Merhaba Sevgili Okur Avukatımız!...

Sizi tebrik ediyorum. Çok güzel bir konuya temas ettiniz. Kyoto Sözleşmesi ve daha sonrasında yayınlanan araştırmaların kendime ait olduğunu zaten ben yazdım diye bir iddiam olmadı. Eğer yazımın tamamını okuduysanız(!)  yazımın giriş bölümünün bana ait olduğunu diğer bölümde yer alan   yazı ise  bana TMMOB Çevre Mühensileri Odası Genel Merkezi tarafından geldiğini alenen yazdığımı göre göre böyle bir alaycı ifadeyle yorum yapmanız beni yazmaya daha da çok kamçıladı. Size ve yorumunuza çok teşekkür ederim sayın okurun avukatı. Nerde kalmıştık. Sevgili okurun avukatı. Geçtiğimiz Perşembe günü (2009 Türkiye Ve Samsun (HAVA)Çevre Raporu) ve Cumartesi  günü ise  yayınlanacak olan  (2009 Türkiye Ve Samsun (SU) Çevre Raporu) yazılarıma da aynı şekilde yorumlarla yanıt vereceğinden endişem yok. Dünya çevre gününden sonra bana iletilen bu yzılarımı sizlere ulaştırmam için TMMOB Çevre Mühendileri Odasından vereceğim şu adresi araştırın ve sorun (nilgun@cmo.org.tr) siz Mehmet Özdemir"e böyle bir yazı dizisi attınız mı ve biz Samsun kaomuoyunu bilgilendiriniz diye bir sorun bakalım. Size verecekleri yanıtı inanın bana bende çok merak ediyorum. Benim çevremdeki insanlardan öyle zaman oluyor ki bireysel fakat öylede zaman oluyor ki kitlesel ve kurumsal açıklamalar gelmekte ve ben onları şimdiye kadar gerek eski yazdığım gazetelerde ve gerekse şimdi yazıdğım DENGE gazetesinde yayınladım vew şimdiye kadar aldığım tepkilerin hepside olumlyudu. Fakat böylesine bir tepki ve eleştiri geldiğinde ise inan bana ben cidden durdum ve düşündüm. 2009 Dünya Çevre Raporunun okur avukatına zararı nedir? Neden böyle bir bilimsel açıklamyı okurken benim görüşlerim ile bana elektronik postayla gönderilen yazıyı aktarmamdan rahatsız oldu bunu çok merak ediyorum. Yoksa okurumuzun amacı başka bir şeymiy di? Yazarımız başka başka yerlerden alıntılar yapıp okurlarını kandırıyor demeyemi getirdi? Bu yayınlanan yazının tamamı bana yukarıda belirttiğim gibi (nilgun@cmo.org.tr) adresinden gelmiştir. Böyle bir tepkiye yanıt vermek inanın bana sevgili okrularım hiç mi hiç aklımın köşesinden bile geçmemişti. Demek bunca yıllık gazetecilik yaşamımda böyle bir eleştiriye de ilk ve son defa yanıt vermekte yatıyormuş!.. Yaşam insana neler öğretiyor ve neler yaptırıyor? Göründe bakın sevgili okurlarım ve hatta bazı okurlarım sizin gönderilerinizin köşemde yayınlanmasından hoşlanmayarak googleden kes yapıştır yapmakla eleştiriler yapmaktalar! Sendikalar, Serbest Meslek Odaları, Sivil Toplum Kuruluşları ve diğer yapılar bundan bana göndereceğiniz iletilerinizn kamuoyuna duyurulması için öncelikle gazetemiz okur avukatından vize almanız gerekmektedir. Okur avukatımız izin vermeden kesinlikle bundan sonra sizin iletilerinize  yer verilmeyecektir! Duyanlar duymayanlar tez zamanda haberler vere!!! Saygılarımla…!