Müslümanların hayatını inançları belirler. İnanç kuralları Kur’anda belirtilir. İnanmak vicdani ve duygusal bir tercihtir. İslam’a göre zorunlu bir dini kabul söz konusu değildir. Kişi dini tercihinde serbesttir ama tercihini yaptıktan sonra sorumluğu başlamaktadır.
Müslümanın akil baliğ olması dini sorumluluklarını yerine getirmesi için yeterlidir. Bir takım usul şartları vardır elbette ama temel belirleyici akil ve baliğ olmaktır. Yüce Allah Kur’anda bazen tüm insanlara, bazen inananlara, bazen kadınlara, bazen erkeklere hitap buyurur. Peygamberimiz de Peygamberlik dönemi boyunca tüm insanlarla ilgilenmiştir. İnsanları imana, inanları ibadete davet etmiş, tüm insanlara ahlakı öğretmiştir. İslam cemiyet dinidir. İnsanlar beraber yaşamak, birbirlerine yardım etmek, birbirlerine zarar vermemekle emr olunmuştur.
İyi insan olmak, kötülük yapmamakla izah edilemez sadece. İnsanlara faydalı olmak, varlığı paylaşmaktır esas olan. Kötülük yapmamak ve üzerine düşen görevleri yerine getirmek övünülecek bir durum da değildir. Kötü insan olmamak, erdemlilik olarak ifade edilemez, zaten insan olmanın özellikle de Müslüman olmanın gereğidir böyle davranmak. Bugünün dünyasına baktığımızda, Müslümanlar da dahil insanların kendi nefislerini tatmin için diğerlerine zarar verdiklerini görürüz. Kurallara uymak dini bir zorunluluktur. Kural ihlalleri yapmak ve bu vesile ile mağdurların ortaya çıkmasına neden olmak kul hakkı ihlalidir.
Özellikle, trafik kurallarına uymamak "Günahtır-Haramdır". Kural ihlali nedeniyle can kaybına neden olan kişi "Katil"dir. İnsanların menfaatine uymayan kural varsa onları değiştirmek, değişinceye kadar da onlara itibar etmek İslami bir gerekliliktir. Trafik ihlallerinin karşılığı olan cezaların yüksekliğinden şikayet edenlerin hiçbir haklı gerekçeleri yoktur. Kural ihlalinden kaynaklanan bir nedenle sorun yaşamış insanlar çok haklı olarak cezaların az olduğunu ifade ederler.
Cezaların caydırıcılığı önemlidir. Bu nedenle, trafik ihlallerinin karşılığı olan cezalar hakkında hiçbir haklı söylem geliştirmek mümkün değildir. Canın yananların değerlendirme yapması sonucun ne kadar isabetli olduğunu anlatmaya yetecektir.
Dikkat edilmesi gereken kurallar sadece trafik değildir. Toplum menfaatine olan tüm yasalar uygulanmak için konur. Bazı yasalar vardır ki, kamu yararı dikkate alınarak çıkartılır ama uygulamada topluma fayda sağlamadığı görülebilir. Bu halde bile o kanunlar değişene kadar onlara itibar etmek yasal zorunluluktur.
Dini açıdan da değerlendirme yapıldığında Allaha muhalefet edecek ve kişiyi inkara götürecek durumlar dışında tüm yasalara itibar etmek dini bir gerekliliktir. Eğer var olan kanunlar insanlara zarar veriyor, inanç değerleriyle çelişiyorsa; bunları haklı ve yasal yöntemlerle protesto etmek, topluma faydalı olacak şekilde revize edilmesini sağlamak için herkesin üzerine düşeni yapması gerekir. Asla kanunlara itibar etmeyerek toplumu kaosa sürükleme hakkı kimsenin yoktur.
Olayları ve kanunları değerlendirirken, toplumu kamu idaresine karşı şiddet içerikli protestolara yönlendirmek günahtır. Kanunlara, değişene kadar itibar edilmesi lazımdır.