Yerel gazetelerde, genel konularda ahkam kesmeyi her zaman doğru bulmam
Ama benim de yazdığım olur zaman zaman
***
Doğru bulmam çünkü, ülke genelini ilgilendiren konularda zaten yüzlerce kalem erbabı göbek çatlatır
Sana ne gerek var
Sen Uğur Dündar mısın be adam?
***
En çok beğendiğim yazar Yılmaz Özdil ile Bekir Coşkun"dur mesela
Çetin Altan"ı da severim
Onlardan daha iyi yorum yapacak halin yok ya!..
***
Bu, sevilen yazar meselesini 1987 yılında Çetin Altan"a sormuştum
Turgut ve Semra Özal, seçtikleri medya ordusuyla yurt içi yurt dışı geziler yapardı o zamanlar
Bu kez Çay-Kur Konukevi"nde kalıyorlar
Biz de lobide çekiyoruz Çetin Altan"la
Yanımızda Cumhuriyet Gazetesi"nden Cemil Ciğerim, vali yardımcısı filan da var
Çetin Altan Güneş Gazetesi"nde o zaman
***
Gecenin ilerleyen saatleri. Koyu bir sohbete dalmışız
Hocam, en çok beğendiğin gazeteci kim? diye sorma gafletinde bulundum
Bilenler bilir, Çetin Altan"ın konuşmasını anlamak için bir de tercüman gerekir
Gözlerini kıstı, alaylı alaylı baktı yüzüme
En çok Çetin Altan"ı severim dedi
Kimi okursun peki, en sevdiğin yazar hangisi dedim
Çetin Altan"ı okurum, başka da okumam.
- .. !!??
***
Yerel yazmaktan geldik buraya
Neden yerel konular dururken Türkiye genelini yazmak için yarışır yerel köşeci amcalar?
Bunun birçok nedeni var
Bir tanesi kibirdir
Uğur Dündar"lar, Çetin Altan"lar ne bilir kibri
Diğeri de burnunun ucunu görememe hastalığıdır
***
Yerel gazetecilerin hele de köşe yazarlarının çoğu, etraflarında olan bitenin haber değeri olduğunun farkında bile değildir
Biri gündeme getirince farkına varırlar bunun
***
Ama burnunun ucunu göremeyenler ülke gerçekleri dendi mi Şıp diye yakalarlar gündemi!..
Sizi gidi taklitçiler sizi!...
***
Bir de üretim kabızı gazete ve gazeteciler vardır
Onlar da üretenlerden proje apartır
Öyle ki, projenin senin elinden nasıl kaçtığını anlamazsın bile
***
Denge Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Miraç Öztürk bundan yakınıyordu
Dün, Özel İdare"de CHP Grup Başkanı İsmet Şahin"le sohbet ediyoruz
Telefon çaldı
Arayan Miraç"tı
Abi, canım çok sıkkın dedi
Takma kafanı dedim. Adnan Bahadır"la mı meselen
Yok abi dedi
Yazımı çaldılar, fikrimi çaldılar, canımı sıktılar
Sakin ol, nedir konu, bir anlat hele.
Ya abi, bu Pazar Sohbetini Samsun"da ilk ben yaptım, tamam mı?
Tamam, biliyorum Miraç...
Var mıydı daha önce bu kadar düzenli giden bir çalışma? Her kesimden, siyasetten, iş dünyasından, sanattan, kısacası merak edilen kişilerden falan...
Yoktu
Ee! Ben yaptım. Peşine Haber Gazetesi yapmaya başladı Hem de "Sıradışı Pazar Sohbeti" diye
Hah hah haa !...
Ulan! Yapıyorsun madem adını değiştir
Ne güzel işte Miraç. Sen yaparak örnek olmuşsun! Hem o yazıları hazırlayan Gülsüm"ü de severim, iyi gazetecidir
İyi de abi, bugün de aynısını Şevki Abi yapmış Halk Gazetesi"nden, "Pazar Sohbeti" diye
.. !!??
Ya koca koca adamlar bunlar
..!!??
İnsan az utanır
Peki ne yapsalardı?
Hiç değilse adını değiştirir insan. Pazar Güncesi der, ne bileyim "Pazar Zahmeti" der Bir şey der Ama niye Pazar Sohbeti diyor
Miraç, sen olsan yapar mısın?
Asla yapmam abi, ben olsam hayatta bir başkasının yaptığı işin altına,
taklit bir işe imza atmam
İyi ya, bu da Denge Gazetesi"nin ve Miraç Öztürk"ün farkı olsun
Abi, sadece bu kadar değil ki
Başka da mı var?
Olmaz mı abi ya. Maalesef gazetecilik "Kes yapıştır" olmuş..,.
Nedir öteki?
Öte ki de şu; Bu pazar günü ben, Şehit anneleri Anneler Günü"nde oğullarını anlattı diye bir söyleşi yaptım. Okudun mu bilmiyorum ? Ben orada savaşa vurgu yaptım. Amaçsız bir savaşta sürekli ağlayanın, acı çeken tarafın anneler olduğunu yazdım
Okumadım, akşama bakarım
Biliyorsun Pazar Sohbeti"nin duyurusunu 1 gün önceden veririm, Cumartesi"den
Hahahaha Adamlara kendini ihbar etmişsin
Ee, bunu görmüş demek ki Nejdet Uzun
Nejdet değil Miraç, "Necdet Nejdet deyince bozuluyor
Her neyse abi ! Ertesi gün pat, biz "Aman savaş sonlansın, analar ağlamasın, insanlar savaşın nedenini sorgulasın, şovenizm son bulsun, insanlar acı çekmesin" derken adamlar, "Oğlum bana en güzel anneler günü hediyesini verdi" diye aynı kişiyle haber yapmışlar
Eloğlu bu, yapar Miraç
Abi, o haberi oku, benim yazdığımı oku, farkı göreceksin, yani anlatılmak istediğimizi, mesajı
!!??
Yani mevzu şu, taklitçilik kötü birşey, beni öldürsen yapmam ! Deseler ki "işten kovarlar seni, ille de yapacaksın" yine yapmam
Anladım Miraç, haklısın
Ve hevesim kaçtı artık. Hani dün dedim ya sana; Sen hariç tabi! "Artık köşe yazanlara değil yazmayanlara bakıyor ve onlara daha çok değer veriyorum" diye... Aynı mevzu
Batıl bunlar Miraç...
Kopyacı bunlar abi...
Sadece kopyacı olsa iyi Miraç; Hem kopyacı hem de kolpacı bunlar!..
Aynen abi
Sen azmini kaybetme, yaparak örnek olmaya devam et... Senden görüp doğru yolu buluyorlar en azından. İleride yaptıklarının gazetecilik değil kopyacılık olduğunu anlayacaklardır...
Vallahi adamlar beni mi izliyor anlamadım. Haa! Hoşuma da gitmiyor değil. "Ulan öyle bir iş yapmışım ki, herifler benim yaptığımın aynısını yapıyor" da diyorum
Ee! Daha ne o zaman, gül geç!..
Yazı dizisi olayını da biz başlattık yine. Biliyorsun, sonra hoopppp, peşi sıra geldi hepsi.
Ben seni boşuna kör kuyulara merdiven atıp çıkartmadım Miraç!.. Adam olacak çocuk kaleminden bellidir
..!!??
Senin gibi iki tane daha Miraç olsa, Samsun Matbuat Dünyası"nın havası değişir...
Eyvallah abi sağolasın
Gaz değil haa Yanlış anlama Devam çalışmaya
..
Samsun basın dünyası senin gibi bir kaç tane temiz dürüst gazetecinin yüzü suyu hürmetine namusunu kurtarıyor Onlar da kendini biliyor zaten
Aman ha!.. Meydanı ite, uğursuza bırakma!...
***
İşte böyle!..
Gazeteci dediğin üretken olmalı
Mesleğin hamalı derler ya
En iyi örnek de bu!..
Miraç Öztürk, tek başına o kadar haberi, yazı dizisini, söyleşiyi yaptı
Yetmedi
Bugünkü köşe yazımızı da yazdı, çıkardı! İyi mi!..
Helal olsun Miraç!..
Samsun seninle gurur duyuyor!..