Kutuplaşma gerçekten var mı?

Alper, Samsun Öğretmenevi'nde düzenlediği basın toplantısında, OMÜ Rektörlüğü'ne aday olduğunu söyledi. 30 yıllık hekim ve 20 yıllık akademisyen olduğunu belirten Alper, seçme ve seçilme hakkının en kötü kullanımının üniversitelerinde yaşandığını savundu. Üniversitenin zor bir dönemden geçtiğini öne süren Alper, şöyle devam etti: ''Kamplaşmalar, kutuplaşmalar ve pazarlıklar için değil, dünyaya açılan daha barışçıl ve demokratik bir yönetim anlayışı arzuluyorum. Üniversitede sonraki seçime, sonraki nesil öğretim üyelerine bile sirayet eden küskünlükler var. En doğal akademik dostluklar, verimli işbirlikleri, sağlıklı kişisel ilişkiler hiç olmamış ve olmayacakmışçasına unutulmuş. Yirmi yıl önceki üniversite ile günümüzün arasında büyük gelişmeler var. Kongre kültür merkezi var, otoparklar var, yeni binalar, yurtlar var. Bilgisayarlar var, temizlik şirketi elemanları ile sürekli temizlenen binalar var. Elektronik kütüphaneler var. Bunlar zaten teknolojinin kaçınılmaz pazarlanması değil mi- Bu satın alınabilenlerin dışındakiler neler- Ben işte bu alandakileri yeterli bulmuyorum. Bunun için aday oldum.''

Üniversitede 41 bin öğrenci bulunduğunu anımsatan Alper, şunları kaydetti: ''Öğrenciler bize örnek olalım diye bakıyor. Şehir bize önder olalım diye bakıyor. Ülke bize demokratik yaşamı öğrenmek için bakıyor. Bu nedenle üniversiteyi grupların ele geçirmeye çalıştığı bir arazi parçası haline getirmeyelim. Bu şehir beni tanıyor. Ben de şehri ve bölge insanlarını çok iyi tanıyorum. Daha iyi bir üniversite yönetim anlayışı, daha demokratik ve özgürlükçü bir yönetim anlayışı için aday oldum.''