"Kızıl Elma" Osmanlı Devleti'nin gerileme döneminde edebiyatımıza girmiş ve geriye dönük "Büyük Hedeflerin" adı olarak anılagelmiştir...
Hikayeye göre, kâh İstanbul Ayasofya, kâh Belgrad, Viyana, Roma olmuştur.
Bizler de gençliğimizde "Kızıl Elma" dendiğinde; Büyük Turan Devletini anlardık...
Zamana ve duruma göre hedef farklılaşabiliyor demek ki...
Terörle mücadele ya da terör destekçisi olan, ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve İsrail gibi işgalci, emperyalist devletlerin önünü kesmek, planlarını bozmak için yapılan askeri operasyonlar Kızıl Elma olarak nitelendirilebilir mi?
Nitelendirilirse "Uluslararası Camiada" nasıl anlaşılır?
Sanırım yanlış anlaşılır!
Sayın Cumhurbaşkanımız, üzerine basa basa bir şey söylüyor.
"Bu harekât, bir fetih, işgal asla değildir.
Terörle mücadele içindir ve en tabii hakkımızdır, ne pahasına olursa olsun kararlılığımızdan vazgeçmeyiz v.b."
Eğer "Kızıl Elma" denilirse, haklılığımıza halel gelmez mi!
Zaten Harekâtın adı " ZEYTİN DALI" konulmuş ki çok doğru bir mesajdır.
Büyük hedeflere "ad" olmuş rumuzları, simgeleri dikkatli kullanmak lazım!
.............VARDI
Gençliğimiz bitti, ömür bitmedi
"Kızıl Elma" diye ülkümüz vardı
Bir gençlik ki sömür sömür bitmedi
Üç kıtadan büyük ülkemiz vardı
Kaybettik son çağda, fitne yelinde
Doğruyu aradık yalan selinde
Kırım'da, Mısır'da, Balkan elinde
Sayısız zaferle mülkümüz vardı
İnancımız kavi ufkumuz vardı
İnsafla karışık öfkemiz vardı
Hep katı değildik yufkamız vardı
Haksız görünene belkimiz vardı
Gittikçe kararan günlere inat
Kayıplarla dolu dünlere inat
Basireti bağlı bönlere inat
Yıkılmaz denilen ilkemiz vardı
Kavgalar darbeler yedi bitirdi
Her gelen yol yapıp malı götürdü
Gelirde yükseltti huyda batırdı
Fakir fakat asil halkımız vardı
Bozuldu Pirfâni din ile töre
Ayrılık ekilir hep yöre yöre
Sefer var denince er oğlu ere
Kim var sorusuna ilkimiz vardı
.........Pirfâni...