Kırık ve çıkıkta belirti ağrıyla başlar sonra yerine göre şekil bozukluğu ortaya çıkar.Bütün hastalıklarda olduğu gibi erken ve iyi tedavi amaçtır.Sağlıkçının bir kuralı vardır.Önce hastaya zarar vermemeyi öğreneneceksin sonra tedaviyi öğrenecek ve tedavide başarılı olacaksın.Kırık ve çıkıklarda da bu kural geçerlidir.Ehil olmayan kişiler bu konuda günümüzde de sıkça karşımıza çıkıyor.Çıkık en sık omuz ekleminde gözükür.Ve acil tedavi gerektirir.Hatanın kuvvetli ağrısı vardır.Omuzunu oynatamaz.Çoğunlukla bilhassa genç ve kuvvetli kişilerde anestezi altında yerine konulur.Yerine konduktan sonra 3-4 hafta sargı gerektirir.Eğer yeterli takip yapılmazsa çıkık alışkanlık haline gelir ve en ufak harekette omuz çıkar.Artık bu hastalık cerrahi müdahale yapılmadan düzeltilemez.Yine kalça kırık ve çıkığıda sıkça görülen travmalardan birisidir.Erken tedavi gerektirir.Geç tedavide kalça ekleminin beslenmesi bozulur.Hem kırık iyileşmez hem de eklem bozulur.Kalçadaki en küçük problem karşımıza ağrı ve topallama şikayetiyle gelir.Çocuk kırıkları genellikle 2-3 kırık tipi hariç ameliyatsız tedavi edilir.Erişkin kırıkları ise çoğunlukla cerrahi gerektirir.Kırığın ve çıkığın tedavisinin erken ve yeterli yapılması gerekir. Geç yapılan tedaviler daha zordur ve yeterli sonuç alınamaz.Yine göğüs kafesi kırıklarıda sık görülen kırıklardan biridir.Bu kırıklar içinde taşıdığı akciğer nedeniyle önemlidir.Eğer hastanın solunum problemi yoksa bu kırıklar kendiliğinden iyileşir.Bu durumlarda kesinlikle sıkı sargılar göğüse yapılmamalıdır.Yoksa kırık uçları akciğere batar.Ve ağır hayati tehlike arzeden durumlar ortaya çıkabilir.Bu nedenlerle kırık ve çıkıkların takibi çok dikkatli ve ehil kişiler tarafından yapılmalıdır yoksa kişinin hayatı teklikeye girer ve o kişi hayat boyu o olayın izini taşır ve sakat kalır.
Prof.Dr.Nedim Karaismailoğlu