Sürekli söylediğimiz bir şey var söylediğimiz Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti
üzerinde oyunlar oynanıyor.Bu söylemlerimizi destekleyen okadar çok unsur varki bunlarla
ilgili günlerce konuşsak kitap üstüne kitap yazsak asla bitmez.
Madımak Yangınında katledilen vatandaşlarımızın davası zaman aşımına uğradı.
Yargının kararı böyle,önümüzdeki süreçte itirazlar devam edecek, provakatörler devreye girecek,
acitasyonlar yapılarak Alevi-Sünni gerginleşmesi ortaya çıkartılarak körüklenecek ve meydanlara
binlerce insan dökülecek.
Mahkemenin verdiği karar elbette tartışılıcak zira bu karar her iki tarafıda memnun
etmemiştir.Bir tarafta aklanmamanın verdiği vicdani sıkıntıyı hayatlarının her bölümünde
hissedecekler,diğer tarafta ise belirlenemeyen,belirlenmiş olan veya belirlenmiş gibi gösterilen
suçluların hak ettiği cezaya çarptırılmamalarından şikayetçi olacaklardır.
Hiç kimse bu karardan memnun değildir.
Öncelikle şunu belirteyim Bugüne kadar ülkemizde gerçekleştirilen hiç bir katliamı tasvip
etmiyor ve kabul etmiyorum.Burada bazı dikkat çekici özellikleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Madımak katliamı ilk başta görüntü itibari ile Alevi vatandaşlarımıza karşı yapılan bir katliam
gibi gözükmektedir tarih 2 TEMMUZ 1993 bu tarihe lütfen dikkat edelim.Bu tarihten tam 3 gün sonra
BAŞBAĞLAR Katliamı Tarih 5 Temmuz 1993.
Başbağlar katliamı Hain PKK Teröristleri tarafından gerçekleştirilmiş 33 sivil,masum insanımız
katledilmiştir.Bu saldırının perde arkasında Milletimizin Milli duygularına yapılmış bir hareket olup
Ülke genelinde infialler meydana getirmektir.Amaç budur.
İki Katliamı yan yana getirdiğimizde Ülkemizin genelinde bir kaos ortamı meydana getirmek,
tüm vatandaşlarımı birbirine düşürmek ve ortamı germek olduğunu açık ve net olarak görüyoruz.
Zira her iki olay arasında tam 3 gün var sadece 3 gün....Peşpeşe İki Katliam...
Özel Yetkili Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının katliamdan tam 16 yıl sonra gelen bir ihbarı
değerlendirmeleri üzerine ki bu değerlendirme ve araştırma tam 2 yıl sürmüştür.Madımak katliamında
4 tane PKK lının izlerine rastlamıştır.Ve bu 4 PKK lının örgütün üst düzey yöneticileriyle sürekli irtibat
halinde olduğu tespit edilmişir.Yapılan araştırmalar ve soruşturmalar neticesinde yine bu 4 PKK lının
ölmüş olduğunu tespit etti yetkili makamlar.
Dönemin Sivas Cem Vakfı Başkanı Bu katliamı yapanlar Sunniler ve Müslümanlar değil,
başka bağlantılar var diye habire bağırdı ama kimse duymadı,birileri kendi çizdiği yolda ilerledi.
Yine çok ilginçtir,Yıllardır Banaz köyünde yapılan Pir Sultan Abdal şenlikleri neden Sivas
merkezine alınmıştır ?Etkinliğe katılmayacağını açıklayan Aziz Nesin ısrarla neden davet edilerek
tabiri caizse zorla sivasa getirilmiştir ?Zamanın Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü Madımak otelinde
bulunanlara neden şehri terketmeyin çağrısında bulunmuştur?Zamanın SHP Sivas Milletvekili Azimet
Köylüoğlunun ve bir çok sivaslının bu şenliği Sivas kaldırmaz uyarıları neden dikkate alınmadı?
Dışarıda bekleyenler Aziz Nesini İsterken Dönemin Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu zamanın
Valisi Ahmet Karabilgin'e müracaat ederek otelin arka tarafındaki duvarı kepce ile yıkalım içeridekileri
çıkartalım demesine rağmen Vali neden böyle bir şeye izin vermedi?Madımak Otelinin Katibi
Ahmet ÖZTÜRK tanık ifadelerine göre içeriden hemde camdan dışarıyı seyrediyor olmasına rağmen
ensesinden vuruldu.Onu vuran kurşun kimin silahından çıktı ?
Birileri tezgahı kurmuş,senaryoyu yazmış rolleri biçmiş ve oyun oynanmıştır. Ve oyunun
bundan sonraki bölümü farklı boyutlarda devam etmektedir.Bu günden sonra herkesin sağduyulu davranması
gerekmektedir.Kullanılacak ifadelere verilecek olan beyanatlara dikkat etmesi gerekmektedir.
Yargıyı yargısızca yargılamak,Adaleti yokmuş gibi göstermek,Hiç kimseye fayda sağlamayacaktır.
Aksine ayrışmaları ve farklılaşmaları meydana getirecektir.
Hiç kimsenin Ülkemizi ve milletimizi farklı mezralara götürmeye hakkı yoktur.İnsanlarımızın
arasına kin ve nefret tohumları ekmeye hakkı yoktur.Bir takım olayları kullanarak siyaset yapma
hakkı yoktur.İçlerindeki devlete vatana ve millete olan kin ve nefretlerini,aykırı düşünce ve fikirlerini
bu tip olayları ortaya atarak gerçek niyetlerini gizleyerek katliamda ölen vatandaşlarımızı
kullanmaya hakkı yoktur.
Dava zaman aşımına uğradı,eldeki bilgiler ortaya çıkan yeni deliller davanın uzamasına sebep
olduğu gibi mahkeme heyetini bir hayli uğraştırdı.Ve son kaçınılmaz oldu Dava Zaman aşımına uğradı.
Nedenleri çok farklı ama şunu açıkca söyleyebilirimki bu tezgah sivasta 3/5 masum insanın yapmış
olduğu katliam değildi. Perde arkasında çok daha geniş bir yelpaze vardı.
Hiç şüphe yokki bu katliamı gerçekleştirenler Önce kendi vicdanlarında (tabi varsa),sonra
Tarih sayfalarında ve en son elbetteki Uhrevi hayatta hesaplarını vereceklerdir.
Bu kararın açıklanmasından sonra gelişen olaylara ifade edilen söylemlere bir bakıyorum.
Hep şiddet Kin Nefret,ayrılıkcı ifadeleri görüyorum.Hep siyasi ve fikri olarak bi tarafı andıran
çağrıştıran eylem ve söylemler bunlar.
Hacı Bektaş-ı Velinin her zaman seslendirdiğim sözüyle bitiriyorum yazımı sevgili dostlar;
"BİR OLALIM,İRİ OLALIM,DİRİ OLALIM"...
Sevgi ve saygılarımla.
ALLAH (C.C) YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN..