Sevgili dostlarım. Menderes kulunuz olarak sizleri şehrimizin tükenmez kahramanlarından birisi olan KENETÖR ile tanıştıracağım. Kendisi meşhur KILKIYRUK"un en yakın dostudur.
Bilirsiniz kan emerek büyüyen keneler genellikle köpeklerde bulunur. Bir kere yapışıp kan emmeye başlayınca, şişip geberinceye kadar emer durur. Zorunlu kan emici olan bu yaratıklar sadece Samsun ve Türkiye"de değil Dünya"nın her yerinde bulunur.
Sizlere tanıtacağım KENETÖR, kan emerek şişen ve ardından geberen kenelerden çok daha tehlikeli bir model. Böyle olduğu içinde kendisine KENETÖR olmayı hak ediyor. KENETÖR"ün sürekli alıp hiç vermemesinden başka bir özelliği de fayda sağlayamayacağına inandığı zamanlar ortadan kaybolmasıdır. Kendisine faydası olmayana selam dahi vermez olan KENETÖR bu hali nedeniyle çaldırdığı telefonların cevapsız bırakılmasını, yediği haltların suratına suratına vurulmasını fazlasıyla hak ediyor.
Efendim bu KENETÖR"ün en büyük özelliklerinden birisi, yayın organı kurmaktır. Önce kanı emilecek hedef bulan KENETÖR, hedefe sinsi sinsi yanaşır ve Kulağına sizin yayın organınız yok. Size öyle bir yayın organı kurayım ki, her yerde isminiz nam bulsun şeklinde vesveseler vererek, geçer kulak arkasına emer de emer. Kanını emdiği uyanmasın diye türlü türlü vesvese vermeye de devam eder. KENETÖR"ün sözlerine kanan kişi işi fark ettiğinde bakar ki, ne kanı kalmış ne de kulağının arkası.
Efendim bu KENETÖR yıllarca uzak kaldığı medya sektörüne, kanını emeceği birini bulduktan sonra muhteşem bir giriş yapar. Balondan yaptığı balyozlarla sözüm ona medya sektörünü yıkıp geçirir. Sorsalar en kaliteli yayın organı onundur, ancak bunu halk anlamaz olacak ki, yayınladığı neşriyatı bir kendisi, birde matbaasındaki ustalar okur.
Sevgili dostlarım. Gazetemizin kurulacağını duyan KENETÖR, Bu gazetenin basım işini ben alırım. Bunları kendime mahkum eder, öyle bir emerim öyle bir emerim ki senelerin gıdasını toplarım diye düşünür. Bunu hayata geçirmek içinde başka gazetelerin matbaalarından yüksek ücretle elemanlar alır. Amacı karşı tarafı zayıf düşürmek, yeni kurulan gazetenin kulağının arkasına geçerek kanını emmek. KENETÖR, araya türlü türlü aracılar koyarak gazetenin basım işini almaya çalışır. Hey hat ki, gazetenin yöneticileri külyutmaz çıkar. Gazetenin basım işini vermez. Çünkü bir kulaklarının arkası kalmıştır. Oraya biti, pireyi, keneyi geçirmeyi düşünmezler.
Kulak arkası oyunu tutmayan KENETÖR kederlenir mi kederlenir. Sağa sola yeni kurulan gazetenin tüm elemanlarını alarak kendilerini bitirmek istediği yönünde söylentiler yayar. Girişimlerinden bir sonuç alamayan KENETÖR, eski dostu KILKUYRUK ile hamsi partisinde bir araya gelir ve Ey pislik yiyenlerin başı. Sen ki her türlü pisliği yer ağzını gözüne bulaştırarak hava atarsın medet der. KENETÖR"ün acılı haykırışlarına dayanamayan KILKUYRUK, Ey kan emicilerin başı. Gel el ele verelim. Bir çizici alalım. Bu çiziciye fason bir gazete kurduralım. Ben pislik atmasını, sen kan emmesini gösterirsin. Bu fasoncu o gazeteye hem pislik atar, hem de kan emer. Bizde şeref ve haysiyet üzerine yazılar yazarız der.
İşte böyle dostlar. Bu hikayemizden çıkan sonuca gelince: Hey küheylanlarım hey! Koşmanıza devam edin. Kısraklarınızı kişneten Yiğit, Evvel Allah hakkınızdan gelir.