Son zamanların en favori konusu ""Kürt AÇILIMI"" her geçen gün daha karmaşık hale geliyor.Aynen ilk çıktığı yerdeki saflıkla akarken, uğradığı her yerden bir şeyler katılarak daha bulanıklaşan su gibi.Ayrıca bu düşüncenin ilk çıktığı yerin saflığı ve duruluğu da tartışılır tabi ki Ama bir gerçek var çok baş ağrıtacak bu açılım
Aslında kürt hareketi başlangıçta bağımsızlık harketi olarak başlamıştır.Bu uğurda büyük mücadeleler verilmiş aslında biraz daha derin düşündüğünüzde çok kolay bir şekilde parçalanmanın ön hazırlığı demek mümkündür.Bu mücadele, insanları dağlara çıkarıp hapse attırdığına göre, gözünü kırpmadan ölüme taşıdığına göre olayı basit bir sosyolojik hareket olarak algılamak saf dillilik olur sanırım.
Kürt hareketi zamanla kürt milliyetçiliğine dönüştü ve bugün kürt açılımı senaryosu aslında bir kaç adım ötede,zaten geçmişte var olan bir devlet isteğinin vucut diliyle talebi haline geliyor.
Bu kadar badirelerden geçmiş bir hareketin birdenbire demokratlaşmasını beklemek mantıklı değildir.Aslında ikili bir dilin kullanıldığını sanıyorum.Kamuoyuna verilen mesajlarla arka planda düşünülen şeylerin aynı olmadığına inanıyorum.
Bu yaklaşımın Türkiye"nin kuzeyi ile ilgili bir sorunu kronikleştirip beklentilerin somut ilk adımı olabilir diye düşünüyorum.Akabinde ise Kuzey Irak"taki kürt devleti talebi ötelenerek sorunu türkiye sınırları içine atmak şekline dönüşeceğe benziyor.Bu açıdan bakıldığında Amerikanın desteklediği bir hareket olarak algılamak mümkündür.Kürt açılımı Amerikanın değirmenine su taşımak anlamına gelebilir.
Bu açılım belki şiddeti bir süreliğine erteleyebilir.PKK ateşkesi uzayabilir.Bu hareketin cemaziyel evveline baktığımızda tam olarak somut bir çözüme ulaşılacağını sanmıyorum.
Her ne kadar Ahmet Türk anayasaya kürt yazılsın istemiyoruz dese de bu uğurda dağa çıkan , hapse giren ve ölüme giden insanların var olduğunu düşünürsek kabul edelim yada etmeyelim temelinde bağımsızlık esasına dayalı olduğu aşikardır.Kendi sosyal yapısı içinde isyan merkezli bir hareketin, masumiyet kılıfına büründürüldüğüne inanıyorum.
Bir de ekonomik refahın ve tüketim kültürünün gelişirilmesinin düşünceleri köreltmeyeceğini ve beklentileri asla ortadan kaldıramayacağını bilmek gerekir.İki disko açmakla , meyhane açmakla , yada isdihtam alanı oluşturmakla beklentiler unutulmaz.
Ayrıca türkiyenin sosyal yapısını dikkate aldığımızda böyle bir açılım başka etnik unsurlarında taleplerini harekete geçirecektir.
Ondan dolayı hareket noktası yanlış bence.Bütün etnik unsurları kucaklayacak ve tarihte olduğu gibi yıllarca kardeşane bir şekilde yaşama kültürü kazandıracak bir çatı bir harç ve bir öz gerekli..Aslında çok uzak da değil ve de yabancısı da değiliz ama malesef görmezden gelindi. İSLAM harcı herkesin ortak paydası olabilir.Bunun için Diyanet , Milli Eğitim, Sivil Toplum Örgütleri,İş adamları ve kanaat önderleri aktif rol alabilir.
Yoksa dışardan ithal çözüm arayışları başka çözümsüzlüklerin tetikleyicisi olabilir.