Kültür Emperyalizmi, Milli Kültürü ortadan kaldırıp yerine, yabancı kültürleri dayatmaktır. Bir toplumu kendi değerlerinden uzaklaştırıp, Kendisine dair söz hakkını elinden almaktır. Görünüşte ortada hiçbir dayatma yoktur, amaç toplumun ortak bilinç altına kendi unsurlarını yerleştirmektir. Yabancı bir kültür topluma köklerini ne kadar derin uzatırsa, yeni nesilin kendi kültürü olarak tanıdığı unsur aslında emperyal bir gücün silahı olacaktır. Yeni yetişen nesil, kendine ait olan milli kültürüne karşı çıkmaya başlayacaktır. Bu da topluma kendi içinde bir bölünme yaşatacaktır; Kültür ile atılan bu emperyalist adım aslında politik bir güdümlüdür. Birey toplumdan ne kadar uzaklaşırsa, istenilen bölünme de o kadar kolay olur.
Bu bölünme Kültür ile başlar, farklı etnik kökene sahip ama aynı yurdu paylaşan insanlar birbirlerinden kız alıp, kız verdiklerini unuturlar, Gelenekler urafelerle doldurulur, Töreler ölümü çağrıştırmaya başlar. Korkulan sadece yabancı kültürün içimize sızmış olması değil, bize ait olanı da değiştirme gücüdür. Avrupa Kültür Başkenti olmamızın şerefine kaç tarihi ev kül olmuş, Haydarpaşa Gar'ı ise kül olmayı ucuz atlatmıştır. Bizi kültürümüze sahip gösteren sadece taşıdığımız etiket olmamalı. Bir milletin kültür seviyesi, bu meşaleyi ateşinin gürlüğünü kaybetmeden, ne kadar elden ele taşıdığıyla orantılıdır...