KORONAVİRÜS'ün bulaşıcı bir mikrop olduğu anlaşılmıştır. Bu mikroptan korunmanın yöntemlerini anlatan akademisyenler bile bu mikrobun kurbanları arasına girmiştir.
Ölüm takdiridir. Hangi tedbirler alınırsa alınsın ölüm saati geldiğinde nefes kesilecektir. Ama bu durum; tedbirsiz olmanın gerekçesi değildir.
İlk insandan beri bulaşıcı hastalıklar da, bu hastalıklardan dolayı ölümler de, tedavi olup kurtulanlar da olmuştur. Bu hastalıkların çok yaygın olduğu ortamlarda hiç hastalanmayanlar da olmuştur.
Böylesi hastalıklar söz konusu olduğunda Peygamberimiz; toplumsal, bölgesel ve bireysel "Karantina ve İzalasyon" uygulamıştır. Bulaşı hastalık olan bölgelere girilmemesini, hasta olan kişinin de evinden çıkmamasını tavsiye ederken, böyle duramlarda fiziki mesafenin de bir mızrak boyu(yaklaşık 1 mt 80 cm) olmasını tavsiye etmiştir.
Elleri yıkamak, ağıza-buruna su vermek zaten günlük yapılan işlemlerdendir. Müslüman namaz gereği günde beş defa temizlik yapmakta, haftada bir kaç defa gusül abdesti almakta, küçük ve büyük hacetten sonra da güzelce temizlik yapmaktadır.
İslâmi kural ve hassasiyetler dikkate alınarak yaşanan bir hayatta, bunlara rağmen hastalıklar ve neticesinde ölümler söz konusu olacaksa; bunlar ilahi imtihandır, kişiye tevekkül etmek düşer.
Konuyu, Koronavirüs süreciyle güncelleştirceksek; ilgili ve yetkililerin tavsiyelerine uyulmalı, bu tavsiyelerin aynı zamanda Peygamberi sünnetin de gereği olduğu bilinmelidir. Bunlara rağmen ölüm kaçınılmaz olmuşsa; ölen kişinin "şehit" olduğuna hükmedilir. Önemli olan, kurallara riayet etmektir.
Böylece kişi; öncelikle diğerlerini, sonra da kendini bulaşıcı mikroptan korumaktır. Bunları yerine getirmek; Müslümanın müslüman üzerindeki haklarındandır. Süreç; ilahi kontrol altındadır. Beşerlerin hepsi, bulundukları pozisyona göre, Koronavirüs üzerinden imtihan olmaktadırlar.
Bu imtihan; kimine imani, kimine insani, kimine ameli, kimine siyasi, kimine ticari, kimine idari olarak yansır. Ölmekten değil, imtihanı kaybetmekten korkulmalıdır. İmtihanın ortak sorusu, kurallara riayet etmektir. Koravirüs'le geçen bu günlerde herkes kendi imtihanını vermektedir.
Her şeyin ilahi kontrol altında olduğu bilinmektedir. Allah'ın izni olmadan hiçbir şeyin olmayacağı Kur'ani bir hakikattir. Allah c.c. rahman sıfatının gereği olarak da tüm canlılara rahmet etmektedir. Kullardan Allah'a ve şeytana dost olanlar vardır. Ama Allah bu kulları arasında ayırım yapmamaktadır.
Şeytana dost olanlara da, Allah'a dost olanlara da, Yüce Allah mülkünde adaletle hümkmetmektedir. İlahi imtihanın gereği budur. Her insan hür ve özgürdür. Bu özgürlük onun imtihanının sonucunu belirleyecektir. Dünyadaki her insan ve her olay ilahi kontrol altındadır. Hüküm Allah'ındır.
İnsanların; mallardan, canlardan ve mahsüllerden yana eksiltmekle imtihan edileceğini yüce Allah bildirmiştir. Koronavirüs mikrobuyla mücadele sürecinde bütün insanlar ilahi imtihandan geçmektedir.
Söz konusu virüs; mal, can ve mahsülllerden eksilterek; canları yakmakta, yürekleri yaralamaktadır. Kurallara riayet edenlerin, "Senden geldik, sana döneceğiz" diyerek Allah'a tevekkül ederlerse, buna rağmen de canları yanıyorsa imtihanı kazanacaklardır.
Sonuç ne olursa olsun; Allah'a dost olanlar kazanacak, şaytanı dost edinenler kaybedecektir. İlahi imtihanın kuralı budur ve her şey ilahi kortrol altındadır. "Amenna ve Saddekna..." İman ettik ve tasdik ediyoruz.