KISKANÇLIK DUYGUSU…

Sami Kesmen

Kıskançlık; hased etmenin bir başka adıdır. Kendisinin dışındaki insanları ve sahip olduklarını çekememek anlamına gelen haset/kıskançlık gönül dünyasının yaralayan ruh hastalığıdır. Müslümanın hayırlı amellerinin yok olmasına neden olan kıskançlık, doktorların çare bulamayacağı ahlaki bir rahatsızlık, ruhsal bir sorundur. Kıskançlık duygusu; insanın stres içinde yorgun yaşamasına, ahirette ise ceza görmesine neden olur. Dünyada yapılan iyi ameller kıskançlık nedeniyle yok olup gittiği için, kişi hem dünyasını hem de ahiretini bu nedenle perişan etmiş olur. Kıskançlık duygusuyla yaşayan kimse, kendisinin dışındaki insanların her şeyine göz diker, onların elden çıkmasını ister. 
Kıskançlık; bir çeşit şirktir. Allahın taksimatına muhalefet etmektir. Kıskançlık beşeri bir duygu, insani bir zaaftır. Dünyanın ilk cinayeti kıskançlık yüzünden işlenmiştir. İlk Peygamber ve ilk insan olan Hz. Ademin çocukları birbirlerine kıskançlık yüzünden düşmanlık beslemişler, Kabil kardeşi Habil’i kıskançlık yüzünden öldürmüştür. Hz. Yakup’un çocukları, kardeşleri Hz. Yusuf’u kıskançlık yüzünden kuyuya atmışlar ve “kardeşimizi kurt yedi” diyerek babalarına bu yüzden yalan söylemişlerdir. Kıskançlık; kınanmış olan nefsin kötü hallerinden ve insanın olumsuz davranışlarından sayılmıştır.
Kıskançlıklara karşı dua, namaz, niyaz ve zikirle tedbir almak gerekir. Herkesin bir kıskananı vardır. Kıskanılan kimsenin mağduriyeti mutlaka Yüce Mevla tarafından ihsan ile karşılık bulur. Kıskanan da hem dünyada hem de ahirette cezasını görür. Kabil kıskançlık nedeniyle kardeşini öldürmüştür ama kendisi de o saatten sonra dünyada zelil ve rezil olmuş, ahirette de kardeş katili olarak mahşerin suçluları arasında yer alacaktır. Hz. Yusuf kardeşlerinin kıskançlıkları nedeniyle mazlum olmuş ama sonrasında Mısır’a sultan olarak kendisine kıskançlık duyan kardeşlerine ders verir konuma gelmiştir. 
Kıskançlıkla ilgili Kur’anın örnek verdiği olayların Peygamberlerle ilgili ve kardeşler arasında olması çok manidardır. Kıskançlığın kardeşi kardeşe kırdırdığı ve hiçbir sınır tanımadığını anlatmak için bu örneklerin vaaz edilmiş olması çok önemlidir. Kıskançlık yapan kimse kendini bu duygu ile yiyip bitirmekte, gece gündüz stres içinde bir hayat sürmektedir. Kıskanç kimselerin dinlenme şansı yoktur. Yatağa dinlek yatsalar bile yorgun kalkarlar. Çünkü bütün zihni mesaileri diğer insanların sahip olduklarına karşı kin ve öfke beslemekle geçmektedir. Peygamberimiz imanla kıskançlığın aynı anda bir arada olamayacağını bildirmiştir.
Allahın taksimatına itiraz anlamına da gelen kıskançlığın ilerlemiş hali kişiyi inkara götürür, küfre sürükler. Kıskanan kimseden emin olmak için ona dua etmeli, hediye göndermeli, nasihatta bulunulmalıdır. Veda hutbesinde evrensel bir sunum yapan Peygamberimizin insanlığa tavsiyelerinin başında, “Birbirinize haset etmeyiniz, Ey Allahın kulları kardeş olunuz” beyanı vardır. 
Müslümanlar birbirleriyle olan ilişkilerinde Allah rızasını gözetmeli, birbirlerinin sahip olduklarına gıpta ile bakmalıdır. Her insana Allah hak ettiğini ihsan eder. Fesatlık edip, kıskançlık yapmak kişinin dünya ve ahiretini harap eder. Allah kimi nerede istihdam edeceğini ve kime neler lütfedeceğini bilir. Kıskançlık yapmak; Yaratan iş öğretmek anlamına gelir ki asiliktir. Kişi gayret eder, çalışır, gereklerini yerine getirir, sonra da Rabbına tevekkül ederek, sonuca razı olur ve şükreder.
Kıskançlık ruhsal bir hastalıktır. Tedavisi imani Kamil olmaktır. Dünyanın cazibelerine aldanarak kıskançlık peşinde koşan dünya ve ahiretini kendi elleriyle perişan edecektir.
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.