Dün de yazdım;
Anlamsız kutlamalar, dine zarar götürür;
Anlamında iğnelemelerde bulundum.
İran tipi dini kutlamaların hiçbir etkisi yoktur.
Herşeyden önce ben şahsen;
şu planlamayı yapıyorum.
Cemaatler nedir?
Cemaatler ne iş yaparlar?
Veya ne yapmalıdırlar?
Bana göre cemaatler çok önemlidir; neden?
Çünkü sivil toplum örgütleri;
Devletin aynasıdırlar.
STÖ'ler ayna görevi yaparlar.
Kur'an kültüründe STÖ'ler;
Devlet'in
Hükümet'in aynasıdırlar.
Kur'an kültüründe Hükümet'ten;
Hüküm ve
STÖ'lerden ise;
Hikmet
Diye söz edildiğini defalarca yazdım.
Biz STÖ'leri cemaatler olarak görüyoruz.
Yani cemaatler;
Kendilerini STÖ olarak görmelidir;
Devletin arkasında;
Ayna görevini yürütmelidir.
Şimdi Kutludoğum kutlamalarını kim yürütecek?
Müftülükler mi?
Asla!
Elbette ki STÖ niteliğindeki cemaatler
Müftülüklerin bünyesindeki âkil adamlar
O ilçenin mahallelerindeki kanaat önderleri;
Üç ay... Beş ay
öncesinden hazırlıklar yapacak;
İlerisinde lider olacak çocukları seçecek;
Asr-ı Saadet dönemini;
Ashabın yaşamını;
Peygamber sevgisini
Sünnetinin daha güzel yaşama örneklerini;
Genç yavrulara yaşatacaktır.
Bakınız değerli okuyucu dostlar;
Bir okuyucumuz şu yorumunu göndermiştir;
Paylaşalım:
Kutlu doğum haftası sebebiyle;
planlanan etkinliklerin mutlaka faydasını görmüşüzdür.
Bu kutlamalar sanki bana;
yerli malı haftası kutlaması gibi;
sıradanlığı hatırlatıyor.
Devlet erkimiz de bu hayırlı etkinlikte yarışıyor.
Bence bu güzellikte önemli eksiklikler var.
Devlet erki moral değerlere ağırlık vererek;
ülkemizdeki sorunların;
daha kolay çözüleceği kanısında.
Açlık
işsizlik
yeterli eğitim alamama vesair
köklü çözümler bekleyen sorunlarımız;
Alemlere rahmet olarak gönderilen;
Efendimiz\'e;
güzel sesli hafızlara;
naat-ı şerifler okutmakla çözülemiyor ki.
Öyle olmuş olsaydı,
şimdiye dünyada süper güç olurduk.
Moral değerlerimizle birlikte ülkemizi;
refah düzeyine taşıyacak;
yatırımları sağlayacak çalışma azmine;
ihtiyacımız olduğunu sanıyorum.
Şuna çok seviniyorum;
Başbakanımız ve siyasi irade sahipleri;
Sivil toplum örgüt çalışmalarına;
Büyük önem vermektedir.
Çanakkale şehitlerini anma törenleri;
Haci Bektaş Veli kutlamaları;
Hz Mevlana kutlamaları
Kürtlerin Hıdırellez törenleri
Bu kapsamda Kutludoğum kutlamalarını;
Gereği gibi siyasi erk kapsamında kutlamıştır;
Kılıçdaroğlu;
'devlet malı çalmadan adalete' kadar
çeşitli konularda mesajlar verdi.
"Ademoğlu'nun en hası,
insanların en üstünü
en mükemmeli olan Hazreti Muhammed'in
kutlu doğumunun
1442'nci yılını idrak ediyoruz,
ehl-i beytine
ashabına
tüm Müslümanlara selam olsun.
derken;
bu ülkeyi büyük zorluklarla kuran
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
silah arkadaşlarını
tüm şehitlerimizi
gazilerimizi de rahmetle anıyorum" eklemiştir.
"Sevgili peygamberimiz halktan birisi gibiydi.
Daha gençlik yıllarında insanlık onuru
mücadelesi vermeye başladı.
Huzurunda heyecanlanan bir delikanlıya;
'Arkadaş rahat ol,
ben kral değilim,
Kureyş'ten kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum.'
dedi.
Kılıçdaroğlu,
"Sevgili peygamberimiz;
aza kanaat ederdi.
Asla tamah etmezdi.
Devlet malını çalanların
cenaze namazını kıldırmadı.
Çünkü o kul hakkı yemenin
vebalinin ne olduğunu çok iyi biliyordu" diye konuştu.
İşte kutsallıklar içinde içindekileri de kustu.
Tayyip Erdoğan da;
''Kevser Suresi ırkçılığın kesin reddidir.
Kevser Suresi asabiyetin reddidir.
Her gün namazlarımızda okuduğumuz
Kevser Suresi soy üstünlüğü iddia edenlere
asalet taslayanlara
kendisini diğerinden üstün görenlere;
Rabbimizin verdiği kesin ihtardır'' dedi.
"Veladetinin miladi seneyi devriyesinde güzeller güzeline,
alemlere rahmet olarak gönderilen
peygamberi zişan efendimize
salat ve selam gönderiyorum.
Onu görmenin
onu duymanın
onun mübarek kokusunu teneffüs etmenin
tarifsiz hazzını yaşayan ehlibeyte
kutlu ashabına da Allah'ın selamı üzerlerine olsun
diyorum.
Allah habibinin Hazreti Muhammed Mustafa
efendimizin şefaatine bizleri nail eylesin.
Rabbim iki cihanda da bizlerden rahmetini
nimetini esirgemesin;
Hazreti peygamberin şanlı sancağı altında
haşr olmayı nasip etsin" diye konuştu.
İşte bir Başbakandan vaaz dinledik.
Ne büyük mutluluk!
On sene önce Başbakan;
Bu konuşmayı yapsaydı;
Elbette darağacına kadar gönderilirdi.
İşte Diyanet İşleri Başkanı da;
Bir STÖ önderi gibi konuştu.
Suriye ezilmişlerine de dualar gönderdi.
İşte gerçeğe yakın bir kutlama!
Rabbim daha güzel kutlamalar nasip eylesin.