Ehsen-i Takvim/Güzel bir Yaratılış olarak sürecinin tarifi yapılan insanoğlunun; yaptıkları ve yapmadıkları nedeniyle, birlikte oldukları ve yanında bulundurduklarından ötürü Esfele Safilin’e/Kötü Sona sürüklenebileceği kainatın yaratıcısı olan Yüce Allah tarafından bildirilmiştir. En güzel hal’den en kötü sona devrilmek ve evrilmek elbette büyük hatalar ve yanlışlar sonucu olmaktadır.
İslam fıtratı üzere, tertemiz yaratılan bir insanın, yaşadığı sürecin sonunda kirlenip de kötü sona gitmesi; yürüdüğü yollarda yaptığı bir çok yanlış ve hatadan dolayıdır. Tek başına yaşanan bir hayatta hatalar olmayacak, Yaratana karşı olabilecek bazı itikadi ve ameli eksiklikler de fark edildiğinde düzeltilecek, Yaratandan özür dileyerek de affedilecektir. İnsan kötü sona; etrafından bulunanlarla birlikte veya onların sebebiyet verdiği yanlışlardan ötürü sürüklenmektedir.
İnsanın çapı; etrafındakilerinin çapı kadardır. Atalarımız bunu izah ederken; “İnsanın çapı dostunun çapı kadardır” diye belirtmişlerdir. Bir başka tarifte de “Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu tarif edeyim” demek suretiyle de kişinin arkadaşı, kendisinin de özetidir tanımını yapmışlardır. İnsan ancak etrafındakiler kadar büyür, onların kapasiteleri kadar gelişir, onların sınırları içinde kendini geliştirir, oluşturduğu ve geliştirdiği çapı etrafındakilerinin bakışı-duruşu ve vizyonu kadar olur.
İnsanın etrafındaki dost ve arkadaşları; kendisini emanet ettiği insanlardır. Kişi; dostlarının rengine boyanır, onların ahlakına göre ahlaklanır, edebi ve adabı dostlarına benzer. Kısacası; kişinin kalitesini ve kalibresini, etrafındakiler yani dost ve arkadaşları belirlemiş olur. Kişi de kendini tanımak isterse; etrafından kim ve kimlerin olduğuna bakması yetecektir. Hz. Ömer konuyu özetlerken; “Kişinin dostu, aklının da kılavuzudur” buyurmuştur.
Her insan; kendi ayarına ve kalıbına, aklına ve ahlakına göre dost edinir. “Her kuş kendi cinsiyle uçar” diye atalarımızın söylediği bu güzel söz, konuyu ifade etmek bakımından yeterlidir. Birbirine benzeyenler, birbirleriyle rahat ederler, benzemeyenlerle bir arada hem rahatsız hem de başarısız olurlar. Başarılı olmak için dost seçimi çok önemlidir.
Asl olan; kişinin kendini güzel ve doğru formatlamasıdır. Burada da sorumluluk birinci derecede çocukları yetiştiren anne/babanın, hoca ve öğretmenin, okul ve devlet idarecilerinindir. Güzel yetişmiş ve eğitilmiş insan; etrafına da güzel insanları alacak ya da güzel insanlarla kol kola girecektir. Bunu sağlamak için öncelikle ve önemle sorumluluk anne/babaya aittir. Güzel fıtrat üzere doğan çocuklarını, güzel ahlak üzere yetiştirmeleri gerekmektedir.
Hayat; yanlış insanlarla geçirilecek kadar ucuz ve uzun değildir. Kişi akıl danışacağı dostlara sahip olmalıdır. Kime akıl danışacağını bilecek kadar da akıllı olmalıdır. İyi bir dost; insanın hayat sigortasıdır. Fikirleri ve kalbi kirli olan insanın, kendisi ne kadar temiz olursa olsun, çürük elmanın tüm elmaları çürüteceği gibi kirli kimse de etrafındakileri kirletecektir. Tek çözüm; ondan uzak kalmaktadır.
Doğru yola, yanlış kimselerle gidilmez, gidilse de sonuç alınmaz, doğru sona varılmaz. Bu nedenle de dost seçimi çok önemlidir. Ancak; kişi de çapı kadar dost seçecek, çapına göre dostluk kuracaktır. Karakter kıtlığı ve kısırlığı yaşayan birinin doğru dost seçmesi ve doğru dostluklar kurması da çok mümkün değildir. Dost edinilen kimseye yapılan fedakârlık; sevgisini değil de istismarını arttırıyorsa; o kimse dost değil ahmaktır. Bu terazi, dost seçimi için yeterli bir ölçüdür. Herkes çapına göre dost bulup, seçecektir.
Kişinin dostu, kendisinin özetidir...