Meksika tipi başkan…
İrkildim…
Bir dostumla sohbet ediyordum;
Dedi ki;
Tayyip Erdoğan Meksika tipi Başkan olacak!
Bilmiyordum… duymamıştım.
Okuyunca… İnterneti karıştırınca;
Dondum kaldım.
Benim bildiğim başkanlık sisteminde;
Ülke içerisinde 3… 5… 15… … …
Sayıda eyaletler olur;
Her eyaletin kendi içinde hükümetleri…
Başbakanları olur.
Hepsi bir noktada toplanır…
Devlet Başkanı başkanlığında ortaklaşır.
Başkan yardımcısı… başbakan bu sistemde yok.
Neredeyse tüm yetkiler başkanda toplanıyor.
2015’te Cumhurbaşkanımız bir demecinde;
“Bizim genlerimizde aslında başkanlık sistemi var.
Meksika’da yasama organı başkanı;
devlet başkanıdır.
ABD’ye bakıyorsun...
Enteresan!
onlar da parlamenter demokrasiyle;
bir yere kadar geldiler;
orada patinaj başladı.
Başkanlık sistemine geçtiler,
bir anda yükseldiler.
Başkanlık sisteminde parlamento;
iki kamaralı sistem olur; tek olur.
Bizde tek olacak.
Yani hem senato… hem millet meclisi yok.
Aynen bugünkü gibi tek meclis!
başkan denetim noktasında güçlüdür.
İyi hesaba çeker” demiş.
Aman Allah’ım!
Tüylerim ürperdi.
Öyle başkanlık mı olur!
Şimdi anladım;
Neden Davutoğlu Hoca tırpanlanmış!
Demek ki Meksika modeli Başkanlık;
Yürürlükte!
Başkanın bakanları…
Anayasa Mahkemesi yargıçlarını…
Başsavcıyı… emniyet genel müdürünü…
kuvvet komutanlarını… büyükelçileri;
atama yetkisi varmış.
Şahsen ben dondum kaldım.
İnanmadığım şu gerçek de bunu doğruluyor:
Ankara’ya Beştepe’ye gitmiştim.
Eski bir öğrencimin makamında çaylarımızı;
Yudumluyorduk.
Dediler ki;
“Geçen gün Reis başkanlığında;
Başkanlık sistemini görüştük”…
Ben sordum;
- Türkiye Cumhuriyeti kaç eyalete ayrılıyor?
- Eyalet filan yok!
- o nasıl Başkanlık sistemi!
Konuşma hemen kesildi.
Bir türlü tatmin olmadım.
Mustafa Kemal Paşa da;
1921 Anayasası'ndaki vilayetlere
Yani yerel yönetimlere;
"muhtariyet"i geri aldı.
yalnızca Kürtlerin yaşadığı
vilayetlere özel değildi.
Bu muhtariyet
bütün Türkiye vilayetleri içindi.
1983 yılında, Cumhurbaşkanı Evren Paşa,
Türkiye idari yapılanmasında;
eyaletler yolunu açacak;
"Bölge Valilikleri Projesi"ne uygun;
8 Bölge Valiliği'ne;
Ankara… İstanbul… İzmir… Konya… Adana…
Kayseri… Erzurum… Diyarbakır ayrılıyordu.
Ankara'nın pek çok yetkileri;
valiliklere devrediliyordu.
bu kararname Turgut Özal Hükümetince;
o günün şartlarında reddedildi.
Turgut Özal,
"dünyadaki merkeziyetçilik tamamen kalktı;
Türkiye de böyle olmalı” diyor ve ekliyordu;
"Yumuşak bir geçişle;
insanlar kendi bölgelerinde…
kendi kararlarını verebilirlerse…
toplumlardaki basıncı atacak bir sübap olur.
Aksi halde, düdüklü tencere patlar"
“valileri… emniyet müdürlerini…
Hatta savcıları… eğitim müdürlerini
halk seçmeli" demişti. Ama ömrü yetmedi.
İşte şimdi patlamalar başladı.
Evet ben diyorum ki; Reis önlem almazsa;
Kendi kabanını hazırlar.
Başkanlık Sisteminin sözünü etmeden;
Bu alt yapıyı;
En az bir seçim öncesi hazırlamalıydı.
Zaten 29 Büyükşehir Belediyesi;
Bana göre Başkanlık Sistemi hazırlığıydı.
Bu alt yapıyı hazırlayamayan Merhum Özal;
düşündüğü idari yapıya uygun;
"başkanlık sisteminin mutlaka getirilmeli" diyordu.
Ama böyle ciddi bir değişiklik;
Ancak milli ve yerli Anayasa tamamlandıktan sonra…
Sayın Reisim;
Size 29 Vilayet Şurası/Vilayet Danışma Kurullar’nı;
Anayasaya koy; halkın onayından sonra;
Başkanımsın!
Asiltürk’ün YİK safsatasını örnek alma.
Güzelim tasarımlarını yarıda bırakıp;
kendi sonunu hazırlama.