Hafta sonu merhum Osman Kelleci’nin cenazesine katılmak üzere Trabzon’a gittiğimden gazeteleri okuyamamıştım. Dün akşam dönünce gazetelerin köşe yazılarına şöyle bir göz atayım dedim, siyasi gündemin yoğun olduğu bir dönemde Vali beyin internet gazetecileriyle yaptığı toplantıdaki konuşmasından rahatsızlık duyan meslektaşlarımızın köşe yazıları dikkatimi çekti. Vali bey konuşmasında internet medyasına bazı yerel gazeteleri örnek göstermiş, siz de bunları örnek alın demiş, üç yerel gazete ile iki ulusal gazetenin ismini vermiş, meslektaşlarımız da bundan alınmışlar. Bu konuda bir iki kelam ettikten sonra asıl konumuza gireceğim, benim bu konudaki tavrım şudur; beni şehrin Valisinin, Belediye Başkanlarının veya Milletvekillerinin övmesi asla ilgilendirmez, zira onlar toplumun elit kesimleri, onların övdüğü gazeteler anlayın ki onlara yalamalık yapan gazetelerdir. Beni ilgilendiren sokaktaki vatandaşın, Saathane’de çay ocağında oturup konuşan vatandaşın övmesidir. Bir de toplumda kimin yazdıklarının gündem belirlediği ve en çok hangi köşe yazarının okunduğudur, gerisi lafügüzaf. Yok, Vali şöyle demiş, Vekil böyle demiş bunlar sadece ve sadece onlara yapılan yalamalık kadar karşılığı olan şeylerdir. Akşam bizim çocuklardan Vali Beyin konuşmasının canlısını istedim, izleyince Vali beyin yaptığı konuşmada bu konulara hiç vakıf olmadığı da ortaya çıkmış oldu.
Zira adamcağızın konuşmasında ilk örnek verdiği gazete Vezir Hazretlerinin yarı resmi el ahramı olan gazete, son beş yılda beş milyon liranın üzerinde Belediyeden para almış olan bu gazetede Vezir Hazretleri gidince perişan olmuş, şimdilik on altı sahifeye düşmüş, seçim sonrası da gelen Başkan destek vermez ise kapanmak zorunda kalacak bir gazete. Vali Beyin örnek verdiği ikinci gazete ise Yaysat’ın kapanması ile tek dağıtım şirketi olan Turkuaz’a geçmesi sonucunda gerçek satış rakamları ortaya çıkınca kendileri eski Yaysat’ı yeniden kurdurup Basın İlan Kurumu’ndan hak etmedikleri ilanları almaya çalışan ve sahip oldukları Yerel TV kanalında bizim her tarafı oynayan arkadaşı siyaset uzmanı olarak konuşturmak zorunda kalan bir basın kuruluşu. Ben şahsen o arkadaşı severim ama köşe yazısı yazdırmaya korktum, zira çok tepki alırım diye yazdıramadım ama onlar siyaset uzmanı olarak TV’lerinde yorum yaptırmaya cesaret ediyorlar, onları tebrik ediyorum. Vali beyin ismini verdiği üçüncü yerel gazete Çetelerin meşrulaşma çabalarının ötesinde olmayan ve asıl sahibinin elimde üç, dört tane dava dosyası olan bir gazete. Vali beyin kılavuzunun kim olduğunu bilmiyorum ama kılavuzunun onu kötü yönlendirdiği açık ve net ortada.
Vali beyin bu ilk hatası değil, daha önce bu minvalde bazı gazeteleri ziyaret etti, şimdi geri kalan bizleri ziyaret etmek isterse ben şahsen asla randevu vermem. Bir şeyi yaparken adam gibi yapacaksın, o çok kızdığımız Mustafa Demir bir günde tüm gazeteleri gezdi, işin doğrusu da budur. Vali beyi özünde severim iyi bir insandır ama kılavuzları onu yanlış yönlendirdiği açık ve net ortada. Yoksa bizim adımızı verse ne olur vermese ne olur, insan birilerinin referansıyla şahsiyet bulacaksa batsın o şahsiyet, şahsiyet icraatla olur, birilerinin anlatmasıyla değil. Ayrıca ben bizi ziyaret etmeyenlerden çok daha fazla mutlu oluyorum, çünkü onlarla ilgili daha rahat yazma imkânım oluyor, adam gelip bir çayımızı içince yazarken o çayın kırk yıllık hatırını yok sayamıyoruz. Bu detaylar biraz uzun olsa da yazmadan geçmek doğru olmazdı, gelelim asıl konumuza.
Seçimlere dört ay gibi uzun bir zaman kala Ak Parti’nin Belediye Başkan adaylarını açıklaması bana çok normal bir durum gelmedi, zira adayların yüksek seçim kuruluna verilme tarihi 15 Şubat 2019, yani üç ay kala Ak Parti Büyükşehir adaylarının çoğunu açıklamıştı. Geçtiğimiz 2014 yılındaki seçimlerde bu kadar erken açıklanmamıştı. Bu seçimde neden açıklandı derseniz kanaat-i acizanem şu ki; ya adaylarla ilgili anket yaptırıp, sahada karşılığı olmayanları değişecekler veya Suriye ve Irak topraklarında kurulacak bir Kürt Devleti ihtimaline karşı savaş ihtimali göz önüne alınarak dış işlerle uğraşmak varken bu işlerle uğraşacak zaman bulamayız diye erkenden davrandıkları düşüncesindeyim. İnşallah ilk dediğim olur da sahada karşılığı olmayan adayları değişme imkânı olur. Son günlerde yapılan anketler de bu minvalde ipucu niteliğinde veya ilçe Başkanlarının bazı anket şirketleriyle anlaşmaları sonucunda yapılan uydurma anketler. Hâsılı önümüzde üç aydan çok bir zaman var, bu zaman sürecinde çok şeyler değişebilir. Vatandaşın tepkisi de azalabilir, adaylarda değişim de olabilir, bekleyip göreceğiz. Kalın sağlıcakla.