Bir kulun başka bir kul üzerinde olduğu haktır. Kul hakkının vebali yüce Allah katında oldukça fazladır. Cenab-ı Hak kul hakkı için "Benim yanıma her şey ile gelin affederim. Fakat kul hakkı ile gelmeyin, onu ben değil, kulum affeder. " demiştir. Allah'ın bu günahı bağışlayabilmesi için hakkı yenen kula danışacağı bilinmektedir. Eğer hakkı yenen hak sahibi kişiyi bağışlamazsa Allah bu günahı affetmeyecektir. Cenab-ı Hak her insana bir takım haklar tanımıştır. İnsanların birbirleri üzerinde hakları bulunmaktadır. Bir kimse bir kimsenin hakkını yer, malını çalar, hırsızlık yapar ise büyük vebali olan kul hakkını işlemiş olur.
Kul hakkı pek çok sebebe bağlı olarak işlenebilir. Dolayısıyla bir kişinin istenmediği bir şey yapması, onu alay etmek, küçük düşürmek, başkasının yanında aşağılamak, rencide etmekte bir kul hakkıdır. Bunun helalliği ise hakkı yenen ve hak yiyen kişi arasında olacaktır. Başka biri bu günahı bağışlayamaz. Helallik alma şartı aranmaktadır.
Kul Hakkı İle İlgili Ayetler ve Hadisler
Duha Suresi 9. Ayet; "Öyleyse yetimin hakkını sakın yeme."
Fecr Suresi 17. Ayet; "Hayır, hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz."
Nisa Suresi 10. Ayet; "Yetimlerin mallarını haksız olarak yiyenler şüphesiz karınlarına ancak ateş dolduruyorlar. Zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir."
Peygamber efendimiz Hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur; "Kim ki yetimin hakkını yer ise ahirette o kişi iflas eder."
Bir diğer hadis- şerifte de kul hakkı yemenin vebali için şu şekilde bahsedilmiştir; "Kim birinin hakkını yediyse ahirette zor duruma düşmemek için o kişinin gönlünü alın, helalleşin. Borcu olan bir kişi cennete giremez."
İslam kaynaklarından anladığımız kadarıyla:
- Şirk-küfür üzere ölenlerin bu suçları hariç -kul hakkı da dahil olmak üzere- her suç Allah tarafından affedilebilir.
Ancak ayette, günahların mutlaka affedileceği değil, af kapsamında olup affedilebileceğine işaret edilmiştir.
Ayette meal olarak yer alan “ama dilediği kimse hakkında bunun dışındaki diğer günahları affeder” ifadesi, affın herkes için kesin olduğuna değil, Allah’ın dilemesine bağlı olarak, bazı kimselerin ve bazı günahların affına delalet etmektedir.
- Şüphesiz günahların affı, özellikle tövbeye bağlı olarak cereyan etmesi Allah’ın bir prensibidir. Tövbenin makbul olması durumunda günahların affedileceği hususu, birçok ayet ve hadislerde ifade edilmiştir.
Konuya bu açıdan bakıldığında, kul hakkının affı diğer günahlardan farklı bir özelliğe sahip olduğu anlaşılır. Çünkü, kul hakkına taalluk etmeyen günahların tövbesi, pişmanlık, suçu itiraf etmek ve samimi tövbe etmekle gerçekleşebilir. Fakat, kul hakkı ayrıca söz konusu hak sahibinin helal etmesi gerekir. Bu, oldukça zordur. Bu sebeple, kul hakkının affı diğer günahların affından çok daha zorluk göstermektedir.