Her insan çocukluğundan bir gün daha uzaklaşmış olur sabah uyandığında...
Her gün adım adım büyüklüğe doğru ilerleyip el sallar hale geliriz çocukluğumuza...
Ve hala çocuk olanları düşününce/görünce kıpır kıpır oluyor içim. Seviyorum çocukları!
Fakat bu devirde çocuk olabilmek ve gülmek zor artık. İmkansız değil, ama zor!
Çünkü küçük kardeşlerimiz erken büyüyor, erken yıpranıyorlar hayat/dünya şartları nedeniyle.
Yani yaşayamadan çocukluklarını,veda etmek zorunda kalıyorlar.
Kimsesiz çocuklar yurdunda yaşamak zorunda olanları düşününce de üzülüyorum. Onlara işkence yapanları
küçümsüyorum düşündükçe. Biliyorsunuz ki Uğur Dündar "hijyensiz gıda ortamları" gibi konuların dışında
bir de "işkence kurbanı çocuklarımız" tarzında araştırmalar yapıyordu. Vatandaşın tepkisi bir haftadan fazla sürmedi!
Sonra kendi yaşantılarına hiçbir şey olmamış gibi devam ettiler... Geçici biraz duyarlılık sergilendi diyebilirim.
Devletse,her sorun için çabaladığını ve çırpındığını ileri sürüyor yıllardır. Çocuklar için bütçe ayırmayacaklarını
ilginç bir şekilde söyleyebiliyorlar ama! Tüm Türkiye'de toplam 12.500 sayıda çocuğun kilitlendiğini, kapatıldığının da
bilincindeler!
Ve devlet buna yıllardır çözüm aradı öyle mi? Çabalayan ve çırpınanın etiketine ne oldu şimdi?
Değer vermeyenin değeri de olamaz! Sözde değer verip değer kazananlarsa,ancak yapmacık olanlardır!
Yani bu konuda sergilenenlerin hepsi laf-ı güzaf!
Şimdi de York düşesi olan Sarah Ferguson'un İstanbul-Zeytinburnu ve Ankara-Saray Çocuk Yurtları'nda gizli çektiği işkence
görüntülerini konuşuyor duyarlı(!) devletim!
İngiliz televizyonunda "ITV Tonight" adlı haber programında ülkemizin bu ayıbı,bu duyarsızlığı yayınlandı. Avrupa'nın unutulan çocukları sıfatını eklediler bir de bunun üzerine.
Sorunlular da Sarah Fergunson'a çekim yaptığı için kızıyor. Ülkemizin ayıbı,bu problemi "hala" halletmemiş olmasıdır oysa!
Yani sorumlu işini abartısız ve zamanında yapmalı! Çıkar için iş yapanların hali sonunda dumandır!
Özürlü ve engelli çocuklara işkence etmek ve buna göz yummak da ne demek?
Hiç mi çocuk olmadı bu "sorumlular" ve ülkemin "insan"ları?
Halk yeterince tepkisini koydu mu ve sorumlular gerektiği kadar fazla meşgul oldular mı bu sorunla?
Görüntüler yayınlandı diye de memleket yöneticileri "Avrupa Birliği umudumuz yanmasın" korkusundalar!
Böyle çıkarcı, duyarsız, acımasız ve etiket düşkünü olunmamalı!
Ferguson'un bu hareketi ülkemizde bulunan sorumluları, görevlileri utandırmalı ki benzeri tekrar yaşanmasın!
İngiltere buna benzer ve çocuklar adına özel haberler hazırlıyorlar araştırmakla. Sorunu hallediyorlar.
Bizdeyse sık yayınlansa bile devamı gelmiyor. Bizimkilerde sağ kulaktan girip sol kulaktan çıkıyor çünkü.
Bunu Türkiye'yi ayıplamak için yapmadılar! Farklı ülkelerde de yapılıyor bu gibi çekimler ve "neden biz" denmemeli!
Korkmayın! Onlar hala Avrupa Birliğine girmemizi istemiyorlar,bu yaptıkları sadece iş yapar görünmek! Fakat bize çeki-düzen kesinlikle şart!
Lafla duyarlı olunmaz çünkü. Bunu sadece bilmek değil, bir de gösterebilmek lazım!
Dünya çocukları bizim çocuklarımız ve kardeşlerimizdir!
Koşuyor altı yaşında bir oğlan,
uçurtması geçiyor ağaçlardan,
siz de böyle koşmuştunuz bir zaman.
Çocuklara kıymayın efendiler.
Bulutlar adam öldürmesin.
Nazım Hikmet Ran
Barış ve Sevgi dileklerimle