Cumartesi gecesi Peter Sellers'ın yüzü boyanarak bir Hintliyi canlandırmaya çalıştığı bir filmini izledim.Kanaatime göre bu film,hem kendi toplumuna yani Batı dünyasına hem de Hint
toplumuna yani Doğu toplumlarına çeşitli taşlamalar içeriyor.
Filmde yüksek sosyeteden birinin tabiricaizse saray yavrusu konağına yemeğe davet edilen Sellers'ın Hintli bir aktör olduğunu öğrenen sosyete üyeleri hemen onu Kızılderili yerine koyarak kovboyculuk oynamaya başlıyorlar."Ne alaka?" dediniz değil mi? Batı kafasında tüm mazlum ve fakir milletler,bir zamanlar Çiçek hastalığı mikroplu battaniyeler dağıtarak
soykırım yaptıkları Kızılderililerin muhattap olduğu muameleyi görmeye,sömürülmeye ve dalga geçilmeye layıktırlar!
Sellers ise utangaç ve mırıl mırıl konuşan,çekingen Hintli haliyle şakaya "uyum" gösteriyor hemen.
Yapım yılı 1968 olan filmde,konakta bir de ne görelim,şimdi bizim "ofis tipi" dediğimiz su sebillerinden bir tanesi koridorda arz-ı endam eyliyor! Peki şimdi bir soru sorabilir miyim?
Eğer Batı medeniyeti ya da medeniyet dedikleri buysa,Avrupa Ortaçağ'da tuvaleti bile keşfetmemiş,dışkılarını evlerin ortalık yerine yapmakta ve hizmetçileri her gün bunları temizlemekte iken neden aynı çağda Osmanlı ülkesinde sokaklarda birçok hayrat,dağların en dik yamaçlarında bile çeşmeler,şehirlerde hamamlar halkın hizmetinde olduğu halde Türk milletinin,şimdiki torunları bu barbar Batı medeniyeti(!)nin gerisinde kalmıştır?
Haftasonu yayınlanacağı söylenen Amerikan Bloomberg kanalının yaptığı röportajında "ABD yönetiminin Irak'ı işgal kararından gurur duyduğunu" söyleyen Condoleezza Rice'a ve mantığına şaşırmadığınızı zannediyorum.
Bu işgal için harcanan yatırım,askerlerin giderleri ve ulaşım masrafları;Irak'tan elde edilen petrol,doğal kaynaklar,ucuz işgücü ve yeni askeri üsler bakımından ABD için çok daha karlı
gelmiştir eminim!
Misket bombalarıyla,nükleer silahlarla haksız ve hukuksuz olarak öldürülen,bozuk para muamelesi gören insanlardan bahsetmiyordur eminim röportaj!
Ülkemizde,başbakan ve -Cüneyt Arcayürek'in deyimiyle- "Çankaya'daki 11." sıfatlı reis-i cumhur da bu "karlı iş"ten kendilerince bir gurur duyuyorlardır kuşkusuz. Çünkü bu F tipi kadrolaşmanın hiçbir üyesinden ne Irak'taki canlar ne Guantanamo ne de eşitlik ve adalet adına tek bir ÇIT çıkmadı bunca yıl! Belki Iraklı kadınlar da AKP kadın kollarına üye olup rengarenk ipek türbanlar takıp Ahsen Unakıtan gibi ABD bayrağı baskılı bluzlar giyselerdi bir şeyler yaparlardı;fakat bunu hiç bilemeyeceğiz...
Belki takip ettiğiniz basın organlarında göstermemişlerdir,iletmekte fayda var;Amerika'nın 4 Temmuz Zafer Bayramı kutlamalarını Irak'taki "özgürlük ve medeniyet" askerleri devrik lider Saddam Hüseyin'in sarayında toplanarak kutladılar! Medeniyet dedikleri böyle bir şey de biz öğrenemiyoruz sanırım... İyi Haftalar...