Betül öğretmeni sosyal medyada tanıma imkânı buldum. Görev yaptığı yerde verdiği mücadeleyi kayda değer buldum. Edindiğim izlenimleri ve Betül öğretmenin anlattıklarını aktarmaya çalışacağım.
Öncelikle Betül Öğretmen, Yüksekova'da bir köyde belli bir süreliğine öğretmenlik yaptığını belirtti. Öğrencilerle nasıl ilgilendiğini, öğrencileri aldığı seviyeden nasıl yukarılara taşıdığını en ince ayrıntılarına kadar anlattı. Hiç sıkılmadan ögretmenlik yıllarındaki serüvenini dinledim. Yılların öğretmeni olmama rağmen Betül öğretmenin anlatımından çıkarılabilecek çok önemli dersler vardır. Köy okulunda yaptığı çalışmalar, verdiği mücadele, elde ettiği başarılar taktire şayandır.
Betül Öğretmen öyle anlaşılıyor ki öğrencilerin öğrenme hakkını hiç bir gerekçe ile elinden alamaz. Verdiği enteresan örnekler bunun delilidir. Görev yaptığı köy ile diğer köy arasında yaşanılan bir problem yüzünden,iki köy arasında arbede yaşanıyor. Diğer köyden Betül'ün okuluna öğrenciler geliyor. Başta muhtar olmak üzere köyün ileri gelenleri "o köyden gelen öğrencileri okula almayacaksın" dayatmasında bulunmuşlar Betül Öğretmene ..
Enteresandır Betül Öğretmen Burdurludur, Kürtçe bilmez, bir de görev yaptığı köyün gelinidir. Ben şahsen Türk dizileri izlemem. Ama Betül Hanım'ın eğitim-öğretimle ilgili mücadelesi Türk dizilerine "taş çıkaracak" niteliktedir. Diğer bir ifade ile cehaletle mücadelesi "Kahramanlık Destanı'na" bir örnektir.Ben bu ifadeyi boşuna buraya yazmıyorum. Az sonra yazacağım cümleleri okursanız tezimin haklılığını anlayacaksınız.
Evet kayınpederi ve köyün ileri gelenleri köyün öğretmeni Betül Hanım'a gelerek "komşu köyden gelen öğrencileri okula almayacaksın dayatmasına şiddetle karşı çıkmış. "Hiçbir gerekçeniz öğrencilerimin eğitim-öğretiminden kıymetli olamaz. O yavrularımın okuma hakkı her şeyin üzerindedir. Okumak mukaddestir, ulvi bir davadır. Böyle bir ceza veremeyiz çocuklara! Ayrıca çocukların iki köy arasındaki meselelerde bir mudahillikleri yoktur, çocuklar günahsızdır. Günahsız ve masum olan çocukların sırtına başkalarının suçlarına mukabil ceza verilemez" der. Köyün ileri gelenlerine defalarca anlatır, gece anlatır, gündüz anlatır, yüksek sesle anlatır, alçak sesle anlatır.
" İlla da karşı köye bir ceza vermeniz gerekiyorsa " kısasa kısas" uygulayın der. Yani alış- verişi kesin, gidiş geliş tapmayın, ormanınızdan ödün vermeyin, davarlarını meranızda yaydırmayın...gibi.
Betül Hoca'nın bu mücadelesi ve kararlı duruşu meyvesini verir. Etraftaki köyler duyar. İnsanlar Betül Öğretmenin sözlerinin ve mücadelesinin haklılığını anlarlar. Karşı köylüler Betül Öğretmene güvenirler ve çocuklarını her şeye rağmen okula gönderirler.
Betül Öğretmen tek başına kararlı bir mücadele sergileyerek yılların cehaletini ve töreyi yıkarak aslında o çevrede yeni bir çığır açar. Okuttuğu öğrencilerin kalplerine derin bir iz bırakmıştır. Köylülere ve aynı zamanda o bölgeye yeni bir ufuk açmıştır. Tebrikler Betül Öğretmenimiz!!!
Betül Öğretmen sadece öğrencilere el atmamış aynı zamanda okuma- yazma bilmeyen kadınlara da gelinlere de el atmıştır. 3-5 km ötelerdeki köylerden namı duyulmuş Betül Öğretmenin. Diğer köylerden bir çok kadın Betül öğretmeni merak etmiş, organize olmuş, yollara düşmüşler. Betül ögretmenin yanına gelmişler. Tercüman aracılığıyla toplantı yapmışlar. Betül'e hayran kalmışlar, " bize de okuma yazma öğretir misin?" demişler. Saygılarını tavırlarıyla ve hareketleriyle göstermişler, sorularını tercüman aracılığıyla sormuşlar.
Betül Öğretmen onlara; çocukları okutmanın önemini anlatmış, misaller vermiş, " Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? " ayetini hatırlatmış, harika misaller vermiştir.
Benim gibi öğretmen kızınız olmasını istemez miydiniz? "Doktora gittiğinizde bayan doktora muayene olmak istiyorsunuz ya! O doktor, sizin kızınız ya da bacınız olsa istemez miydiniz" diye sorar. Bu cümleleri belki de ilk defa duyuyorlardı oradaki kadınlar. Her hallerinden şok oldukları belliydi. Betül, kadınların ruhunu okuyor, dünyanın en önemli konularını anlatıyor, misaller veriyordu. Ruh taşıyan herkes etkilenmemesi mümkün değildir. Saatlerce süren toplantıda daha neler neler konuşulduğunu varın siz düşünün. O kadınların toplantıdan sonraki durumlarını varın siz tahayyül edin.
Cehaleti, karanlığı ve asırlar boyu toplumlarda süren töreler bir öğretmenin kararlı, tutarlı ve inançlı mücadelesiyle nasıl yıkıldığını gösteren müthiş bir serüven bu.
Ben şahsen çok etkilendim. Teşekkürler Betül Öğretmen. Öğrencilerinin gönlüne taht kurdun. Asırlarca unutulmayacaksın. Oradaki gönüllere ölmez bir eser bıraktın. Öğrencilerin başarısını artırdın. Yaramaz öğrencilere el attın. Onlara ulaşmanın yollarını aradın. Her türlü zorluklara karşı pes etmedin. Betül öğretmen sen, öğretmenlığin bir köy için, bir kasaba için, bir toplum için ve de tüm insanlık için ne kadar ulvi bir görev olduğunu kanıtladın. Şuurlu Öğretmen örneği sergiledin. Sen isimsiz bir kahramansın!!!
Saygı ve selâmlarımla...