Değerli okurlarım, ben esas mesleğim gereği, tamamen din ağırlıklı yazmaktan hoşlanmıyorum. İstiyorum ki dinî bilgilerimi; doğrudan bugünkü genç kuşağa ve dolaylı olarak da yaşlılara günümüzün siyasî gelişmeleri arasından aktarmaya çalışayım.
Yirmi yılı aşkın son dönemde Samsun"un dinî ve siyasî gelişiminden uzaklardayım. Zaten siyaset benim hiç ilgi lanım olmadı. Ama istiyorum ki dinî düşüncelerde, her din hocasından yorum farkıyla bugünkü genç ve yaşlı kuşağı bilgilendireyim.
Dinî egemenlik, Müslümanların güçlü birlik ve beraberliğinden geçer. Şu anda en güçlü dinî birliğimiz, Ehl-i Sünnet vel-Cemâa olmamızla gurur duymamızdadır. Ancak bugün durmadan birbirimizden kopmakta ve darmadağın yaşamaktayız. Çeşitli dinî gruplar arasında siyasî ilişkiler ve sosyal bağlar, beklediğimiz kadar sağlam değildir.
Mahalli seçimlerde görüldüğü gibi, Müslüman nüfus siyasî tercihini yaparken din etkenini ön planda tutamamaktadır ve dinî cemâatler siyasi yelpaze içinde eriyip gitmektedir.
İsterdik ki siyasî seçimlerde din etkeni zaferini göstersin ve cemâatler halkın iradesi içinde daha da güçlenerek çıksın.
Âl-i İmran Sûresinin son âyet-i kerimesi:
Ey iman edenler! Sabredin; sabır konusunda toplumsal yarışa girin; yurtları yaşatarak toplumsal yarış içinde olun. Mefkûresiyle bütünleşen toplum olabilmeniz için her şeyden önce Allah'ın takvasını yaşayın öğütleriyle bitirilmektedir.
Bir önceki âyet-i kerime de:
Şu da bilinmelidir ki sözde Kitaplıların içinde öyleleri var ki hem Allah'a, hem size indirilene, hem kendilerine indirilene saygıyla boyun büküp iman ederler. Allah'ın ayetlerini satıp az bir dünya geçim kaynağı satın almazlar. İşte onlar... Evet onların Rabbleri katında ücretleri var öğüdüyle bitirilmektedir.
Benim yorumuma göre, yurtları yaşatmak, her dinî cemâatin kendi varlığını ön planda tutması ve kendi varlığını; toplumsal yarış olan seçim havasında, Allah"ın takvası içinde güçlendirme yarışına girmesidir.
Allah katında ücret sahibi olanlar, sıra dışı siyasî İslam"ın güçlü cemâatini, her siyasî partiye bölünen sıradan Müslüman sözde Kitaplı olmaya yeğleyenlerdir. Sıra dışı Müslüman, siyasî partiler uğruna cemâat bütünlüğünü feda etmeyecektir.
Değerli okurlarım, komşumuz Irak, aynı bizde olacak olan mahalli idareler seçimini tamamlamış ve Şî"î ve ABD"nin onay verdiği siyaset adamı Nuri el-Malikî"nin Dava Partisi kazançlı çıkmıştır.
El-Malikî Saddam döneminde Suriye"de sürgünde yaşamış, savaş sonrası; liderliğini Abdülaziz el-Hekim"in yaptığı Birleşik Irak İttifakı"nı oluşturan yedi gruptan birinin başında yer almıştır.
Şii, İslamî Dava partisi, 1958"de Muhammed Bakır es-Sadr"ın öncülüğünde kurulmuştur.
Maliki, Saddam rejiminin devrilmesinden sonra devlet içerisinden ve ordudan Basçıların temizlenmesi için kurulan komisyonun üyeliğine seçildi. Ulusal Güvenlik Konseyi üyeliği ile anayasa hazırlama komisyonu üyeliği de yapan Nuri el-Maliki, başbakan olarak seçildikten sonra komşu ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesine özen gösterdi.
el-Maliki hükümeti, bir çözüm hükümeti olmaktan çok bir kriz yönetimi hükümeti rolü oynamak durumunda kalmaktadır. Kuzey Irak"taki bölgesel Kürt yönetimi, Irak Başbakanı Nuri el-Maliki"nin anayasanın merkezi hükümeti güçlendirecek şekilde değiştirilmesini talep eden açıklamalarından rahatsızlık duyuyor.
Irak'ın 18 vilayetinin 14'ünde, vali ve vilayet yönetimlerini belirleyecek vilayet meclisi seçimleri, ülke tarihinde bir kilometre taşı olarak gösteriliyor.
Seçimler, kuzeydeki Erbil, Dohuk ve Süleymaniye ile Kerkük'te yıl içinde daha sonra yapılacak. Seçim kanunu, listelerin en az yüzde 25'inin kadın adaylardan oluşmasını öngörüyor.
15 milyon Iraklı seçmen, hem ülkenin istikrarı hem de şiddet olayları açısından El Maliki'nin popülaritesi sınavdan geçecek. 6500 oy verme merkezinin güvenliğini, Amerikan desteği olmadan yüz binlerce Iraklı polis sağlayacak. 2004"te Irak'ta bir günde işlenen cinayet sayısı 60, bugün ise 10...
Kürt ve Şii rakipleri tarafından iktidarı ''gasp etmekle'' suçlanan Maliki, bu seçimi kendisi hakkında yarı referandum gibi görüyor. Kürtlerin toprak heveslerini reddeden Maliki, on kadar Şii partiyi bir araya getiren laik ''Hukuk Devleti Koalisyonunu'' destekliyor.
Din eğilimli küçük Şii partisi El Dava'nın lideri olan Maliki"yi, Mart 2008'de radikal Şii lider Mukteda Sadr milislerine karşı başarılı operasyonu parlattı. 2007'de farklı direniş gruplarına karşı ABD ile ortaklaşa operasyonlar başlattı. Başlıca hedefi, hem pozisyonunu korumak hem de el Hakim'in Irak İslam Yüksek Konseyi ile Sadr yanlıları arasındaki dengeyi sürdürmek.
1400 yıllık iktidarlarını kaybeden ve 2005'teki seçimleri boykot eden Sünniler, çoğunlukta oldukları Musul bölgesinde aslan payını Kürtlere kaptırmıştı. Bu seçimler, aynı zamanda farklı Sünni liderler arasında bir mücadele anlamına da geliyor.
Irak siyasi oluşumunda Vilayet Konseyleri var. Yerel iş anlaşmaları imzalayabilir, bazı bölgesel güvenlik operasyonlarını kontrol edebilirler. Fon sağlayabilmeleri de konseylerin önemini artırıyor.
Şii mezhep damarının en güçlü attığı Yüksek Irak İslami Konseyi YIİK, dört yıl önce 11 Şii vilayetinden yedisini kazanmışken, bu seçimde iki vilayetle yetinmek zorunda kalacağa benziyor. Necef vilayet meclisindeki kontrolünü bile kaybedebilir. Kuzeydeki Kürt özerk yönetimine nispet güneyde Şii özerk yönetimi kurma niyeti de ağır darbe yedi.
İşte bizim Türkiye"deki Ehl-i Sünnet bünyesindeki kısır cemâatlerin bir maketi, Irak"taki YIİK olmaktadır.
Necefli bir vatandaş: `İnsanlar dini partilerin hareket tarzından bıktı usandı, zira modern yaşamdan tümüyle kopuklar. Özellikle de İran ile güçlü bağları bulunan YIİK!` diye duygularını özetledi.
Maliki liderliğindeki Hukuk Devleti koalisyonu karşısındaki Abdülaziz el-Hekim`in; etnik milliyetçiliğe dayalı politika izleyen Mihrap Şehitleri adlı söz konusu 11 ilde başarı sağlayamadı. Kürtler de beklentilerine cevap bulamadı
Vilayet meclisi sandalyelerinin yüzde 20-25`ini kontrol edebilecek ve Irak siyasetinin baş rolünü oynayacak olan YIİK, vilayet yönetimleri için koalisyon kuracağını duyurdu.
En büyük kazanımı, kimi Saddam rejimiyle bağlantılı pek çok yeni oluşumu içeren laik partiler elde etti. Şii hac merkezi Kerbela"da, Saddam döneminde belediye hizmetleri daha iyi işlediği için dönemin vali yardımcısına oy vermeyi tercih ettiler.
Şii katılım oranı ülke ortalamasının altında kalırken, önceki seçimleri boykot etmiş Sünniler yoğun katılım gösterdi. Sünniler tercihlerini laik partilerden yana kullandı. Etnik mozaik Ninova vilayetinde Amerikan askeri varlığı ve Kürt etkisine karşı çıkan Hadba listesi galip çıktı. 2006`da Saddam döneminin yetkilileri ve Sünni direnişçilerin saflara katılmasıyla Kürt yerel yönetimi bitirmek için kurulan Hadba`nın 900 bin oyun 370 binini topladığı öğrenildi. Kürtler Musul`un başkent, Telafer`in önemli kentlerinden biri olduğu Ninova`yı özerk yönetimlerine katmak için peşmergelerle istila edip özerk yönetim bayrakları dalgalandırmışlar.
Radikal"ın yorumuna göre, ülke genelinde Allavi`nin listesinin hem Sünnilerin hem Şiilerin oylarını toplaması da mezhep çatışmaları döneminin geride kaldığını gösterdi. Bugün Amerika ne kadar Irak'ta varsa, İran'ın da ülkede ona yakın bir seviyede etkili olduğunu söylemek yanlış olmaz.