Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya'da Köşkü'nde Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada gündemdeki konularla ilgili düşüncelerini açıklarken Başbakan ile aynı düşünmediğinin sinyallerini de verdi.
Gül, tarihi içerikli film ve dizilere, Muhteşem Yüzyıl dizisini eleştiren Başbakan Tayyip Erdoğan'a göre daha farklı bir tutum göstererek, Başta Osmanlı tarihi olmak üzere geçmiş, merak ve ilgi konusu olmaya başladı. Artık sinemalarda, filmlerde, dizilerde, hikayelerde tarihin canlandırılmaya başlandığını ve tarihten çok büyük esin kaynağı olduğunu görüyoruz. Bu çok sevindirici, sevinilecek bir şey dedi.
Ve Başbakan'ın savcıları göreve çağırma anlayışının dışında farklı bir bakış açısı sergileyerek dizinin tarihi yansıtmadığı, ancak tarihe ilgi duyulması sağladığını da en tepedeki ağızdan söylemiş oldu.
Bir anlamda sanat ve sanatçıları desteklerken, Hükümeti ve tarihçileri de göreve çağırmış oldu üzeri kapalı olarak. Eğer Muhteşem Yüzyıl dizisi olmasaydı, Kanuni Sultan Süleyman konuşulacak mıydı? Osmanlı sarayı ve Osmanlı Padişahlarının yaşamları gündeme gelecek miydi? Bunların gündeme gelmesi bana göre tarihçileri de harekete geçirmeli ve tarihi gerçekleri yalın ve net olarak anlatan sanatsal, ve bilimsel içerikli dizi, sinema, video, ne varsa topluma ulaşan yapmalılar.
Kaldı ki TRT gibi dünyanın her yerine ulaşan bir TV kanalı ellerinde iken kim engelliyor Hükümeti ? Star TV'nin yaptığını eleştirmek yerine,
Buyurun , ellerinizdeki tüm olanakları kullanarak bize gerçekleri anlatan diziler filmler yapın. sanata, sanatçıya müdahale etmeden. kaldı ki eleştirilen Osmanlı sarayı ile ilgili olarak kimse net bir şey bilmiyor ki? Nasıl bir yaşam var hep kaynak ve belgelere net ulaşamayanlar konuşuyor duyduğu , bildiği kadarı ile.
Bu da oldu
PKK'nın Suriye'deki uzantısı Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) silahlı kanadı Halk Savunma Birlikleri (YPG), Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin Suriye'de Kürtlerin birlik olarak Kürt Ordusu kurulmasıyla ilgili isteğini kabul ettiğini duyurdu.
Dün yaygın basına Flaş haber olarak düşen bir diğer önemli konu da kürt ordusunun kurulması... Geçen süreç içinde, sindire sindire senaryoyu yaşama geçirdiler gözümüzün içine baka baka... Kürt devletini oluşturdular ve devleti devlet yapan önemli bir yapıyla da son noktayı koydular.
Hoş , zaten kurulmuş ve faaliyetleri vardı ancak resmiyette ordu değil , peşmerge idi. Şimdi artık düzenli milli ordu. Kuranlara , kurduranlara hayırlı olsun..
Anadilde savunma kabul edildi
TBMM Adalet Komisyonu, "anadilde savunma" ve hükümlülerin cezaevinde eşleriyle görüşmesine imkan tanıyan tasarıyı değişikliklerle kabul etti.
Bu özgürlük mü, kurulan kürt ordusunun arkasından Türkiye'de eyalete dönüşümün adımlarından biri mi göreceğiz ama, terörün istediklerinden biri oldu.
Tasarının mevcut halinde, "meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe bilen sanık" ifadesi vardı. AK Parti'nin verdiği önergenin kabul edilmesiyle, bu ifade tasarıdan çıkarıldı.Tercümanlar, il adli yargı adalet komisyonlarınca her yıl düzenlenen listede yer alan kişiler arasından seçilecek. Savcılar ve hakimler, bulundukları illerdeki listelerden değil, diğer illerdeki listelerden de tercüman seçebilecek.
Adalet Bakanlığı, buna ilişkin yönetmeliği düzenlemenin kanunlaşıp yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde çıkarılacak. Yönetmelik uyarınca tercüman listeleri oluşturuluncaya kadar, sanık mahkemeye kendi tercümanını getirecek. Türkçe bilmeyen sanığa tercüman verilmesi imkanı, soruşturma evresinde dinlenen şüpheli, mağdur veya tanıklar hakkında da uygulanacak. Bu evrede tercüman, hakim veya Cumhuriyet savcısı tarafından atanacak.
Buraya kadar ne var bunda diyeceksiniz. Elbette bir şey yok. Türkçe bilmeyenin savunma hakkını kullanabilmesi için kendi dilini kullanması , ya da bu dili iyi bilen tercüman aracılığıyla savunma yapması yasak mıydı memlekette?
Yani Türkçe bilmeyenler savunma yapmadan mı yargılanıp ceza alıyorlardı da, şimdi Anadilde savunmayı ve tercüman atamayı silahlı mücadele sonucu verilen hak olarak yeniden düzenliyorsunuz.
Eğer Türkiye'de bu güne kadar Türkçe bilmeyenler savunma yapmadan yargılanıp cezalandırıldıysa vay halimize. Hukuk cinayeti ve hukuk skandalı yaşamışız Cumhuriyet tarihimiz boyunca.
Yok herkes savunma hakkını kullandıysa bu ve verildiği söylenen hak neyin nesi. Tercümanlarla ilgili yeni düzenleme deyin, Türkçe bilmeyenler için savunmada kolaylık deyin. Ama terör dursun diye Anadilde savunma Hakkı olarak yasalaştırmaya kalkarsanız arkasının geleceğini düşünmüyorum.
Hak ve özgürlükler evet, ama suistimallerle kafatasçı anlayışla bastırmalar ve yaptırımlar, hele de arkasında bazı güçler varsa orada durun... Hele de bunu "Türkiye'de dil bilmeyenler savunma yapamıyordu, biz yasa ile bunu sağladık." moduna getirirseniz ...