SÜLEYMAN SALUR SALURUN PdENCERESİNDEN
KÖYLÜLERİMİZ TARIMDAN KAÇIYOR
Bir zamanlar Samsun”umuz ekonomik kalkınmışlık anlamında 7, sıralarda idi. Türkiye ise dünyada kendi kendine yetebilecek ülkeler sıralamasında 7.sırada idi. Özellikli tarımsal zenginliğimiz tarıma
Verilen destek ve teşvikle önlenemez bir yükseliş trendine girerek sağlam temellere oturmakta idi.
Ancak hükümetler tarımla ilgili anlaşılmaz bir biçimde tarım politikasını değiştirdiler. Teşvik ve destekler kesildi, ürrreticilere üretim kotaları uygulamaları başlatıldı. Bölgemizin önemli g kaynaklarından olan fındık sökümü için teşviklerle desteklenmesi bir yana sökülmesi için üreticiler teşvik edilmeye başlandı. Böylece çocuklarının düğünlerini, ev ve araç alımları gibisosyalyaşantısını“fındıkzamanı”na göre ayarlayan binlerce aile nin hayat damarları tıkandı, büyük metropollere doğru göçler hızlandı. Tarım sektörünün çöküşünü hızlandıran uygulamalar doğal olarak gıda maddelerinin ithalat kapılarını açtı. Türkiye”nin dünya pazarlarında egemen olduğu Samsun tütünü, fındığı, buğdayı ithal edilmeye başlandı.
Yine geçmişte bir bakan çocuğunun 8000 ton tavuk yemi ithal etmesi üzerine, bakan kendisine yönelik eleştiriler karşısında “çocuk tavukçuluğa merak sarmış bir çiftlik kurmuş ve tavukları için yem ithalatı yapmış” şeklinde cevap vermiştir. Fakat fazla vakit geçmeden tavuk ye yemine % 60”lara varan zamlar yapılmış böylece babasınınçiftlik olarak nitelendirdiği tavuk kümesindeki birkaç tavuk için ithal ettiği 8000 tonluk ithalat nedeniyle mahdum olağanüstü kazançlar elde etmiştir. Yine benzer olaylar buğdayda yaşanmıştır. Buğday ithalatı yapan bazı bakan ve milletvekili yakınları ithal ettikleri buğdayı getiren gemileri absürd gerekçeler ile gemilerin liman dışında kalmasını sağlamışlar. Ancak buğday üretimine kota getirilmesi ve yapılan zamlar açıklandıktan sonra gemiler ülkeye sokulmuştur.
1.kg. mazot 1 TL.iken buğdayın kilosu 35 krş, idi. Yani 3 kg.buğday ürünü satıldığınd1 litre mazoti alınabilmekte iken bugün 1.litre mazot alabilmek için 7 kg. buğday üretmek ve satmak zorunda kalan köylülerimiz doğal olarak bu ürünü üretmemektedir. Bu nedenle 10 yıllık dönemde 20 milyon tona yakın buğday ithalatını 6 milyar dolara yakın ödeme yapılmıştır. Buğdayın yanı sıra mısır ve çeltik ithalatlarınada milyar dolarlar ödenmiştir. Dolaysıyla ülke bu ürünleri ihraç eden ülkelerin başında gelmekte iken ibre ters dönmüş ve ithalatçılar için en cazip ülkeler arasnda yerini almıştır. tFındıkta ise bu yıla kadar köylü ürettiği fındık ile anca65k masrafları karşılayabilmekte idi. Ancak mevsimsel faktörler nedeniyle kuraklık fındık rekoltesini düşürmüş ve fındık fiyatları 20 TL.nin üzerine çıkarak üreticilerin yüzünü güldürmüştür.
Tarımın yanında yine iddialı olduğumuz hayvancılık sektöründede havlu atılmış canlı hayvan ithalatına sadece 2 yıl içinde 7 milyar dolara yakın dövizimin yurt dışına çıkmıştır.
Girdi maliyetlerinin sürekli artış grafiği içinde olması akaryakıt, gübre ve ilaç fiyatlarına menfi olarak yansıması nedeniyle devletin yaptığı kısır destekleri gölgede bırakmış ve doaysıylaTürkiye”de tarım sektörü hızla kan kaybetmeyi sürdürmektektedir.Dolaysıyla köylülerimizin artık tarımdan kaçışı hız kazanmaktadır.