İstatistik hilelerinden arındırılmış gerçek rakamın ise bunun çok daha üzerinde olduğunu ileri sürdü. Öztürk, Yani nereden bakılsa, ülkemizde 10 milyonun üzerinde işsiz var. Böyle bir atmosferde işçi kiralama düzenlemesinin hayata geçirilmesi demek, taşeronlaşmayla zaten birçok hakkını alamaz hale gelen çalışanı tamamıyla köleleştirmektir. dedi.
Aksiyon İş Genel Başkanı Vedat Öztürk, Resmi Gazete'de yayımlanan 2015 hükümet programında, istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi verilmesini yaptığı açıklama ile değerlendirdi. Hükümetin peş peşe yaşanan maden faciaları ve işçi kazaları karşısında ölümleri durdurmaya yönelik hiçbir ciddi önlem almadığını ifade eden Öztürk, şöyle devam etti:
Çalışanlar, bugün yaşanan sorunların çoğunun altında yatan taşeronlaşma sisteminin kaldırılmasını beklerken, emek sömürüsü bir adım daha ileri tanışıyor. Türkiye'de işsizlik, resmi rakamlara göre yüzde 10 civarında. İstatistik hilelerinden arındırılmış gerçek rakam ise bunun çok daha üzerinde. Yani nereden bakılsa, ülkemizde 10 milyonun üzerinde işsiz var. Böyle bir atmosferde işçi kiralama düzenlemesinin hayata geçirilmesi demek, taşeronlaşmayla zaten birçok hakkını alamaz hale gelen çalışanı, tamamıyla köleleştirmektir. Bu düzenlemenin hayata geçmesi halinde, şirketler kadrolu işçi çalıştırmak yerine istihdam bürolarından geçici işçi kiralayabilecek. Şirketlere işçiler arasında aracılık edecek olan istihdam büroları da bu hizmetinden komisyon alacak. Yani emekçinin alın teri üzerinden kar edecek. Bu ahlaksız bir insan ticareti demektir. Tarihin karanlık sayfalarında kaldığını zannettiğimiz köle ticaretinin hükümet eliyle yeniden hortlatılmasıdır.
KADROLU PERSONEL İSTİHDAMI ZORLAŞTIRILIYOR
Kiralık işçi çalıştırma imkanı bulan işverenin, şirket açısından çok önemli gördüğü belli başlı alanlar dışında kadrolu eleman çalıştırmamayı tercih edeceğine dikkat çeken Öztürk, şöyle devam etti:
Bu ise kadrolu istihdamın azalması, iş güvencesinin ortadan kalkması, sürekli iş değiştirmek zorunda kalan emekçinin, kıdem tazminatı gibi birçok haktan mahrum kalması anlamına gelmektedir. Bu düzenleme, aynı zamanda sendikaları da byy-pas etmektir. Kiralık işçinin sendikalaşması mümkün olmayacak, dolayısıyla da çalışanlar hak aramaktan mahrum kalacak, emek sömürüsü had safhaya ulaşacaktır.
"DEVLET ELİYLE AMELE PAZARI KURULUYOR"
Devlet eliyle amele pazarı kuruluyor. diyen Öztürk, Hiçbir iş güvencesi bulunmayacak olan emekçi, kimi işyerinde birkaç gün, kimisinde belki birkaç ay çalışacak, geri kalan dönemlerinde de işsiz kalacak. Aslında 2015 için planlanan bu düzenleme, 2009 yılında Meclis'te kabul edilmiş ancak 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, düzenlemenin 'eşitlik ve işçinin korunması' ilkelerine uygun olmadığı için veto etmişti. Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasının ardından düzenleme yeniden hükümetin gündemine girdi. 2015'te uygulamanın başlatılması hedefleniyor. ifadelerini kullandı.
Düzenlemeyi Anayasaya, vicdana, insafa, insan onuruna aykırı bulduklarını vurgulayan Öztürk, ayrıca şunları kaydetti:
İktidarı bu yoldan dönmeye çağırıyoruz. Düzenlemenin yasalaştırılması halinde ise, her türlü demokratik platformda ve hukuk önünde mücadele edeceğimizi ilan ediyoruz. Tüm siyasi partileri, sendikaları, meslek örgütlerini ve sivili toplumu da insanlık onuru adına göreve davet ediyoruz. Ayrıca maden kazaları karşısında ihmal ve sorumsuzlukların hesabını sormak yerine 'işin doğasında ölmek var' diyerek açıkça kusurlu işverenin safında yer alan, emekçiye adeta pazarlarda alınıp satılmayı layık görürken, kendisine sayısız odaları olan sarayları layık görenleri, çoluk çocuğuyla milyonlarca çalışanı açlığa mahkum ederken, kendi harcamalarına yüzde yüzlük zamlar yapan zihniyeti de halkımıza şikayet ediyoruz." Cihan