Son gelişmeler hükümetin işçi dostumu, düşmanı mı ? Tartışmalarını ön plana çıkardı.
Her yıl Mayıs ayında bu tartışmaları yaşamaya alıştık. Bazı işçi sendikaları, siyasal ve ideolojik dayatmalarını ön plana çıkarmak adına, önemli bir fırsat olarak gördüğü 1 Mayıs ı, tedbirlere rağmen, uyarılara rağmen, tehlikelere rağmen, 40-50 bin işçi ile Taksim de 1 mayısı kutlama yapmak için dayatması, bir başkaldırı ve hükümeti zor durama sokup, provakatif eylemlere zemin hazırlamaktan ve işçi ile devleti karşı karşıya getirmekten başka bir şey değildir.
Halkımız bu tür olayları çok iyi analiz etmektedir. Ülkemizin her zamankinden daha çok huzura, istikrara, güvene ve refah seviyesininin yükseltilmesine ihtiyaç duydugu bu günlerde,
Karşımıza her zaman olduğu gibi bu günde sadece muhalefet olsun diye Muhalefet yapan CHP çıkmaktadır.
Bu gün türübinlere oynayan CHP, Başbakan hakkında gensoru vermeye hazırlanıyor.
Neden?
Neden mi?
Sen niye? Taksimi 1 Mayıs ta işçiye açmadın, işçinin Taksime girmesini engelledin?
Sebep bu ama, bu sebebe götüren nedenler ve zorunluluklar ne, şimdi ona bakalım;
1977 yılında, 1 Mayıs'ta yaşanan olaylardan sonra, O zamanın 39'ncu hükümeti, Süleyman Demirel Hükümeti ve 21.6.1977 tarihinde Bülent Ecevit Hükümeti işbaşına geldiği ve Şu anda CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ında Enerji ve Tabi kaynaklar Bakanı olduğu iktidar döneminde, Taksim Meydanı bu tür mitinglerin yasaklandığı meydan haline gelmiştir.
Dün dündür, bu gün bu gün mantığı, O zat-ı muhteremlerle artık geride kalmıştır. Şimdi herkesin yaptığı önüne konulduğu bir dönemi yaşıyoruz.
Yasaklar konuldu ve aradan 21 hükümet geçti. Bu gün bunun faturasını Ak Partiye ve Başbakana kesmek ne kadar doğrudur. Onu da İnsafınıza bırakıyorum.
İşçi ile devleti karşı karşıya getirmek hiç kimseye yakışmaz,
Emniyet kuvvetlerinin, kanunları uygulamamak gibi bir görevi var. Gelişmiş Demokrasilerde olduğu gibi, Demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanmaktan yanayız.
Ancak bu kanunların ön gördüğü ölçüde, olmalıdır. Eğer kanunun da demokratik olmadığını düşünüyorsanız. O zaman 301 inde madde de olduğu gibi getirirsiniz meclise sorun çözülür. Sizin asli göreviniz bu.
Bu hükümet döneminde yapılanlara bir baktığımızda;
Çalışma hayatını ilgilendiren en önemli yasalar bu dönemde çıkmıştır.
1 Mayıs ilk defa "Emek ve Dayanışma" günü olarak ilan edilmiştir.
Asgari ücret, Emekli Maaş artışları ve diğer ücret artışları her zaman enflasyonun üzerinde olmuştur.
Asgari geçim indirimi ile maaşlarda ortalama 50-80 YTL artış yapılmış, Devlet alacak olduğu vergiden feragat etmiştir.
Hastaneler birleşmiş, tedavi yaygınlaştırılmış, ilaç kuyrukları ve çilesi sona erdirilmiş, hastanelerde rehin kalma devri sona ermiştir.
Önceki iktidarlar döneminde toplanan tasarrufu teşvik fonu paraları faiz ödemelerine gitmiş, kasa tamtakır ancak, 15 katrilyona yakın İşçi ve memurun alacağını yine bu hükümet ödemiştir.
Şimdi Key hesapları, yani Konut edindirme yardımları işçilere ve memurlara ödenmeye başlayacak, olmayan paralar olduğunu unutmayalım.
Burada mantık şu; Devletin vatandaşına borçu olamaz. Doğrudur ve isabetlidir.
Ödemekte kararlılık ister. Para ister, kaynak ister.
Bunlar geçmiş sorunların çözümü idi, Geçmiş hükümetlerin kamburu idi.
Şimdi İşsizlikle ilgili önemli adımların atılacağı yeni bir döneme giriyoruz.
Türkiye de istikrar olursa nelerin olabileceğini görmek mümkün,
Yiğidi de öldürme hakkını da yeme.
Esen kalın..