Değerli okurlar, bir haftayı daha sonlandırdık. Geçen hafta Türk milliyetçiğini ve milliyetçilerin tamamını ayaklar altına aldığını söyleyen Sayın başbakanımız, hızını alamadı ve Siyonistlere de verdi veriştirdi. Siyonizm, faşizm ve antisemitizmin insanlık suçu olduğunu söyledi.
Siyonistler, Türk milliyetçileri gibi alttan almadı. ABD Kongresinin 89 Siyonist üyesi diplomatik bir mesaj gönderdiler ve özür beklediklerini söylediler. Gönderilen mektubun içeriği de manidardı. Özellikle İsrail- Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilere ve bölgedeki istikrar ve güvenlik açısından ilişkilerin düzelmesi gerektiğine vurgu yapılmıştı. Adamlar aba altından sopa göstermeye çalışmıyor, açıkça sopayı göstermişlerdi. Başbakanımızın sesi çıkmadı, dışişleri bakanımız kem-küm edip durdu. Eee kolay mı Siyonistlere kafa tutmak, fazla gaza gelmemek gerekiyor, yoksa bozuverirler İmralı baharını. Vuslat başka bahara kalır sonra
Benim anlayamadığım, Sayın Başbakan milliyetçilikten ve milliyetçilik yapanlardan bu kadar nefret ediyor madem, peki sözde Kürt milliyetçisiyiz diyerek eline silah alıp dağa çıkanlarla nasıl saf tutuyor? Acaba, en büyük ırkçıların, yanındaki BDP'liler olduğunun farkında değil mi? O kadar ırkçılar ki, Türk kelimesine dahi tahammülleri yok. İşin bir adım ilerisinde AKP'lilerin de Türk kelimesine alerjisi var.
Tüm bunlara rağmen AKP hükümeti, İmranlıdaki caninin ((pardon, cani, terörist, bebek katili vb. sözleri yasaklamışlardı, düzeltiyorum Hz. Abdullah Öcalan)) yol haritasına ve sözlerine güvenerek pazarlıklarını sürdürüyor. Bu hafta PKK terör örgütü yedi kamu görevlimizi serbest bıraktı. Neymiş efendim, bir iyi niyet göstergesiymiş! PKK bayrağının altında esir değişimi yapıldı, yani Türkiye Cumhuriyeti devleti bir devletle savaşıyordu, önce ateşkes yaptılar, barış süreci başladı ve dolayısıyla da esir değişimi.
AKP hükümetinin BDP ve PKK'ya duyduğu güveni, köpek ve şempanze ile yapılan deneyden haberlerinin olmamasından kaynaklandığına inanıyorum. Ben deneyi aktarayım, onlar düşünüp faydalanırlar inşallah!
Aktaracağım bu olay uydurma değil, gerçek bir deneydir. Bilim adamları evcil bir köpek ile yine hayvanat bahçesinde yetiştirilmiş bir şempanzeyi eşit şartlarda ve sürede eğitiyorlar. Daha sonra, köpeğin mi yoksa şempanzenin mi daha zeki olduğunu tespit etmek için bir teste tabii tutuyorlar. Deney gereği, şempanzenin önüne iki içi görünmeyen bardak koyuyorlar. Deneyi yapan kişi, bu iki bardaktan bir tanesinin içine bir küçük metal bilye koyuyor, sonrada şempanzenin gözü önünde iki eliyle bardakları hızla, birkaç kez yer değiştiriyor. Sonrada şempanzeden, içi dolu bardağı tahmin ederek dokunmak suretiyle işaret etmesini istiyor. Bu arada deneyi yapan kişi de içinde metal bilye olan bardağı parmağıyla işaret ediyor. Şempanze ve köpek her seferinde içinde bilye olan bardağı buluyorlar. İkici aşamada deneyi yapan kişi, bilyeyi bardağa koyarken köpek ve şempanzenin görmemesi için araya bir örtü koyuyor. Bilyeyi kendi seçtiği bardağa koyduktan sonra perdeyi açıp bulmalarını istiyor. Yine deneyi yapan kişi, içinde bilye olan bardağı parmağı ile işaret ediyor. Köpek yine kuyruğunu sallayarak adamın işaret ettiği bardağa her seferinde dokunarak bilyeyi buluyor. Fakat şempanze, ilk aşamanın aksine her seferinde adamın işaret ettiği, içinde bilye olan bardağı değil de boş olan bardağı seçiyor.
Deney bu şekilde sonlandığından, her iki aşamada başarılı olan köpeğin, şempanzeden daha akıllı olduğu kanaatine varıyorlar. Çok üzün bir süre geçmeden, şempanzenin daha akıllı olduğunu düşünen, bilim adamları şempanzenin davranışının nedenlerini araştırmaya başlıyorlar. Araştırma sonunda ortaya çıkıyor ki, şempanzenin testin ikinci aşamasında işaret edilenin aksine diğer bardağı göstermesinin sebebi, bakıcı ve eğiticisinin, sürekli ona bu tür yanıltmalarla şakalar yapması, yiyeceğini önünden bu tip aldatmacalarla almaları nedeniyle, kişinin işaret ettiği bardağın aksini gösterdiği anlaşılmıştır.
Şempanze'nin köpekten akıllı olduğu, kendisini daha önceki hayat tecrübelerini de göz önünde tutarak, insanlara güvenmemesi gerektiğini anladığı ve buna göre mukayese yaparak, güvenmediği kişinin işaretinin aksini yaptığı ortaya çıkmıştır.
Maymun bile, hal ve hareketleri sürekli değişen insanlara güvenmemeyi öğrenmiş iken, AKP'lilerin çeşitli bahaneler ileri sürerek sözde barış, demokrasi sloganları ile BDP ve PKK terör örgütüne güvenerek yola çıkmaları anlaşılır bir hal değildir. Dün yedi kamu görevlisini saldılar diye bayram havası estirenler, işler 21 Mart sonrası ters giderde, PKK 15 kamu görevlisini kaçırır ise o zaman şempanzemi yoksa bunlar mı daha akıllı diye sormaz mı bu Millet!
Sağlıcakla Kalın ..