Kümes tilkiye teslim!

Ben fena taktım bu çevre işine…

Öyle ya…  Yaşadığımız dünyayı korumak görevimiz…

Ama kirlilik o kadar vahim boyutlara vardı ki…

Sadece doğa değil, insanlar bile kirlendi… İnsanlık bozuldu!..

İnsan ruhu kirlenmeye görsün… İflahı yoktur…

Sonunda, Çevre ve Ormanı korumak için kurulan bakanlık da kirlendi…

Kirlenmek ne kelime… Öğğğk!..

***

İkizdere"de kurulması planlanan HES"leri, Tabiat ve Doğal Varlıkları Koruma Kurulu, “Çevre katliamına neden olur” diye durdurdu…

Peki, bu karara sevinmesi gereken, Çevre ve Ormanı korumakla görevli bakan ne dedi?

“Dava açıp, bu santralleri çalıştıracağız” dedi…

Yuh yani!.. Bari açıktan söyleme, içinde kalsın… Gizli gizli yap yapacağını…

Doğayı katledip elektrik üretmek Çevre ve Orman Bakanı"nın işi mi? Değil…

Bunun için kurulmuş ayrı bir bakanlık var…

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı…

Yozgatlı Taner Yıldız bakıyor enerji işlerine…

Ama konuşan kim… Çevre ve Orman bakmayanı…

***

Mahkeme, İkizdere Vadisi"ndeki 20"den fazla santralin dereyi kuruttuğu gerekçesiyle yapımına izin vermeyince vadi kurtuldu…

Peki! Sonra ne oldu?..

Bu karara sevinmesi gereken Bakan Eloğlu fırladı…

“Mahkemeye vereceğiz, bu santralleri yaptıracağız” dedi.

Bunun üzerine bir yuh daha çektik… Çünkü, çevreyi korumakla görevli bir bakanın yiyeceği nane değildi…

***

Peki, ya sonra?

Bu bölgeyi SİT alanı ilan ederek, doğanın katledilmesini engelleyen Tabiat ve Doğal Varlıkları Koruma Kurulu"nun elinden bu yetki alındı…

Kime verildi dersiniz? (Yuh çekmeye hazırlanın)

Çevre ve Orman Bakanlığı"na… Yuhhh!..

***

Gelelim plağın arka yüzüne…

Hürriyet Gazetesi Başyazarı Oktay Ekşi… Ordu doğumlu ama aslen İkizdereli… Ekşioğulları"ndan…

İkizdere Ovit Yaylası"nda düzenlenen Ekşioğlu Şenliklerinde zaman zaman karşılaşır. Konuşuruz…

Sayın Ekşi, neden Hürriyet Gazetesi"ndeki başyazarlık görevinden istifa etti?

Bu mübareklere “Siz ananızı da satarsınız” dediği için…

Ne demişti Oktay Ekşi, “Az demişiz” başlıklı yazısında…

***

Sayın Ekşi, Veysel Eroğlu'nun aslında Çevre Bakanı anlayışıyla değil “Çevre Düşmanlığı Bakanı” gibi görev yaptığını anlatıyor…Okuyalım…

***

“… her barajın yöredeki tabiatı mahvedeceği aşikârdı. İkizdereliler belki de Veysel Eroğlu'nun sıfatına bakıp kendilerini destekleyeceğini sanmışlardı. Oysa Eroğlu kendisini hâlâ Devlet Su İşleri Genel Müdürü koltuğunda oturuyor sandığı için tam tersini yaptı: Tam bir çevre düşmanı gibi HES yapımında ısrar etti. Ama Trabzon'daki Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu geçen gün İkizdere Vadisi'ni “sit alanı” ilan edip de baraj yapımını durdurunca aynen Başbakan Tayyip Erdoğan gibi o da küplere bindi.

***
“HES'lere karşı çıkanlar Avrupa'dan finanse ediliyor” diyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız gibi (3 Eylül 2010 gazeteler) o da tuttu, “ülkesini seven, enerjide dışa bağımlılığın azalmasını isteyen vatansever çevrecilerin de olduğunu” söyleyerek kendisini eleştirenlerin hareketini “vatan hainliği” ile açıkladı.
***

Meğer o da yetmemişmiş. Nuray Babacan'ın haberi işte onu ortaya koyuyor. Çünkü haberde “İkizdere Vadisi”nin “sit alanı” olduğuna karar veren Kurulun elindeki yetkinin oradan alınıp Çevre Bakanlığı'na verilmesini öngören bir yasal değişikliğin Meclis'e sunulduğu bildiriliyor. (Ekşi"nin yazısının ardından bu yasa değişikliği kabul edildi) Şimdi görürsünüz Türkiye'nin güzelliklerinin ırzına nasıl geçildiğini... “
***

Biliyorsunuz devletin her kurumunun varlığı, onunla ilgili yasa hükmüne dayanır. Açın Çevre ve Orman Bakanlığı'nın kuruluş yasasını okuyun. Burada Çevre ve Orman Bakanlığı'nın, “baraj” yapmasına izin veren tek kelimelik bir hüküm yok. Tam tersine yasa, Çevre Bakanı'na, bu sıfatıyla ilgili tam 13 adet görev vermiş. Onlardan biri olarak da “Çevreye olumsuz etkileri olan her türlü faaliyeti ülke bütününde izlemesini ve denetlemesini” emretmiş. Ama anlaşılan bir kararla Devlet Su İşleri'ni Çevre Bakanı'na bağlamışlar yani “kümesi tilkiye teslim edip” meseleyi çözmüşler.
***
Biliyorsunuz “ileri demokrasi” ve yeni “hukuk devleti” anlayışıyla yönetiliyoruz ya... 
Bu anlayış, Anadolu'daki 2000'den fazla akarsuyu, o yörenin tabiatına ne zarar vereceğini hesaba katmadan tuttu
“Baraj yapıp elektrik üreteceğim, bunu da devlete satacağım” diyen şirketlere 49 yıl için peşkeş çekti. Şimdi, her şeyi satan işte o zihniyetin marifetlerini görüyoruz.”

***

Oktay Ekşi bunları söylüyor… Peki, Ekşi"nin “Çevre Düşmanlığı Bakanı” gibi görev yaptığını öne sürdüğü Bakan Eloğlu ne diyor…

Gülmeyin ama… Çevre ve Orman Bakanı, İkizdere"de doğa katliamına izin verirken, önceki gün çevrenin nasıl korunacağı hakkında ipucu da veriyor…

Bakan ama görmeyen Eloğlu, kurban bayramında uygunsuz kesimlere yönelik cezaların arttırıldığını, işkembe ve benzeri atıkların, ağzı iyice kapatılıp bağlanarak belediye temizlik ekiplerine teslim edilmesini, kesim mahallinin kanlı ve kirlenmiş bir durumda bırakılmamasını söylüyor…

***

Belediye Başkanı değil bu, yanılmayın… Orman Bakanı…

Bu mudur Çevre ve Orman Bakanı"nın görevi?..

Değil elbette… Ama anlayış budur!

***

Oktay Ekşi az bile demiş!..

­Hayvan Bakanı mısın mübarek?..