Aslında bu hastalık için alerji ve immünoloji uzmanlarının son derece etkili ve kesin çözüme yönelik tedavi modelleri vardır...
Kurdeşen Nedir, Belirtileri Nelerdir?
Kurdeşenin ciltte oluşturduğu lezyonlar; kaşıntılı, ödemli, yuvarlak veya oval şekilli, kızarık ve yüzeyden kabarık lezyonlardır. Orta kısımları soluk olmaya eğilimlidir. Boyutları birkaç milimetreden santimetreye kadar değişir. Dakikalar bazen de günler içinde lezyonlar kaybolur.Anjiyoödemde ise üzerine basıldığında çökme olmayan, baskın, kızarıklığı ve keskin sınırlı olmayan lezyonlar vardır. Anjiyoödemde kaşıntıdan ziyade yanma, basınç ya da ağrı hissi vardır. Anjiyoödem, başkaca ödem yaratan tablolardan dudak, dil, göz çevresi, el, ayak ve genital bölgeleri tutmasıyla ayırt edilir. Altı haftadan kısa süren; yine, kısa sürede sonlanan lezyonlar akut olarak tanımlanır. Lezyon altı haftadan daha uzun sürüyorsa, kronik olarak tanımlanır.
Görülme Sıklığı
Ürtiker/anjiyoödem, hem kadın hem de erkek cinsiyeti ve de tüm ırkları etkiler. Bir insanda yaşam boyu herhangi bir zamanda görülme riski % 15-25 arasında değişir. Akut ürtiker genç erişkin ve çocuklarda daha sıktır. Kronik ürtikerse daha çok erişkinlerde ve bayanlarda görülür (hastaların % 75’ i bayandır).
Hastalığın Oluşum Mekanizmaları
Ürtiker /anjiyoödemdeki en etkin hücre mast hücresi dediğimiz hücrelerdir. Mast hücreleri tüm vücutta ve özellikle derialtı dokuda bulunmaktadır. Mast hücreleri aktive olduktan sonra (10 dakikadan daha az) bulundukları ortama histamin, lökotrienler ve prostaglandinler denilen kimyasal maddeler salarlar. Bu maddeler o bölgede damarların genişlemesine, damar içinden dışarı doğru sıvı (serum) kaçmasıyla bunların deri içi alana sızmasına ve kaşıntıya neden olur. Buna ek olarak; aynı mast hücreleri 4-5 saat gibi daha geç bir süre bazı başka hücre-hücre habercisi moleküller (sitokinler) yapar ve salarlar. Bu sitokinler lezyonların daha uzun sürmesine neden olmaktadır. Anjiyoödem de benzer şekilde damar dışına sıvı kaçışı ile gelişir. Ancak sıvı cilt yüzeyiyle sınırlı kalmaz, cilt, ciltaltı ve daha derin dokular etkilenebilir.
Akut ürtiker/anjiyoödem, ilaç ya da gıdalarla oluşan alerjik reaksiyonlar sonucunda oluşabilir. Virüsler de ürtiker/anjiyoödem nedeni olabilirler. Ürtiker/anjiyoödem lezyonlarına en sık neden olan ilaçlar; penisilin, sulfonamid, kas gevşeticiler, idrar söktürücüler ve antiromatizmal ağrı kesiciler (NSAİD)’ dir. Gıda olarak ise en belirgin alerjen kaynakları; süt, yumurta, yer fıstığı, ağaç fıstıkları, balık ve kabuklu deniz hayvanlarıdır. Bazı ilaçlar (opoidler=morfin, vankomisin, NSAİD) ve radyolojik çekimlerde kullanılan boyar maddeler (opaklar) mast hücrelerini alerjik mekanizmalarda bağımsız (yalancı alerjik olarak) uyarabilir. Ayrıca bayatlamış balıkların yenmesi sonucu balığın kendi histaminine bağlı toksik reaksiyon gelişir (scombroid besin alerjisi). Bu toksik reaksiyonlar da ürtikerde olabilir.
Kronik ürtiker /anjiyoödemin sık görülen iki grubunu oto-immün ürtiker ve idiyopatik (spontan) ürtiker oluşturur. Bu iki grup tüm vakaların yaklaşık % 40’ ını oluşturur. Yine bu grup hastalarda bulgular özel bir tetikleyici ya da alerjen maruziyeti olmadan da gelişir.