Kürt Kerimin Mağarası ve Günümüzde ki Yansımaları
Eski Samsun Bafra yolunun şimdi Baruthane yolu diye bilinen ayrımında, solda bir mağara vardır. Bu mağara antik çağlara ait bir mağara olmasına, buradan girilerek dağın arkasındaki Kara Samsun denilen yerlere ,yeraltından gidilebileceği yolundaki rivayetler çok eskilere dayanmaktadır. Bir kısmına şahsen gençliğimde inceleme şansı bulduğum bu yerlerin gizemi, hala bilimsel olarak ortaya çıkarılmış değildir. Bu mağaranın girişinden 3040 metre içerisinde fırın ağzı gibi bir kısmın olduğu buradan geçildiğinde yükseklik ve alan olarak geniş bir mekâna ulaşıldığı, buradan ilerisi nede çeşitli geçitlerin bir yerlere vardığı söylenmektedir. Bu konuda diğer bilgileri daha ileriki bir zamanda yaşayan ve yaşamış kişilerin hatıralarından nakletmeye çalışacağım.
Konumuz Osmanlının son dönemlerinde, Cumhuriyetin başlangıcındaki otoritenin tesis edilemediği dönemlerde, bu mağaranın bulunduğu yerin önünden Samsun, Bafra yolu geçiyormuş, o zamanki şartlarda çeşitli binekler veya yaya olarak şehre gelip, dönen insanlardan gözüne kestirdiğini elindeki silahı ile tehdit ederek, Eşkıyalık yapan Kürt Kerim namı ile anılmış kişi, o zamanki emniyet güçleri tarafından sıkıştırıldığında bu mağaraya girer gözden kaybolurmuş, uzun zaman eşkıyalığını sürdüren bu kişinin başına ödül konmuş, ölü veya diri getirene şu kadar ödül var denilince mağaranın önünde çukur bir yer vardı, orada uyurken bir çoban tarafından eşkıya öldürülür ve bu sıkıntı dan dan millet kurtulur.
O günkü eşkıya belli oluyordu, elinde silahı, başında kulağı, belinde kaması, pala bıyıkları ve insanları ürküten tavrı ile, her gören bu EŞKİYADIR diyebiliyordu.
Günümüzde EŞKİYA" yı tespit edebilmek için, Emniyet mensubu olmak, Mühendis olmak, Hesap uzmanı veya maliyeci olmak, iyi bir gözlemci olmak, Savcı veya Hakim olmak gerekiyor. Zamanın değişimi kavram ve değerlerin yer değiştirdiği günümüzde EŞKİYALIĞIN da şekil değiştirdiğidir.
Uzun bir zaman öncesi hatırıma geliyor, 1950 li yılların önceleri, Mecidiye caddesinin çıkışında bir partinin bayraklarının asıldığı bir yer vardı. Kapısında O zaman komünistlikten suçlanan Mehmet isminde bir adam vardı. Bu şahıs dedeme gelir, bizim partiye kayıt ol, sana da arsa, arazi verelim diye söylermiş, dedem yeri geldiğinde anlatırdı. Şimdi o verilen yerleri tek, tek dile getirmenin artık manası kalmadı, Hepsinde baba baba tapular, bugünkü nesillerin dede göğüslerini gere gere gezen temsilcilerini görmeyiz.
Eşkıyalık demiştik, Laf lafı açıyor başka yerlere kayıyıyoruz. Esasta Samsun Mimarlar ve Mühendisler odalarının, Samsun Hafif raylı sistem ile ilgili öneri ve eleştirilerini dile getirecektim. Raylı sistemin BARUTHANE mevkiinden yamaçtan geçirilmesi, Çakılan beton kazıklar ve zahmetli işçiliğin, maliyetteki artışın yanı sıra, YARIN İNSANLARI VE HATTI HAYATİ ve MADDİ KAYIB RİZKİNE SOKACAK tır, Muzaffer önderin ilk döneminde Belediye Meclisine sahibince getirilerek, Turizme yönelik imar uygulaması istemini, Meclisin dikkate almayarak ret edilmesi, bu yerin, Yüksek bir İSTİMLÂK BEDELİ ile günümüz de raylı sistem içinde değerlendirilmesi, çok manidar ve düşündürücüdür. Bu çakılan kazıklar tepeyi ne derece tutabileceği, Günde 270 seferin yapılacağı bu seferler içindeki ağır vağon ve 90 bin insanın teşkil ettiği ağırlığa, kaya özelliğini kaybetmiş dağılmaya müsait zemin ve tepe yapısının, , güzergahın böyle RİSKLİ bir yer olduğu, bu işin uzmanları tarafından belirtilmesine, bu yolda itirazlarını belirtmelerine rağmen. Tercihin oraya kaydırılması, İSTİMLÂK bedeli"nin etrafında oluşan soruları akla getirmektedir.
Zaman elbet teki her şeyi en açık şekilde gösterecektir. Bilen ve gören kişilerin itirazına rağmen, Güzergâhı bu şekilde tespit edenler, bu işin olması için zihinleri ifsat edenler, İnsanlarımızın hayatını riske sokacak olanlar, burada işlerini kitabına uydurduklarını ne kadar sanırlarsa sansınlar, Mahşeri vicdanın yargılamasından kaçamayacaklardır.