Dikkat ettim de, Ümit hocanın bizden önceki çalıştırdığı takımlarda da '' Büyü '' hep sonradan bozuluyor. Ankaragücü - Manisa'da hemen hemen ilk 5-6 hafta form olayı tavan sonrası taban, bizden önceki Elazığspor'da da aynı durum, ilk devrenin 8-9 haftası takımın formu süper sonrası hüsran. Şimdi gelelim bize, burda Ümit hoca kariyerinin en iyi 14 haftasını yaşadı. Bu ondört haftada beş beraberlik, üç mağlubiyet ve altı galibiyetle sanırım hiç de kötü bir tablo çizmemiş bu şehirde.
Geriye kalan üç haftayı sabırla beklesek; Balıkesir, Y.Malatya ve Erciyes karşılaşmaları sonrası Ümit hocanın rotasını çizsek daha doğru olmaz mı? Başımızı iki elimizin arasına alıp biraz düşünsek, geriye dönük baksak. Acaba şu ana kadar yaşanan olaylarda suçlu; Ümit ÖZAT mı ? Yoksa daha önce, ''' bu hoca çok iyi''' söylemleri verip, bu aralar oyundan çıkarken ''parmak ve kafa işaretleri'' yaparak hocayı hedef gösteren, doksan dakika boyunca umarsızca, sorumsuz ve lakaytca saha içinde hareket eden bazı papaz TOPÇULAR MI? Tamam hocanın büyüsü bizde de bozuldu, ama 14 haftada alınan 23 puanı şimdiye kadar hangi hoca aldı. Düşünelim hemde çok iyi düşünelim...
Şu an ilk altı içindeki diğer takımların onbirlerine ve özellikle yedek kulubelerine baktığımızda, ne kadar kadro fakiri bir takıma sahip olduğumuzu görmemek için hakikaten kör olmak lazım. Saha içinde 3-4 tane, 32-34-35 yaşlarında yerli topçu, kimsenin kadrosuna katmak istemediği Ekigho, ikinci devre başka takıma gideceğim diye koşmayan,oynamayan bir Ofeodu, Ersel,Alperen,Furkan gibi tecrübesiz gençler... Kulubeyi saymıyorum bile şu an. Ve bu sıkıntılı ve kısıtlı bir kadro ile bu ligte savaş veren, bazı yaptığı teknik taktik hatalarını eleştirdiğimiz Ümit hoca... '' Kralın hakkı Krala'' arkadaşlar.....