Merhaba değerli okurlar aslında gazeteci değilim birkaç oyun denemesi, biraz şiir birkaç skeç dışında yazarda sayılmam ama Denge Gazetesi'nde o kadar gazeteci, yazar, eğitimci, doktor, avukat, iktisatçı, muhasebeci.... yani bilgisini, tecrübesini, görüşünü en önemlisi sevgisini sizlerle paylaşacak değerli arkadaşlar var ki aralarında olmassam ben kaybederdim.
Kaybedenlerden olmak istemiyorsanız aman (DENGE)nizi kaybetmeyin okuyun. Resim altlarını, satır aralarını, küçük yazıları, en önemlisi köşe yazılarını okuyun. Çünkü köşe yazılarında eğriyi, doğruyu, yanlışı, düzgünü, sindirilebileni, sindirilemeyeni, göz yumulanı, yumulmayanı, en tarafsız, en önyargısız, en şeffaf şekilde okuyacak, anlayacak, göreceksiniz.
Kendi adıma... öncelikle Samsun'da ve tüm yurtta, tabii ki dünyada beni rahatsız eden toplumu, bilhassa gençliği yakından ilgilendiren konulara farklı... (Farklı diyorum çünkü.... dilimin kemiği... yok) pencereden bakıp gördüklerimi aktaracağım.
Tabii ki arada zülfikare dokunacağım... Şu bilinsinki amaç kimseyi kırmak, yermek değil. Amaç doğruyu, güzeli paylaşmak. Çarşambalı bir tiyatro savaşçısı ve tabiiki -ötca geçenin dölü- olarak her... içi dışı bir... özü sözü aynı ... Çarşambalı... hemşehrim gibi gözümü budaktan sakınmayacağımı bilmenizi isterim.
Baban rahmetli derdi ki: "Oğlum ben ölürsem beni İstanbul'da anıt mezara gömme, Çarşamba'ya götür. Yeter ki götür, cesedimi ırmağa at, razıyım." Yani toprağını çok severdi. Hoş şimdi o ırmağın Samsun tarafındaki tarihi hamamların birinin üzerine düğün salınu, birinin üzerine de doldurup otopark yaptılar.
Yine de Samsunum güzel, Samsunum özel. Bu özelliği ve güzelliği koruyalım. Samsun'da şehircilik adına çok çalışıldı. İnsanlar taşın altına ellerini koydular. Az daha o taşın altında kalıyorlardı. Bu arada bazı şeyler unutuldu. Bazı şeyler es geçildi, görülmedi. Tüm iyi niyetimle bu unutulan, es geçilen, görülmeyenleri yöneticiliğin istenmeyen yan etkileri olarak görüyor, en kısa zamanda düzeleceğine, düzeltileceğine, düzilttirileceğine inanıyor, sizlerin de bu gidişte üstünüze düşeni yapmak (Hadi ya memleketi ben mi kurtaracağım) düşüncesinden sıyrılmanız dileği ile sağlıcakla kalın...