-O değil de; 28 Şubat bin yıl sürmedi ama böyle giderse AK Parti iktidarı bin yıl sürecek gibi. milliyetçilere tavsiyem; en yakın berbere gidip, bıyıklarının ucunu kısaltmaları. Ve aynı zamanda en yakın İmam-Hatip'e veya Diyanet işlerine gidip milliyetçilik damarlarının da uçlarını biraz aldırmaları iyi olacak.
-Üzgünüm; sosyalistler, ateistler, aleviler, ulusalcılar, milliyetçiler, kemalistler, beyaz Türkler ve İzmirliler devir sizin devir değil.
-Allameyi cihan olsan, ülkemizde bir siyasi partiye, bir örgüte, bir meslek odasına,, bir gazeteye, bir cemaate, bir dağa (coğrafik ifade değil) vb.yaslanmadıysan, bunlara ait değilsen başarı çok zor gelir. Gelse de kitlelere ulaşma imkanı bulamazsın. Onun için tek başına bağımsız, özgür bireyler oluşması mümkün gözükmüyor. İskandinav ülkelerinde; bir kişi iş aradığı zaman, hangi özelliklerimle ve nasıl bir fırsat yaratma şansına sahip olurum derken, bizim gibi ülkelerde, kimi bulurum? Sorusunu sorarlar. Bizde özellikler değil, özellikli adamlar aranır.
-Son zamanlarda ortalıkta o kadar çok; din, dil, ırk, mezhep ayrımı olmamalı, lafı vurgulanıyor ki, sırf bu kadar çok tekrarı bile bu ayrumcılığın var olduğunu gösteriyor ve ayrımcılığı körüklüyor.
-Ziraat Bankası'nın önünde T.C. İbaresi olsa ne olur, olmasa ne olur? Bankada hesabı olanlar düşünsün diyeceğim ama ya Amerika'nın, İsrail'in, ya da başka birilerinin başka bir hesabı varsa? Diye de düşünmeden edemiyor insan.
-İşçi sendikalarının 1 Mayıs kutlamalarında Taksim'e dev kızıl bayraklarla meydana yürümeleri hangi sorunlarını çözüyor? Yok o değil bir hak alırsın bunu kutlarsın. İşçinin hangi hakkı alındı ki bayram ediyorsunuz? Öyle olunca proleter/işçiler, çalıştığı fabrikaların ortağı olup işverenlerden yoksa hisse mi alıyorlar? Ücretleri mi artıyor? Neyse, bu senede devrim yapamadınız! Kapitalizm'den beslenerek olmaz ki bu işler. Biber gazı bile sizden daha çok konuşulur oldu sayenizde. Şimdi tek umudumuz antikapitalist müslümanlar, biraz palazlanıp güçlensin hele devrimi birlikte yaparsınız.
-Son günlerde sıkça sosyal medyada gündeme gelen ve Atatürk'e atfedilen bir cümleden bahsedeceğim: Bir asker şehit oldu diye menemeni yakın! diyen Mustafa Kemal'i özledim. Bu cümle Atatürk'e hakaret değil de nedir? Menemeni yakmak ne demek? Domatesli yumurtalı Çakallı menemeni mi bu? Neyi yakıyorsunuz? Bir asker şehit olduysa suçluları adalet önüne çıkarırsın. Cezasını verirsin. Binlerce masum insanı çoluk çocuk öldürmeyi istemek hangi histeriyle mümkündür?