Nihayet geçen haftaki Boluspor maçının 2. yarısıyla kendimize geldik. Hatta belki de abartmakgibi olmasın da takım olmayı başarıyla uyguladık o maçta 2. yarıda.
O maç yani Bolu maçı bir yerde futbol özgürlüğümüzün, Bolu Beyi karşısındaki dirilişimizin en canlı nişanesi oldu. İlk yarıyı tv'den evde izledim. İkinci yarıyı ise TÜYAP Kitap Fuarı'ndaki kitap imza günüm nedeniyle izleyemedim.
İlk yarıdakifutbolu görünce içimden bir ara " eyvah, gitti bu maç da " dedim. TÜYAP'ta şair dostum AlaeddinDursun'a sordum maçtan haber var mı diye. Dursun, whatshaplı telefonundan bana maçı 3-0 aldığımızı söyleyince adeta o anda ayakalrım sevinçten yerden kesildi desem inanın mübalağa olmaz.
" Helal olsun çocuklara " dedim içimden; dışımın hâlini de siz varın tahmin edin. İşte öylesine çocuksu bir sevinç yumağıydı içimi, dışımı saran. Nasıl sevinmeyelim ki; 3 puan bizimdi. Karanlık günleri aydınlığa gark-eden bir zaferin mutlu tablosuydu bu dile kolay.
İşte bu taraftar ve bu şehir böyle başarılara, zaferlere, galibiyetlere lâyıktır. Bundan sonra biz değil rakiplrimiz düşünsün. Denizli' ymiş yok başka bir rakipmiş, dert değil artık. Bundan sonra biz değil onlar düşünsün. Zira artık ayakları yere sağlam basan ve sahada ayak basmadık bir Samsunspor gerçeği var. Yeter ki bu başarıdan, bu kollektif takım ouyunundan tâviz vermeyelim.
Hadi çocuklar, gün sizin gününüzdür. Aydınlığa tam çıkmamıza az kaldı sayılır. Önce küme düşme hattından hızlı çıkalım. Çünkü bu yer ; mazisi şeref ve şanla dolu bir takıma hiç de yakışmıyor, yakışmaz da.
Şimdi bizi ufukta güzel, güneşli ve başarılı günler bekliyor. Bu şehir, bu taraftar ve " Bu aşkın kahramanları" na da örnek, başarılı, parmakla gösterilen ve gıpta edilen bir SAMSUNSPOR yakışır.
Bu duygu ve düşüncelerle bizleri lütfen sükût-u hâyale uğratmayın. Bu şehir ve taraftar sizden çok şeyler bekliyor. Özverive güzel futbol bekliyor. O halde çıkın sahaya ve yine aslanlar gibi mücadele edin ve bizleri de kendinizi de mutlu edin.
Oktay ZERRİN