Sakarya’dan galip geldikleri için mutlu olduklarını belirten oyuncumuz Zeki Yavru, “Şampiyonluk yolunda bir adım daha attığımız için çok mutluyuz. Artık inanmış bir takım var. Sakarya gibi önemli bir deplasmandan 3 puanla döndüğümüz için çok mutluyuz. İnşallah Bandırmaspor maçıyla da bunu taçlandırıp, hedefimiz olan şampiyonluğa yaklaşmak istiyoruz” dedi. Daha sonra basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Zeki Yavru, Sakaryasporlu Burak Süleyman’ın konuşmasına değindi. Zeki Yavru, “Bu açıklamaları talihsiz açıklamalar olarak değerlendiriyorum. Yaklaşık 15 senedir üst düzey profesyonel bir kariyerim var. Benim kariyerime kimsenin laf atmasına asla müsaade edemem. Sosyal medya mecralarında hiçbir hesabım olmadığı için herhangi bir açıklama yapmadım. 15 senedir çok önemli camialarda bulundum. Zeki Yavru’nun kim olduğunu, karakterinin ne olduğunu herkes çok iyi bilir. Gidip kapı kapı çalıp benim karakterimin ne olduğunu sorabilirler. Benim kariyerimi anlatmaya gerek yok. Burak kardeşimiz istiyorsa kendisi bunu öğrenebilir” diye konuştu. Kendi adına yapılan açıklamaları şaşkınlıkla izlediğini ifade eden Zeki Yavru, “Bizim orada Sakaryaspor camiasıyla alakalı hiçbir şekilde galeyana getirme olayımız yok. Zaten benim için o maçta kırmızı kart yemem benim için büyük bir şaşkınlık oldu. Çünkü oyundan çıkarken hiçbir şekilde tahrikte bulunmadım. Maç içerisinde de taraftara hiçbir şekilde tahrikte bulunmadım. Oyundan çıkarken, taraftarımız bin kilometre yol gelmiş, beni alkışlamış, bağrına basmış, bende dönüp taraftarımı alkışlamışım. Hiçbir şekilde kışkırtma yok. Tamamen yardımcı hocalarıyla alakalı orada bana bir hakaret ve sataşma oldu. Onun sonrasında benim hiçbir olayım olmadı. Nasıl kırmızı kart yediğimi bilmiyorum. Hiçbir şey yapmadığım halde kırmızı kart yedim. Benim ve yardımcı hocamız Halit Eroğlu’nun kafası açıldı. Bizden 2 kişinin kafasında açılma olmasına rağmen sahada kalmayı tercih ettik. Kulüp olarak soyunma odasına da gidip, ortamı daha da gerebilirdik. Biz bunları tercih etmedik. Sonuçta bu olaylardan dolayı üzgünüm. Benim kim olduğumu herkes biliyor. Benim adıma yapılan açıklamaları talihsiz, olayı bana yıkmaya çalışmak zaten başlı başına hayal kırıklığı oldu. Görüntülerde herkes ortada zaten. Ben bunu Sakaryaspor camiasına mal etmiyorum. Çünkü çok sevdiğim Sakaryasporlu hocalarım ve arkadaşlarım var. Sadece hiçbir şey yapmadığım halde bu olaylara karıştığım için ülkemizin bu zor günlerinde böyle bir olayın içerisinde olduğum için tüm ülkemizden ve spor kamuoyundan kendi adıma özür diliyorum ve affımı istiyorum. Hiçbir şey yapmadığım halde bu olaya çekildim. En büyük üzgünlüğüm takımımı eksik bırakmış olmak. Çünkü güzel bir ivme yakaladık. Ben olsam da olmasam da zaten takımımız en iyi şekilde işi götürecektir. İlk dakikadan son dakikaya kadar hiçbir şekilde taraftarlarla ve oyuncularla münakaşamız olmadı. Bana faul yapıldı. Ben yerdeyken kafama ve vücuduma sular geldi. Kalktım taraftarlara ‘yapmayın’ dedim. Ortamı gerecek hiçbir hamle yapmadık. Benim tek hareketim, benim taraftarım bin kilometre gelmiş, beni alkışlıyor, ben de dönüp taraftarımı alkışladım. Gayet futbolun içerisinde olan, normal bir durum. Maçtan sonra yapılan açıklamalar, olayı bana yıkmaya çalışmak gerçekten çok büyük talihsiz açıklamalar. Buradan Burak kardeşime tekrar sesleniyorum. Benim 15 senelik kariyerimi sorgulamak, karakterimi yargılamak kimsenin hakkı ve haddi değildir. Bu açıklamaları şaşkınlıkla izledim” diye konuştu.