İnsanın kalbine, melekten, şeytandan ve kendi nefsinden de çeşitli düşünceler gelir. Melekten gelene ilham, şeytandan gelene vesvese, nefsten gelene ise hevâ denir. Bunların birbirinden farkı nasıl bilinir? Hadis-i şerifte, (Melekten gelen ilham, İslamiyet’e uygun olur. Şeytandan gelen vesvese, İslamiyet’ten ayrılmaya sebep olur) buyuruldu [Tirmizi]. O halde vesveseyi ilhamdan ayırmak için dinin emrini iyi bilmek gerekir.
Gayrı müslimlerden peynir, sucuk gibi gıda alırken, (Bunların içine necis madde koymuşlardır) düşüncesi gelirse, hemen dinin bu husustaki hükmü hatırlanır. Dinimiz almanın caiz olduğunu bildiriyorsa alınır. Bu düşüncenin şeytandan olduğu anlaşılır. Vesveseye uyulmazsa, şeytan bundan vazgeçip başka vesvese verir. Nefsimizden gelen düşünce ise, devamlıdır. İnsan ölünceye kadar devam eder.
Şeytan, hayırlı, iyi bir işe mani olmak için daha az iyi olanı yaptırmak maksadıyla vesvese verir. Büyük günaha sürüklemek için küçük iyilikleri yaptırmaya çalışır. Dinini bilen kimseyi, şeytan, asla aldatamaz. Her insan Allah’ın kulu olduğu halde, dinini bilen, Allahü teâlânın emir ve yasaklarına riayet eden kimseler için Kur'an-ı kerimde, şeytana hitap edilirken, (Benim kullarıma senin sultan [hakimiyetin] yoktur) buyuruluyor. (İsra 65)
Şeytanın vesvesesine aldanmamak için Allahü teâlânın, (Benim Kulum) dediği kimselerden olmalı, yani düzgün bir itikada ve ilme sahip olmalı ve ilmi ile amel etmelidir! "Mesela şeytan vesvese verince, onu hemen uzaklaştırmalıdır! Hadis-i şerifte, (Şeytan vesvese verir. Allah’ın ismi zikredilince, söylenince kaçar. Söylenmezse, vesveselerine devam eder) buyuruldu. (Ebu Ya’la)
Sünnete uygun abdest almasını bilmeyen kimse, iyi abdest alayım diye fazla su kullanır. Bu ise vesvesedir. Vesvese eden kimse, dine iyi uymak niyetiyle yeni bir şeyler çıkarır, bu ise bid'attir. Bid'at ise haramdır. Başkalarının yiyecek ve içeceklerinin, giyeceklerinin temiz olup olmadığında şüphe eder. Bu da suizanna sebep olur. Müslümana suizan ise haramdır. (Ben her gıdayı yemem, ihtiyatlı davranırım) diyerek kibre düşer. Halbuki zerre kadar kibri olanın Cennete girmesi zordur.
Fatır suresi 6. âyet-i kerimesinde mealen, (Elbette şeytan size düşmandır. Onu düşman edinin!) buyuruluyor. Vesvese eden, şeytanı kendine dost ve kardeş edinmiş olur. Sünnetleri, mekruhları ve diğer emir ve yasakları bilmeyen, vesvese hastalığına yakalanır. Bunları bilip yerine getiren şüpheye düşmemelidir! Vesvese eden, ruhsatlarla amel etmelidir! Üzerinde necaset görünmeyen her şey temiz kabul edilir. Şüphe etmekle necis olmaz. Gıdalarda necis maddeler var zannı ile gıda almamak vesvesedir, aşırılıktır. Hadis-i şerifte, (Aşırı gidenler helak oldu) buyuruldu. (Müslim)