal karşı çıktı. Yunanistan'ın girişimi ile Birleşmiş Milletler dahil ABD İngiltere ve diğer AB devletleri KKTC. ni tanımadılar. Hal böyleyken bugün Türkiye'de iktidarda olan Erdoğan hükümeti Parti çıkarları uğruna, Kıbrıs Rum kesiminin AB ye girişine tepki göstermemiştir. Düşündürücüdür, çünkü bu vesileyle Rumlar, AB'de ve dünyada Kıbrıs'ın tek temsilcisi dayatmasıyla KKTC'yi karşı karşıya bırakmıştır. Bu dayatma ve fiili durum AB de Yunanistan'ı " 2 oy" sahibi yapmış müzakerelerde eline koz vermiştir. Türkiye' de Akp hükümeti değişmedikçe Yavru vatan'ı "zor günler" bekliyor. Kıbrıs'a müdahaleden sonra ABD ve onun Türkiye'deki işbirlikçi sermaye ve sanayicileri, bugün de iktidar partisinde bulunan sömürü çarkının uzantıları Ecevit'i Halkçı olduğu için hiçbir zaman sevmediler. Sonraki yıllarda gazete ilanlarıyla darbe yapmak, piyasadan mal ve hizmetleri çekmek gibi faaliyetlerde bile bulundular. Ecevit Allahın inayetiyle huzur içinde yatmaktadır. Bu Ramazan ayı hürmetine Allah'ın rahmeti üzerine olsun. Saygılarımla
KIBRIS'IN KURTULUŞU
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.