seçildikten sonra TBMM'ye gidip yemin etmesine engel olan herhangi bir yasa maddesi olmadığını söyledi
Kılıçdaroğlu, "Engel sadece iki tane yargıcın takdiri. Başka bir engel yok" dedi. Kılıçdaroğlu, "Engel sadece iki tane yargıcın takdiri. Başka bir engel yok. Emir aldıklarını da söyleyebilirsiniz, her şey söyleyebilirsiniz. Oraya girmiyorum daha. Oraya girersek orda başka facialar çıkacak. Hukuk katliamı çıkacak o konunun altından. Yeri zamanı gelirse oraya da gireceğiz" dedi. Kemal Kılıçdaroğlu Yunanistan'da yapılan Sosyalist Enternasyonal toplantısından sonra dün gece Türkiye'ye döndü. İpsala Gümrük Kapısı'ndan girişinde saat 00.30'da partililer tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, gece kalacağı Tekirdağ'ın Çorlu İlçesi'ne gelirken, saat 01.30 sıralarında Malkara'da kendisini bekleyen yaklaşık 3 bin kişiye konuştu. Malkara'da gece yarası toplananları görünce keyiflenen Kemal Kılıçdaroğlu halkın konuşma yapmak için masanın üstüne çıkması tekliflerini kabul etmedi.
"HALKIN OYUNU SATMAYIZ"
CHP'li milletvekillerinin TBMM'de yemin etmediğini ve bu konuda yollarını belirlediklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, "İki arkadaşımız hapiste. Çizeceğimiz yol var. Bir, gideceğiz TBMM'ye yemin edeceğiz, ikincisi devam edeceğiz. Hapiste iki arkadaş var, ne yapalım diyeceğiz birinci yol bu. İkinci yol şu, eğer bu ülküde bir yurttaş, bir milletvekilini adayına oy vermiş parlamentoya göndermişse halkın oyunun üstünde başka bir güç yoktur ve biz o oya sahip çıkmak zorundayız. Yalnız CHP'liler yani adı üstünde halkın partisi olan CHP halkın oyunu satacak mı? Halkın oyuna sahip mi çıkacak? Ne yapacağız? Halkın oyunu sahip çıkacağız" dedi.
"HALKIN OYU ÇÖPE ATILMAZ"
Ülkeye demokrasiyi, çok partili rejimi, kadınlara seçme seçilme hakkını CHP getirdiğini hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "CHP hukukun üstünlüğüne inanan parti. Peki CHP halkın oyunu çöpe atabilir mi? CHP halkın oyunu görmezlikten gelebilir mi? CHP, ne yapalım canım iki tane milletvekili varsın hapiste kalsın diyen bir parti olabilir mi? CHP, Anayasa'nın 90. maddesi varken, AİHM kararları varken, BM insan hakları ile ilgi sözleşmeleri varken ben sözleşmeleri görmem, insan hakları da önemli değil gerekirse bunları ayaklar altına alırım diyen parti olabilir mi? Hukukun üstüne inanacağıma namusum ve şerefim üstüne ant içerim diyor. Peki iki kişi hapiste, iki kişinin parlamentoya gelip yemin etmesi lazım. Hatta 8 kişi hapiste, 8 kişin de parlamentoya gelip yemin etmesi lazım. Siz bunları görmez, duymaz işitmezseniz halkın partisi olabilir misiniz? O nedenle dedim ki, biz parlamentoya gideceğiz ve yemin etmeyeceğiz. Parlamentoya gideceğiz diyoruz altını çiziyorum parlamentoyu boykot etmiyoruz. Parlamentoya saygımız var, başımızın üstünde. Parlamento elbette ülkenin çıkarları için mücadele edecek. Ama parlamentonun birinci görevi hukukun üstünlüğünü temin etmesidir. Hukukun üstünlüğü olduğu bir yerde parlamento işlevini yapabilir."