Önemli iki nimet olarak “zaman ve sağlık” Peygamberimizin hatırlattığı ve altını çizerek, dikkat edilmesi gerektiğini belirttiği konuların başında gelmektedir.
Bu iki nimetin ne kadar önemli olduğu ancak bu nimetlerin sorun olarak fark edildiğinde anlaşılır. "Yaşayan bilir " veya "Çeken bilir" diye, toplumun kullandığı "tekerleme" cümle de bu konuyu izah etmeye yetmektedir.
Her hangi bir konu, Kur’anda insanlara önemle hatırlatılmış, aynı konu hakkında Peygamberimiz de bir takım uyarılarda bulunmuşsa, bu husus mutlaka insani zafiyettir ama aynı zamanda da insani ihtiyaçlar arasında da yer alır.
Kur’anı Kerimde belirtilmemişse bile, Peygamberi uyarılar arasında yer alan konular da, aynı öneme sahiptir. Peygamberimiz iki önemli nimetin kadrinin bilinmediğini biz ümmetine önemle hatırlatmış, bunların “Zaman ve Sağlık” olduğunu bildirmiştir.
Elbette insan için ihtiyaç duyulan ve insani zafiyetler arasında yer alan nimetler sadece bunlardan ibaret değildir. Peygamberimiz; bazen gördüğü bir yanlışlık üzerine, bazen sorulan bir soruya cevap olarak, bazen ortamın oluşması nedeniyle; o andaki hassasiyetleri de göz önünde bulundurarak; ashabına bilgi vermiş, bir takım uyarılarda bulunarak, ikazlar yapmıştır.
“Zaman ve Sağlık” konusu da diğer bir takım önemli konular arasındadır ama Peygamberimiz tarafından müstakilen bu iki hususun nimet olarak belirtilmesi ve kıymetlerinin bilinmediğinin hatırlatılması; o andaki bir lüzum üzerine olmuştur. Bunlar; evrensel olduğu için de, kıyamete kadar Peygamberi hatırlatmalar arasında bulunacaktır.
Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bilin buyuran Peygamberimiz; sağlık, zaman, gençlik, ömür ve zenginlik olarak altını çizdiği bu konularda insanların zafiyet içinde olduğunu da zımnen hatırlatmıştır. Pratik hayata baktığımız zaman bu Peygamberi hatırlatmaların gerçekten insani zafiyetler arasında yer aldığını görmekteyiz. Zamanın nasıl hoyrat kullanıldığını, sağlıklı yaşamın nasıl gereksiz ve zararlı unsurlarla bozulduğuna; hem kendi özel yaşamımızda, hem de toplumun bütün katmanlarında müşahede etmekteyiz.
İslami hassasiyetlere göre “Boş Zaman” diye bir kavram yoktur. Zamanın boşa harcanması söz konusudur. Yorgun ve yoğun olduğu zaman bile insanların zamanı boşa harcamamaları, dinlenmek için farklı meşguliyetler içerisine girmeleri tavsiye edilmektedir.
Gerek dünyevi, gerekse uhrevi nimetlerden istifade edebilmenin sağlıklı bir yaşamla mümkün olduğu her vesileyle inan insanlara hatırlatılmaktadır. İbadetin, ticaretin, siyasetin, toplumsal ilişkilerin ve bireysel yaşamın huzuru ve mutluluğu sağlık bir hayata bağlıdır. Hz. Ali efendimiz; "sağlığını kaybeden insan sahip olduklarının yarısını bu vesileyle kaybetmiş olur" buyurarak; Allah rızasını kazanmanın da, sağlıklı bir yaşamdan geçtiği hatırlatmasında bulunmuştur.
Kurulan ilahi denge ve insan için sunulan fıtrat yaşamı; bu iki hususun nimet olarak bilinmesini ve gereklerinin de yerine getirilmesini zorunlu kılmaktadır. Kendisini sorgulayan her duyarlı Müslüman; Peygamberimizin hatırlattığı bu iki önemli nimetin kadrini gereği gibi bilmediğini görecektir.
İçinde bulunduğumuz son altı aylık süre içinde, Koronavirüs nedeniyle; hem zamanın, hem de sağlıklı yaşamın ne kadar önemli olduğu, her insan tarafından yaşayarak görülmüştür. Son günlerde, Koronavirüs tedbirlerine riayet etmemekten kaynaklanan sebeplerle, başta ilimizde olmak üzere bütün ülkemizde sağlık sorunları yaşanmaktadır.
Koronavirüs ve Peygamberimiz tarafından bildirilen iki önemli nimet olan "Sağlık ve Zaman" bugünlerin en önemli gündemleridir. Peygamberlerin bulunduğu dönemde söylediklerinin kıyamete kadar geçerli olduğunu bu süreçte daha iyi anlamakta ve görmekteyiz. Sağlıklı yaşamak ve zamanımızı Yaratının istediği gibi değerlendirebilmek için, Covid-19 mikrobuna karşı korunma tedbirlerine riayet etmek zorunludur. Bu aynı zamanda da dini bir sorumluluktur.