Ülkemiz ve İslâm âlemi zor bir dönemden geçmektedir. Liderlerin ve milletlerin biri birlerine güveni kalmamış, yarınlarına sağlıklı bakamamaktadırlar.
Medeniyet gerçekten de merhum Âkif’in dediği “tek dişi kalmış canavar” vasfını kaybetmediği gibi daha da bedhahlaşmıştır. Bir zamanların moskof ayısı dediğimiz Rusya ile müttefik olma durumuna geldik. Uğruna Vietnam’da canlar verdiğimiz Amerika da bizi sürekli aldatan başımıza çuval geçiren, ambargolar uygulayan yalancı ve sözde müttefikimiz. Avrupa birliği zaten bir Haçlı topluluğu ve gaddardır. Arapların çoğuna güven olmaz. Ne demişti Yüce peygamberimiz; ”Ben Arabım ama Arap benden değil.” Suudiler yılardır Hac farizasının kaymağını yediği halde, müşterisi olan müminlere velinimet gözüyle bakmamış, hep ters ve nefretle muamele etmiştir. İran ise Şiiliği İslâm’dan ön plâna çıkarma hastalığından kurtulamamıştır.
Bütün bunca ürkütücü gündeme rağmen, kendi sanayii bilhassa silah sanayimizi geliştirip, istikbâlin göklerde olduğunu unutmadan güvenilir inançlı bir toplum oluncaya kadar gayret göstermeliyiz. Göstermeliyiz ki bu cendereden salimen kurtulup, “nizâmı âlemi” kuralım. “Bir gece ansızın” diyoruz ama güneydeki düşman da bu arada mevzilerini ABD ile birlikte kuvvetlendiriyor. Umarım ki bu taarruzlarda gerek hava savaş araçlarımız gerek kara savaş araçlarımız ve de Mehmetciğimiz zarar görmesin. Düşmanın elinde bizden daha mükemmel ve daha fazla silah olabilir.. Tüm bunlara bu kışa rağmen geleceğimiz bahar olur İnşallah diyelim. Rabbim Bütün İslâm coğrafyasını ve mâsum insanları korusun.
Bu arada, Denge Gazetemizin patronu mücadele adamı dik duran eğilip bükülmeyen Adnan Bahadır’ın 20 ocak doğum yıldönümünü kutlar, sağlık, huzur ve başarılarının devamını dilerim.
Kalın sağlıcakla….