KİMSE YALANDAN KENDİSİNE PAYE ÇIKARMASIN
Toplum olarak güçlüden yana olabilmek adına bazı gerçekleri görmezlikten gelmeye alıştık, bu durum üzüntü duyulacak bir durum olmasına rağmen alışılagelmiş bir yaşam biçimi haline geldiği için doğruları düşünenlerin aykırı düşündükleri ifade edilmekte.
Oysaki olaylara bakıldığı noktanın dışında farklı bir noktadan bakıldığında toplum adına daha güzel şeylerin olabileceği hiç düşünülmüyor. Örnek vererek bu yazdıklarımızı açıklamamız gerekirse, yaşanan son Cumhurbaşkanlığı seçiminde herkes öyle tezahürat yapıyor ki sanki alınan oyları kendileri almış gibi ortalığı yakıp kavuruyorlar.
Bunu sadece şehrimizdeki siyasetçiler değil, değerlendirme yapan bazı yazarçizer takımı da aynı şekilde değerlendirince insan çileden çıkıyor. AK Parti yerel seçimlerde yüzde 45 oy aldı, Recep Tayyip Erdoğan ise yüzde 52 civarında bir oy aldı, doğrusunu ararsanız bu benim beklediğim bir oran değildi.
Ben şahsen bu oranın yüzde 55 civarında olacağını düşünmekteydim. Bunca iktidar imkânı, bunca Yerel yöneticilerin çalışması, bunca iş adamı, Sanatçı desteği ve Devletin neredeyse bütün gücünün desteğine rağmen alınan oy bana göre beklenenin altında olduğunu söylersek doğru tespitte bulunmuş oluruz.
Bunun dışında yerel yöneticilerin ilçemizde veya ilimizde şu kadar oy alındı bu bizim başarımızdır demelerine katılmıyorum, zira henüz beş ay önce yapılan seçimlerde herkesin aldığı oy oranı açıkça ortadadır.
Samsun ilinin genelinde AK Parti 30 Mart seçimlerinde yüzde 54 oy almış ise demek ki Recep Tayyip Erdoğan bu oyu yüzde 66 ya çıkarmıştır veya alınması gereken oy oranı o olmasına rağmen, Belediye Başkanının başarısızlığı veya toplumun ona olan güvensizliği nedeniyle yüzde 54'lere düşmüştür.
Antalya'da Recep Tayyip Erdoğan düşük oy aldığı için Menderes Türel'i eleştirenler var, ben asla öyle düşünmüyorum. Demek ki Menderes Türel, partisinin çok üzerinde oy alacak kapasiteye sahip bir siyasetçi ki bu kadar yüksek oy aldı. Olaylara bakarken birde bu taraftan bakmak gerekmez mi?
Kaldı ki bana göre bu seçim AK Parti'nin aldığı oy oranının zirvesidir, bundan sonra AK Parti sürekli geriler de ilerlemez, bunu söylerken böyle olmasını asla istemem ancak gerçekleri de görmezlikten gelmek bizim işimiz olamaz.
Bugün Recep Tayyip Erdoğan gibi toplumun nabzını çok iyi tutabilen, gerek İnanç bağlamında, gerek kültürel bağlamda, gerekse ekonomik bağlamda toplumun ihtiyaçlarını çok iyi bilerek siyaset yapan ve çözüm üreten bir Liderden sonra bu oranda bir oy yakalamak bana göre çok zor.
Gelelim bundan sonra AK Parti de ne olur konusuna, bunu herkes kendi çağında değerlendiriyor, kanaatimce şu an itibarı ile Abdullah Gül modeli devre dışı kalmıştır, zira Recep Tayyip Erdoğan şu an itibarı ile ona sıcak bakmıyor ve konjonktür bunu gerektiriyor.
Diğer seçeneklere gelince Binali Yıldırım modeli, Yıldırım Akbulut modeline benzer, yumuşak huylu, sevecen, çalışkan bir siyasetçi ama kitleleri sürükleyecek özelliğe sahip değil. Ahmet Davutoğlu modeli akademisyen Çiller modelini andırır, Orta Doğu'da ki icraatları nedeniyle toplumun bazı kesimleri tarafından eleştirildiği için onun da çok fazla oy alma şansının olmadığını düşünüyorum.
Bülent Arınç'a gelince, O çok eski bir siyasetçi, çok güzel hitabeti olan bir insan ancak Tayyip Bey'i her nokta da dinlemeyeceği düşüncesi ile onu istemeyebilir. Burada şunun altını çizmek isterim ki, saydığımız siyasetçiler içersinde en çok oyu alacak olan isim Abdullah Gül ismi olduğu konusunda herkes hemfikir. Bunun kararını verecek olan yetkili kurullar ne düşünür onu bilenmem.
AK parti önümüzdeki yıl yapılacak olan Genel seçimlerde yine iktidar olur ancak Anayasayı değiştirecek bir çoğunluğa sahip olacak bir oy alamaz, mevcut durumu biraz daha gerileyerek korur ancak ondan sonraki süreçte işler değişir.
Kaldı ki beş yıl sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk turda bu kadar oyu alacağını da sanmıyorum. Şimdi bazılarınız diyeceksiniz ki sanki muhalefet sözcüsü gibi konuştun ancak gerçekleri konuşmaz isek kendimizi kandıracağımızı da unutmamalıyız.
Bu tespitleri yaptım ancak bugünkü muhalefet partilerinin yöneticileri bu partilerin başlarında oldukları sürece onların oylarını artırma imkânları olmadığından yine Allah AK Parti'ye lütfedecektir. Şunu unutmayalım ki herkesin hesabı varsa Yüce Allah'ın da bir hesabı var.
14 Partinin bir araya gelerek çıkardıkları adayla aldıkları oyun tamamı yüzde kırk bile olamamış ise bu olsa olsa Yüce Allah'ın lütfu olur yoksa eski siyasetçiler bugün olsalardı hallaç pamuğu gibi kaldırıp atarlardı ortalığı. Sözlerime son verirken aklıselimin hâkim kılınmasını temenni ediyorum. Kalın sağlıcakla