Samsun Çevre Meclisi Sözcüsü Ecz. Ayşe Saral, bakın ne demiş. Ayşe Saral aynı zamanda CHP'nin İl Yönetim Kurulu üyesidir söyleyelim. "Tekkeköy'de artık nefes alamıyoruz! Tekkeköy halkı artık bu kirli havayı solumak istemiyoruz. Ben daha önce Tekkeköy'de sağlık taraması yapılması için OMÜ'ye bilgi verdim. Tekkeköy'de son yıllarda çoğalan santraller ile artan kirli yatırımların ardından kanser oranı oldukça arttı."
Ayşe Saral devam etmiş: "Şimdi bir de yıllardır burada kaçak çalışan kömür depolarının imar planı görüşülerek buraya tamamen konuşlandırılması düşünülüyor. Tekkeköy'de bebekler ölü doğuyor. Çocuklarda astım hastalığı artış gösteriyor. Sanayinin yükü, artı santraller ve birde bölgede bulunan kömür depoları Tekkeköy'de solunum yolu hastalıklarını artırdı. Toplu ölümler yaşanmadan önce bu işe bir an önce çare bulunmalıdır!" dedi.Tekkeköy'de kadınların evlerinde cam pencere açamaz hale geldiğini ifade eden Saral, ilçedeki kömür depolarında eleme ünitelerindeki kömür tozlarının rüzgâr ile beraber evlere dolduğunu vurguladı. İnsanların bu durumdan ötürü yıllardır şikâyetçi olduğunu belirten Saral, "İnsanlar sinekler için satılan tül şeklindeki filtrelerini camlarına taktırdı. Ama nafile, balkona asılan tüm çamaşırlar simsiyah. Artık düşünün soluduğumuz havanın ciğerlerimizi ne hale getirdiğini" diye. Valla biz bir kez daha hatırlatalım istedik. Duyan ve ilgilenen olursa diyerekten..
ALAÇAMLI ÇOCUKLARIMIZ
Alaçam'da İlköğretim Öğrencileri Teröre Lanet Mitingi Düzenlemiş Hakkari'nin Çukurca ilçesindeki terör saldırısında şehit olan 24 asker için. Lise Caddesinden Cumhuriyet Meydanına kadar yürüyerek Hakkari'nin Çukurca ilçesindeki terör saldırısında şehit olan 24 asker için teröre lanet yağdırdı. Öğrenciler, 'Ne mutlu Türküm diyene', 'Şehitler ölmez vatan bölünmez', 'Polise, askere uzanan eller kırılsın', 'Kahrolsun PKK' sloganları atmış. Mitinge, vatandaşlar çeşitli sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti üyeleri destek vermiş. Vatan size minnettardır çocuklar. Siz bu vatanı kimsenin hain emellerine müsade etmeyin olur mu?
KAÇAK!!!
Ülke genelinde kaçak elektirik oranlarına göz atalım:
Şanlıurfa % 66.7
Diyarbakır % 62.7
Hakkari % 62.5
Mardin % 59.3
Van % 58.0
Şırnak % 52.0
Batman % 51.0
Muş % 50.0
Bitlis % 48.0
Siirt % 48.0
Kastamonu % 4,
Trabzon %5,4
Giresun %3,5
ÜÇ RAHİBE
Üç rahibe bir araya gelmiş pederi çekiştiriyorlarmış. Birinci rahibe;
Geçen gün pederin odasına temizlik için girdim. Dolabını temizlerken bir de ne göreyim, bir sürü porno dergi. Hepsini sobaya atıp yaktım demiş.
İkinci rahibe;
Ben de geçen gün girdiğimde, çekmecesinde çok sayıda prezervatif vardı, hepsinin ucunu iğneyle deldim!.. demiş.
Üçüncü rahibe bayılmış...
NEDEN??
Bektaşi Baba'sına:
- Neden her siyasi lider halka dayandığını söylüyor, diye sormuşlar.
Baba erenler de:
- Halk kendilerine dayanamadığı için, demiş.
GÜZEL SÖZ
'Kibarlık, en kabul edilebilir ikiyüzlülüktür.'
Ambrose Bierce
RÜYALARIM ZİYAN OLMASIN
Aziz Nesin'in kâğıda döktüğü rüyaları 'Unutulmayan Rüyalar' adlı kitapta bir araya getirildi. İÖ 5.-6. yüzyıllarda yaşamış Eski Yunanlı filozof Herakleitos, uyanıkken hepimizin tek bir ortak dünyada yaşadığını, oysa uyurken herkesin kendine ait, özel bir dünyası olduğunu söylemiş. Aziz Nesin, gördüğü rüyaları uzun yıllar kâğıda dökmüş, kâğıda dökmekle de kalmamış, 'rüyalarının' ilginç bir kitap olabileceğini düşlemiş; Herakleitos'un deyişiyle 'kendine ait, özel dünyasını' okurlarına açmak, onlarla paylaşmak istemiş. Nesin Yayınevi, Aziz Nesin'in 1960'lardan 1990'lara uzanan yıllarda görüp yazdığı rüyaları kitaplaştırarak, ustanın bu düşünün gerçek olmasını sağlamış.Aziz Nesin'in ressam Sali'nin desenleri eşliğinde yayımlanan Unutulmayan Rüyalar kitabının öyküsü, bir bakıma, 1990 yılının Ocak ayında Adam Yayınları'nda başlıyor. İnci Asena, Nesin'e, 'Size bir defter vereceğim, ama yazacaksınız,' diyerek güzel bir defter armağan ediyor. 'İnci de herkes gibi, benim güzel, tertemiz, parlak kâğıtlara yazamadığımı biliyordu,' diyor Nesin. 'Gerçekten böyle kâğıtlara yazamıyorum. Bunun nedenini bilen yok. Çoğu, cimriliğimden sanıyor. Nasıl cimriliğim doğru değilse, cimri olduğumu kendim özellikle yaydımsa, başkaları cimri olduğumu söyleyince bundan gizli bir keyif alıyorsam (alay ediyorum gizliden), güzel kâğıtlara yazamayışımın cimriliğimden ileri geldiği de doğru değil.'
ANAN ELİMDE REHİN!!
Afacan çocuğun doğum günüdür ve annesinden bir kırmızı bisiklet ister.Annesi de ona bisikleti hak etmediğini ve hazreti İsa'ya günahlarını itiraf ettiği bir mektup yazmasını söyler. Çocuk odasına gider ve başlar yazmaya...
"Mukaddes isa hazretleri, hep yalan söylediğim için affedin. Söz veriyorum bir daha olmayacak. Bugün benim doğum günüm ve sizden bir kırmızı bisiklet istiyorum". Çocuk yazmayı bırakır ve sonra mektubu yırtar atar. Çünkü günahları o kadarcık değildir, ikinci mektubu yazmaya karar verir. "Mukaddes İsa hep yalan söylediğim ve annemi dinlemediğim için beni affedin. Bu bir daha olmayacak. Söz veriyorum. Bu gün benim doğum günüm. Sizden bir kırmızı bisiklet istiyorum." Ve bu mektubu da yırtar, çünkü bunlarda işlediği bütün günahlar değildir. Ve başlar üçüncü mektuba. Yine olmaz ve afacan çocuk başka bir yol denemek için annesinden izin alır ve kiliseye gider. Bunu gören annesi çok sevinir ve yaramaz oğlunun akıllandığını sanır. Küçük çocuk kilisede küçük meryem ana heykelinin yanına gider ve sağa sola baktıktan sonra onu çantasına koyar ve eve götürür. Evde yine odasına çıkar ve İsa'ya son mektubunu yazar, "Bana kırmızı bisikleti al anan elimde rehin." Bu çocuk büyüdüğünde adı AL CAPONE olmuştu...(Teşekkürler Recep Gürbüz)
ŞİDDET OLMASIN!
Anlaşmazlıkları kaba güçle, zorla çözmek ilkelliktir. Şiddet uygulamak, güçlü olmak demek değil, güçsüzlüğü ilkellikle bastırmak demektir. Tek işlevi 'öldürmek' olan ateşli silahlar, şan ve şerefin değil, ancak ilkelliğin simgesi olabilir. Silah, cesareti, açık yürekliliği, merhamet ve anlayışlılığı yok eder, onu tutan eller potansiyel katildir. Medeniyet ve mertliği katleden bireysel silahlanmanın yaygın olması, savaş ortamında bulunmadığımız halde kişiler arasında gizliden gizliye süregelen sıcak bir 'savaş'a işaret etmektedir. Yurttaşlar olarak, aramızdaki bu görünmeyen savaşa son vermek için kararlı bir şekilde 'Bireysel Silahlanmaya Hayır!' dememiz gerekmektedir.
(Umut Vakfı Başkanı Nazire Dedeman)
Tanıdınız mı?
EMİR BALIK MARKET KATKILARIYLA
Yeniden başlattığımız Samsunluyu balık-ekmeğe doyuralım kampanyamız sürüyor. Şimdi size bir fotoğraf sunacağız. Fotoğraftaki yeri soracağız. Onu bilmeniz olacak tek isteğimiz. Geçen gün sorduğumuz fotoğraf hayvanat bahçesine giden üst geçit idi. Fotoğrafı doğru bilen arkadaşımız Hediye Sever oldu. Emir Balık Market Restoran'da Balık-Ekmek ziyafeti için kartı bizde kendisini bekliyor. Fototğrafı tanıdıysanız cevaplarınızı Saat 18.00'e kadar bekliyoruz. sevkiyldrm@yahoo.com veya info@dengegazetesi.com.tr Tel: 420 04 28
Günün Fotoğrafı
KALEM SİZDE
Linç kültüründen demokrasi mi çıkarmış? Arap Baharı yaza dönmez, olsa olsa kışa geri döner... Benden söylemesi!
(Teşekkürler Akın Üner)
****
Gafler, dalalet ve hatta hıyanet içindekiler, vicdan var mı sizde? Bu Mehmetçikler şehit olurlerken ne yapıyordunuz? Uyuyor muydunuz!!
(Teşekkürler Mustafa Karakuzey)
****
kahrolsun şeytan Amerika ve ona (diplomasi adı altında) yaltaklık, uşaklık yapanlar!... (Teşekkürler Hüseyin Kılınç)
****
Tansu Tekin'in Objektifi