KİMSENİN AHI KİMSENİN YANINDA KALMIYOR
İnsanoğlu sabretmesini bilse her şey kendiliğinden hallolacak ancak nefsimize yenik düşüp yapılan haksızlıklara anında müdahale etme gereği duyunca kendiliğinden hallolacak işlere müdahale ediyoruz, müdahale ettiğimiz konulardan sonuç alsak da kendiliğinden hallolduğu gibi rahat olmuyor hem kendimize hem de muhatabımıza zarar veriyoruz. Yazıyı okuyan değerli okurlar iskele sancak konuya girdiğimi görünce ne demek istediğimi anlamamış olabilirler ancak yazacağım konuyla ilgili bir kaç örnek vererek asıl konuya geçmek istiyorum. Malumunuz sevgili kayınçomun en yakın destekçisi ve her fırsatta biri birlerini övmekten geri kalmayan bir gazeteci adeta her gün benimle ilgili olur olmaz yazılar yazıp onlara hoş görünmekte veya onların isteklerini yerine getirmekteydi, zaman, zaman sinirleniyordum ancak daha sonra yazıları hiç okuma gereği dahi duymadan Avukatıma havale edip yasal gereğini yapmaya başladım. Yazılar o kadar çoktu ki tamamını aynı anda mahkemeye verip tazminat istemem halinde yüklü bir masraf çıkacağından ara,ara mahkemeye vermeye başladım, hatta henüz açılmamış on küsür dava var onları da açması için Avukatıma ücretini ödedim, önümüzdeki günlerde onlarda açılacak. Bizimle ilgili yazılar yazıldıkça keyiften dört köşe olan bazı insanlar ne zaman ki biz davaları teker teker kazanıp bir yandan muhataplarımız ceza aldılar bir yandan da tazminat ödemeye başladılar malum şahsı anında terk ettiler. Hatta sadece terk etmekle kalmadılar kıyısından köşesinden dahi geçmediler. Köşe yazdıkları gazetelerin patronları işin içerisinden çıkamayacaklarını anlayınca gazeteyi elden çıkarmak zorunda kaldılar. Biz düşmanımıza dahi doğru olanları söylemek zorunda olduğumuzdan gazeteyi satın alan arkadaşa uyarı mahiyetinde bir yazı yazarak ödeyeceği tazminatlar konusunda kendisini uyardık. Ancak arkadaşımız Basın Kanununun 13. Maddesini okumadığı için olmalı ki geçmiş tazminatları gazeteyi satın alan kişilerin ödemek zorunda olduğunu bilmiyordu, aralarında yaptıkları sözleşme ile bu işi halledeceklerini zannettiler ama haciz kağıdı kapılarına gidince olayın ciddiyetini anladılar. Olayın ciddiyetini anlayınca bize ödemek zorunda oldukları tazminatı ödediler ancak geride devam eden mahkemeleri de bildiklerinden gazeteyi satmak durumunda kaldılar ve nihayet sattılar. Şimdi davalar gazeteyi yeni satın alan arkadaş üzeriden yürüyecek
Bir kişinin hatası bir gazeteyi bakın ne hale getirdi, şehrin en eski gazetesi yıllarca bu şehre hizmet etmiş olmasına rağmen milyon liralara varan marka değeri olmasına rağmen çok cüzi bir miktarla satılmış olması insanın içini acıtıyor. Buraya kadar olan olayın bir boyutu ikinci boyutu ise bazı siyasetçilerin istekleri doğrultusunda yazılar yazan kişi gazeteden ayrılmak zorunda kalınca siyasetçilerle de arası bozuldu. Önceki gün ulusal bir internet sitesinde AK Parti İl Başkanının uygunsuz ve ahlak dışı resmini görünce canım sıkıldı, biz yıllarca bu arkadaşla kavga ettik ama adam gibi kavga ettik. Bel altından hiç vurmadık, kavganın da bir etiği olmalı insanların onuruyla oynamak hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Bu çirkin olayın kahramanları kimler diye merak ettim, haberin devamında il Başkanının kimleri mahkemeye verdiğini görünce kendi kendime dedim ki Ey Allah'ım sen nelere kadirsin kimsenin ahını kimsenin yanında bırakmıyorsun haberi yapan bir bayan gazeteci ancak o bayanın haberini yayınlayan haber sitesi az önce bahsettiğim kayınçomun eski kankisi olan gazeteci, ulusal basına servis eden ise o ekipten birisi. Haberi yapan bayan gazetecinin dergisinde yazı yazıp onunla birlikte hareket eden gazeteci de bu gazeteci. Sevgili kayınçom hem bayan gazeteciyi hem de eski kankasını mahkemeye vermiş, habere canım sıkıldı ama mahkeme konusunda aynı şeyi söyleyemem.
Gelelim bir başka konuya önceki günkü gazetelere bakınca KADEF yönetiminin İshak Taşçı'yı ziyaret ettiğini gördüm, bu güzel bir gelişme ziyarette İlkadım Belediye meclis üyesi bir arkadaş da vardı bu arkadaşı görünce aklıma neden mevcut listelerde olmadığı sorusu geldi, daha sonra biraz düşününce nedenini buldum, bu arkadaşımız Ahmet Okuyucu'nun en sadık arkadaşlarındandı ve geçtiğimiz dönem okuyucunun kontenjanından Necattin Demirtaş'ın listesine girmişti, KADEF seçimlerinde okuyucuyla birlikte hareket etmeyince okuyucu haklı olarak onu silince şimdi listelere giremedi. İnsanoğlu çok tuhaf bir mahluktur bir yere birilerinin desteği ile geldiğinde kerameti kendinden zannedip bu benim hakkımdı der ve ona destek vereni tanımaz aynı şekilde bir olay da benim başıma geldi geçtiğimiz 2009 yılı seçimlerinde o günkü Ak Parti İl Başkanından bir hayli ricada bulunarak bir arkadaşımı meclis üyesi yapmıştım, daha sonra sıkıntılı dönemlerim olunca bu arkadaş beni terk etmesi bir yana gitmiş orda ki arkadaşlarıma demiş ki ben artık Adnan ile görüşmüyorum ondan uzaklaştım çünkü benim siyasi geleceğim var onunla görüşürsem siyasi geleceğim zarar görür. Bunu söyleyen arkadaşlara inanmak istemedim ancak daha sonra arkadaşın bana hitap şeklinden durumun öyle olduğunu anladım, zira arkadaş daha önce bana hocam derken seçildikten sonra ismimle çağırmaya başlaması olayı anlamama yetti de arttı bile. Şimdi bu arkadaşım da meclis üyesi olamadı sevindin mi derseniz asla sevinmedim onun gibi arkadaşların meclislerde olması gerektiğini düşünmekteyim ancak geçtiğimiz seçimde verdiğim mücadeleyi bir ben biliyorum bir Yüce Allah o arkadaş o gün il yönetimindeydi zannetti ki ondan listeye girdi oysaki şu anda il Başkan yardımcılığından istifa edip hiç listelere giremeyen arkadaşlar var bu iş yönetimde olmayla olsa onlar listelerde olurlardı. Az önce de dediğim gibi insanoğlu çok enteresan bir mahluktur. Hayatın boyunca iyilik edersin bir kez sırtından indirdiğin an veya sıkıntıya düştüğün an senden kötüsü yoktur. İşte onun için yazı başlığımı kimsenin ahı kimsenin yanında kalmıyor verdim, bilmem anlatabildim mi?
Sözlerime son verirken bir husus daha belirtmek istiyorum bazı gazeteciler ilçelere gidip güya halk yoklaması yaptık diye yayınlar yapıyorlar ancak her gittikleri ilçede ya Başkanın veya Başkan adayının kocaman bir sayfa ilanını almadan gelmedikleri de ortada, aday arkadaşlardan ricam bu tür basit işlere prim vermesinler. Kalın sağlıcakla