72. Sayısına ulaşan ve Samsun'un ulusal çapta yayın yapan tek düşünce- kültür dergisi olan Yolcu Dergisi, 72. Sayısıyla birlikte yeni yayın dönemine girdi. Bu vesile ile bir açıklama yapan derginin editörü Ömer İdris Akdin, Türkiye'de kültür ve sanat alanında faaliyet gösteren, üretimde bulunan kurumların mecrasının oldukça daraltıldığını, Samsun özelinde ise tam bir yozlaşmanın yaşandığını ileri sürdü.
12 yıldır Samsun merkezli olarak ulusal çapta yayınlanmakta olan Yolcu Dergisi, 72. Sayısıyla birlikte yeni yayın dönemine girdi. İçeriği itibariyle kültür, sanat ve düşünce yazılarına ağırlık veren dergi, ülkenin bir çok şehrinde aynı zamanda Samsun'un adının duyulmasını sağlıyor. Samsun'un kendine özgü bir kültür atlası oluşturmadığını ileri süren yayın editörü Ömer İdris Akdin, kültür ve sanatla ilgilenmesi gereken resmi kurumların bürokratik yazışmalardan öte bir işlevinin olmadığını söyleyerek, gelinen nokta nokta içler acısıdır. Bir kentin kültürünü Amisos adı verilen putperest bir geçmişe bağlayarak, bunun propagandasını yapmak sonuçta putperest alışkanlıkların şehirde yayılmasını sağlamak anlamını da içeriyor. dedi. Otelinden kasabına kadar Amisos adının yaygınlaştırılması ve bunun teşvik edilmesiyle yakında kentin isminin de Amisos olarak değiştirilebileceğini belirten Akdin, Yolcu Dergisi olarak, Kent Kültürü isimli Samsun kültürüne yönelik 10 sayılık bir çalışma yaptıklarını anacak maddi sıkıntılar nedeniyle dergiyi kapattıklarını ifade etti.
Durumun en trajik yanı ise şöyle özetlendi: Türkiye'nin düşünce ve kültür hayatında önemli bir konumda olan Yolcu Dergisi'nden Samsun'da kültür ve sanat anlamında faaliyet gösteren resmi kurumların haberinin dahi olmaması olduğu beyan edildi.
Yolcu Dergisi'nin son sayısındaki içerik ise şöyle:
YOLCU'NUN 72. YÜRÜYÜŞÜ: gelecek için özgürlük LAiLAHEiLLALLAH
Yoldakiler:
*ferhat kalender *mehmet aycı *mustafa yıldız * kadir bekar *mustafa öner *bilal can
*ismail aykanat *cemile bayraktar *lütfi bergen *selçuk küpçük *faik öcal *tayyip atmaca
*ibrahim arpacı *elifnur akdin *şahin doğan *selami ay *m. fatih kutan *rıza kemal g.
*mehmet kaya *ebubekir can *ismail korkmaz *banu özbek*ferhat özbadem *ali korkmaz
*a. vahap dağkılıç *ahmet şevki şakalar *alaattin keykubat *ümran yaka *bülent akyürek
Ferhat Kalender SEYİR DEFTERİ'nde yazdı:
"Modernitenin yalnızlaştırdığı insanı, ulus devlet kodlarını kullanarak önemsizleştirmek ya da geniş halk yığınlarını oy depoları olarak telakki etmek ve bunu yaparken de muhafazakar bir dil kullanmak yapılan yanlışların vahametini göstermektedir. Olaylara karışan insanları uluslararası bir komplonun bir parçası görme hali -velev ki doğru olsun ki her uluslararası odak böyle bir toplumsal olayı kullanmak ve yönlendirmek isteyebilir- bu ülke insanının, yaşam alanlarına yönelik her tür tasarrufta dikkate alınması, geneli ya da bireyi ilgilendiren sorunların diyalogla aşılması gibi birlikte yaşama öngörülerini karartan bir yaklaşımdır. Bütün bunları söylerken birilerinin hırsızın hiç mi suçu yok kabilinden serzenişlerini duyar gibiyiz. Üzgünüz ki yok. On iki yıllık iktidar sürecinde eğitim sistemini elinde tutan bir siyasi iradenin, eğittiği ve öğrettiği bir gençlik gerçekten kalbi muhatabını arıyor. "
*Mecmuanın Orta Yeri'nde Bilal Can ve Elif Nur Akdin ALEV ERKİLET'i konuşturdu:
"Kapitalist dünya-sistem sadece Müslümanların değil küresel ölçekte tüm insanların, hayvanların ve bitkilerin kısacası beşeri ve ekolojik sistemin zararına olacak şekilde büyümektedir. Bu açıdan bakıldığında sorunu sadece Müslümanların ya da kadınların özgürleşmesi olarak görmek bana pek doğru gelmiyor. Bugünkü muhafazakâr yaklaşımlar, konuyu bir sistem meselesi olarak değil, sisteme kimin hükmedeceği meselesi olarak algıladıkları için, tartışmalar yaşam tarzı ile ilgili detaylardan öteye geçmiyor. Geçmişte kendilerine belirli bir yaşam tarzının dayatılmasından rahatsızlık duyanlar, bugün kendi doğrularını başkalarına yine bir yaşam tarzı olarak telkin etmenin kolaycılığından vazgeçmek ve gerçekten iyi tanımlanmış bir üçüncü yol olarak İslam'ın dünyaya neler verebileceği üzerine düşünmek durumundadırlar. "
*Eyyüp Akyüz KARŞI SORULAR'da muhataplarına sordu:
"Zamanın ruhunu anlayabilmek için ivedilikle okunması gereken 5 kitap ve bu beş kitabın içinde sizin beğendiğiniz afili bir paragraf?