8 Mart 1857 tarihinde ABD''nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başlamış. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can vermiş. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirmiş ve öneri oybirliğiyle kabul edilmiş..Türkiye'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlanmış. 1975 yılında daha yaygın olarak sokaklarda gösteriler yapılarak kutlanmış. "Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programından Türkiye'nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında "Türkiye 1975 Kadın Yılı" kongresi yapılmış. 12 Eylül Askeri Darbesinden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmamış. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından "Dünya Kadınlar Günü" kutlanmaya başlanmış kadınlar günü tarihinden bahsederken dünyada kadın istismarından da bahsetmek istiyorum.. Kadına karşı şiddet ve 2007 itibariyle dünya geneli veriler : (Tahminlere göre 113 ile 200 milyon arasında kadın demografik olarak kayıp (yok) görünmektedir). Ya doğar doğmaz öldürülmüşler (erkek çocuğun kız çocuğa tercih edilmesi) ya da erkek kardeşleri ve babalarıyla eşit derecede gıda ve tıbbi olanaklara ulaşamamışlardır. Fuhuş'a zorlanan ya da bunun için satılan kadınların sayısı yılda 700.000 ila 4.000.000 arasındadır. Cinsel kölelik düzeninden elde edilen kazançlar yılda tahminen on iki milyar dolardır. Küresel olarak, on beş ile kırk beş yaş arası kadınlar, kanser, sıtma, trafik kazaları ve savaşlardan daha ziyade, erkek şiddetinin sonucu hayatını kaybetmekte veya sakatlanmaktadır..En az üç kadından biri dövülmüş, cinsel ilişkiye zorlanmış ya da hayatı boyunca başka türlü suiistimal edilmiştir (tecavüz, kötü davranış). Genellikle, suiistimal eden kişi aileden bir üye ya da kadının tanıdığı bir kimsedir. Ev içi şiddet, bölge, kültür, etnik köken, eğitim, sınıf ve din ne olursa olsun kadınlara karşı en yaygın suiistimal şeklidir.Sistematik tecavüz yeryüzündeki birçok çatışmalarda bir terör silahı olarak kullanılmaktadır. (1994) esnasında 250.000 ila 500.000 kadının tecavüze uğradığı tahmin ediyorlar.
Yukarıda ki tahmini rakamlarla belirtilenler içler acısı çok üzücü tahminde olsa bir gerçek..günümüze baktığımızda da değişen hiç bir şey olmadığını görüyoruz..hele bu aralar her kanalda ki, her haberde mutlaka eşi tarafından öldürülen, bıçaklanan kadın istismarı yayınlanıyor..ben bu konuda söyleyecek söz bulamıyorum. bir günlük kutlama yapanlara,bir gün yılda sadece bir gün sıcak ilgi alaka görüp de tarihi unutan hemcinslerime, öncelikle tarihte neler olmuş, günümüze kadar değişen bir şey olmadığını internet kanalıyla topladığım verilerden göstermek istedim.. son olarak birilerine gönderme ile yazımı noktalamak istiyorum.hemcinsine sahip çıkmayan, hem cinsini toplum içinde istismar eden, ona ahlaki ders vermeye kalkan,eleştirirken eleştirilen, yaptığından da pişman olup olmadığını bilemediğim sevgili arkadaşlarımıza sözüm!!. arkadaşımızın giyimi kendini ilgilendirir ..kımsenin amacını bilemezsiniz..başkalarıyla uğraşacağınıza lütfen aynaya bakın derim ben.milletler uzayı şehirlerarası gibi kullanmaya başladı biz hala kılık kıyafetle insanların kişiliğini bağdaştırmaya çalışıyoruz..görüldüğü üzere kadına en büyük zarar yine kadından geliyor..fakat ben her zaman mağdur olan kadının yanındayım..bu sözlerimi de bu sebeple sarf ettim sürçü lisan ettimse affola bir gün değil her gün kadınlar baş tacı yapılmalı diyor ,,hem cinslerime de, lütfen yerlerini bilmelerini ve sahip çıkmalarını özellikle rica ediyorum!!!..Saygılar